Bir Perinin Elinden Sıradışı Tarım

O Bir Sosyal Peri! Bu benim ona taktığım bir isim. Belki siz tanımıyorsunuz ama onu tüm Trakya tanıyor. Duymadınız şimdiye kadar böyle bir kavram ama duyun işte!

nurhan2

Röpörtaj: Nesrin Dabağlar

Bir röportaj yaptım sonunda onunla, adı Nurhan Altıntaş. Onu tanıdığım günden beri benim de hayatımı değiştirdi, diğer tüm değiştirdikleri gibi… O kadar çok özelliği var ki öyle bir röportaja falan sığmaz. Nurhan Altıntaş, dağ taş demeden gönüllü faaliyetler yapıyor. Bir gün bakıyorsunuz özürlülere sebze yetiştirtiyor, bir gün bakıyorsunuz hükümlülere ulaşıyor, bir gün bakıyorsunuz köylülerle süt sağıyor. Yaptığı tüm etkinliklerde o sadece bir gönüllü. Kendi deyimiyle dezavantajlı grupların annesi, kardeşi, kızı, öğretmeni, dostu, yardımcısı… Üstelik tüm bunları yokluktan yaratıyor, ekonomik desteği olmadan.


Bir Türk Mucid ve Dikey Tarım Aparatı

Ama bugün röportaj konumuz topraksız tarım için kullanılan bir aparat. Adı Dikey Tarım Aparatı ve bir Türk mucide ait. Geleceğin tarım şekillerinden birisi. Zira hem alan, hem toprak, hem su, hem emek tasarrufu sağlıyor ve çok ekonomik. Trakya’nın Perisi Nurhan Altıntaş, derneğimize ziyarete geldiğinde dikey tarım aparatını anlatmasını istedim. (Bizim Neoglance Eğitim derneğimizin de asıl kurucu annesidir kendisi) Çünkü tüm Trakya bu sıradışı tarımla onun sayesinde tanıştı. Köy köy, dernek dernek gezip elleriyle sebzeleri o ekti. 

topraksız tarım 3

Nurhan Hanım, Dikey tarım aparatının ne olduğunu bize anlatır mısınız? 

Dikey Tarım dar alanda, yüksek verimle sebze üretimini amaçlıyor. Dünya’da farklı biçimlerde denemeleri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Hızlı kentleşme süreci ve sanayinin gelişmesi ile maalesef tarım ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nde de yanlış politikalar sebebiyle tarım alanları çevre kirliliğinden nasibini alıyor. Gelecekte ciddi çevre sorunlarına karşı hazırlıklı olmak gerekli. İnsanların hayatta kalabilmelerinin ana unsuru sebze üretimidir. Eğer gıda üretimi sekteye uğrarsa yaşam biter. Endüstriyel üretimle gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasalların sağlığa olan etkilerine girecek olursak işin içinden hiç çıkamayız. Hemen yanı başımızda duran en büyük tehlike kanserdir. Kanserle mücadelede en önemli unsur motivasyon, inanç ve dengeli beslenmedir. Hepimiz çağımızın en büyük tehdidine karşı kendi sebzemizi, kendimiz üretmeye başlayarak önemli bir adım atabiliriz. Tarımsal üretimden kopup, şehir hayatına adapte olmaya çalışan insanlar için mükemmel bir uğraş gerekliydi. Dikey tarım tam da bu ihtiyaca cevap verecek niteliktedir. Kendi evinin önünde, balkonunda, terasında gözünüzün önünde kendi sebzelerini üretip, tüketecek olan insanların mutluluğu, kansere karşı da iyi bir motivasyon olacaktır. Sağlıklı besinleri kendiniz yetiştireceksiniz daha ne olsun değil mi? Ot ayıklama, çapalama, traktör sürme derdi yok, sulamada tasarruf, üstelik yılda 4 kez ürün alma şansı var, son denememizde Karamusul Köyü’nde bir aparattan sezonda 300 kilo domates aldık.

topraksız tarım 2

Bu aparat hangi tür koşullarda kullanılabiliyor?

Dikey tarım aparatı yani sebze pınarının ortaya çıkış fikri, gelecekte gıda üretimi konusundaki kaygılarına bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır.  5 katlı büyük bir düğün pastası biçimindeki aparatta 240 kök fide ekimine olanak tanıyan gözler vardır. 2 parçadan oluşan aparatın tam ortasında klimatik ortam sağlaması ve daha az malzeme ile daha yüksek verim almayı kolaylaştıran bir iç boşluk vardır. Damlama sulama ve bitkinin dış yıkamasını da sağlayacak olan fiskiye yıkama tertibatı bulunmaktadır. Üzerine giydirilen sera örtüsü ile asit yağmurlarına ve hastalıklara karşı koruma sağlanıyor. Aparatın içerisine torf denilen özel bir bitki toprağı ve su tutma özelliği olan tarım perliti karıştırılarak dolduruluyor. Bitkinin gelişmesi için ihtiyaç duyduğu her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, siz kök salmak ve büyümek için tarlada zor bir süreç geçiren bitkiye ihtiyacı olanı rahatça elde edeceği bir ortam sağladığınızda hemen çiçekleniyor. Aynı anda toprağa ve aparata ektiğim biberlerimi gözlemledim, daha topraktaki hiçbir büyüme göstermemişken aparattan çok lezzetli biberler topladık. Bahçede, terasta, balkonda, güneş gören her yerde, sera içinde de kullanılabilecek şekilde tasarlanmış.

bedensel engel

Sosyal çalışmalar içinde dikey tarım aparatı nasıl kullanılabilir?

Ergene Platformu çalışmalarına uzun süredir katılıyoruz. Yürütme kurulunda birlikte çalıştığımız Karamusul Köyü Yardımlaşma Derneği Başkanı Gürcan Kırım arkadaşım ile çevre konusunda pek çok etkinliğe katıldık. Kafa kafaya verip, yaşadığımız pek çok soruna kıt imkanlarla çözümler bulma konusunda epey yol katettik.  Dikey tarım hakkında da ilk araştırmaları yaptık ve çevreci kimliğimizle hedefler koyduk, ilk önce bu icadı yapan firmanın yetkilisi mühendis İsa İnan ile görüşmelerimiz oldu. Gürcan Hanım ile birlikte kadın girişimciliği ve ek gelir sağlama imkanı sunan projeler üzerinde çalıştık. Özellikle dezavantajlı kesimde olanların, gelir getirici projelerde istihdam edilmesi devletinde öncelikli konusudur. Dikey tarım aparatı ile küçük bir çocuk da, tekerlekli sandalyedeki engelli biri de ekim ve toplama işini yapabilir, aparatın en güzel özelliklerinden biriside budur. Bu düşüncelerle ilk önce aparatımızı Tekirdağ’da tarım fuarında sergiledik. İlk bakışta, siyah 5 katlı düğün pastası gibi bir aparatı ortaya koyduğumuzda kimse bir şeye benzetemedi, ama fuar alanını gezip el ilanlarıyla tanıtım yaptığımızda en dikkat çekici stand bizimkiydi. Lüleburgaz’daki tarım fuarına bu sefer çilek ekili halde götürdük, inanılmaz bir etkisi oldu. Kaymakam ve baş savcı aparatı görüp çileklerden de yiyince hapishanelerde kurulması konusunda çalışmalar yapıldı. Trakya Kalkınma Ajansına ve Kosgeb’e müracat ederek nasıl projelendirileceği hakkında detaylı bilgi aldık. İlk projeleri böylece yazmaya başladık, halen çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.  Ana okullarında çocukların bitki gelişimi ile ilgili yapacağı faaliyetlerde, fabrikaların kendi yemekhanesinde kullanacağı sebzelerin üretiminde, hapishanelerde mahkumların örtü altı sebze yetiştiriciliği ile gelir getirici eğitimlerinde ve kendi sebzelerini üretmesinde ve akla gelebilecek her sosyal projede kullanılabilir. Beyin bedava…

topraksız tarım

Dikey tarım aparatı ile Özürlüler ve hükümlüler için hangi çalışmaları yaptınız?


Çerkezköy’de ilk aparata tarım müdürümüz bu bölgede sebze üretimi olmaz dedikten sonra bakalım oldurabiliyor muyuz diyerek, izbelelik bir bahçede hem toprağa, hemde aparata biber ektim. Sonuç harikaydı; topraktaki daha kıpırdamadan biz biber topladık. Türkiye Sakatlar Derneği Çerkezköy Şube Başkanı’mız Hayrettin Çetinkaya ile bir toplantıda görüşürken aparattan bahsettim. Babamın ağır özürlü raporu sayesinde biz de derneğe üye olduk. STK’lara üye olan herkes elindeki, aklındaki bütün projeleri sunması gerekir diye düşünürüm. Çerkezköy gerçekten Türkiye’de hep ilkleri gerçekleştiren vizyon sahibi bir dernek başkanına sahip olduğu için şanslı bir ilçedir. Herkes gidip TSD yaşam evini mutlaka ziyaret etmeli, engelliler bu dernek sayesinde ilk kez semah, tiyatro, koro, el sanatları, ebru atölyesi, tekvando ve dikey tarım ile tüm ülkeye örnek bir çalışma içindedir. İlk önce 2 tane dubaya çilek ektik ve denememizi yaptık, gören herkes hayran oldu, hemen talep yazmaya başladık. Kaymakamımız göreve başladığının ertesi günü masasında projemizi buldu, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına müracatlarımızı yaptık ve 9 engelli aileye ayni yardım kapsamında 2 şer tane aparat alındı. Çerkezköy belediyesi de torf, perlit ve damlama sulama için ihale açarak destek oldu, sonuçta 18 tane aparat kuruldu ve ilk ekimlerimiz marul, soğan ve çilekle yapıldı. Lüleburgaz cezaevi de mahkumlar için 2 aparat alarak ekimini yaptırdı. Tekirdağ ve Lüleburgaz Kaymakamları ihtiyaç sahibi ve sosyal yardımlaşmaya kaydı olan ve talep edenlere bu aparatların ayni yardım kapsamında alınarak kurulum yapılması için tam destek verdiler. Yani talep edildiğinde her yolun açılması mümkün.

1264060_10151867761587446_1148282624_o (1)

Tüm girişimleriniz dışında sosyal gelişim çerçevesinde başka hangi alanları hedefliyorsunuz?

Kadınlarla Elele Derneği, Neoglance Yeni Bakış Eğitim, Kültür ve Girişimcilik Derneği ile hayatıma bambaşka bir sayfa açtım. Çerkezköy’de küçücük bir kadın derneği ile başlayan yolculuğumda her yeni gün, yeni projelerle uyanmaya başladım diyebilirim. Gerçekten bir uyanma dönemi yaşıyorum, kendimin yapabileceklerimin farkına varıyorum, doğal hayatın korunması, çocuk gelişimi, üstün zekalıların tanılanması ve toplum için en faydalı hale gelmesi, geçmişten geleceğe köprü kurulması ve yeni kuşak köy enstitüleri hedef tahtamın üzerinde duruyor. Ama her şeyden önce kadınların farkındalığı geliyor, biz kadınlar mutlaka içimizdeki o muhteşem yaratıcı gücü açığa çıkartmalıyız, anaerkil döneme hayranım, mutlu kadınların mutlu çocuklarıyla mutlu bir toplum inşa etmemiz gerekli.

 topraksız tarım aracı

Dikey tarım aparatı sizin hayatınıza neler kattı, niçin bu işe giriştiniz?

Trakya bölgesi dünyanın en verimli 3.tarım topraklarına sahip olmasına rağmen can damarına çok ağır bir darbe vuruldu. Dedim ya hep yanlış politikaların kurbanıyız. İlk ve en büyük hata köy enstitülerinin kapatılmasıdır. Verimli tarım topraklarına sanayi kuruldu. Ergene havzasında hayat veren Ergene nehri artık hayat vermiyor, aksine masum hayatları bitiriyor. Karamusul Köyü’nde ve daha birçok köyde eceliyle ölen kalmadı, hemen hemen bir çok ölüm kanser ve çevre kirliliğine bağlı. Ergene konusuna girersem hiç çıkamam herhalde. Ergene Platformu’nda 90 STK var. Bir çok toplantı yapıldı, köylülerin sorunlarını birebir yerinde gördük ve Gürcan Hanım ile beraber ciddi çalışmalarımız oldu. Hiç kimsenin 5 dakika aylak kalmaması gerekli, biz kirlettik veya kirletilirken sessiz kaldık; ama çocuklarımız bunun bedelini ödememeli. İnsani sorumluluğumuzdur çareler aramak, geliştirmek, güzelleştirmek. En son Ankara’da İLO ve İŞKUR’un birlikte hazırladığı “Eşitiz Beraberiz” projesinin açılış konferansına katıldık, daha yeni başlıyor, hala eşit ve beraber değiliz… Köylerimizi yapayalnız çaresiz bıraktık, ev işçisi kadınlar, sendikal örgütlenmenin önemini kaybetmiş işçiler, güvencesizler ile her yanımızda dağ gibi duran sorunlara inovatif, akılcı ve kesin çözümleri kendimiz üretmek zorundayız. Yani iş hepimizin başına düştü… Politika sadece parası olup da seçim çalışmalarına katkı sunabileceklerin ve 2 yılda emekli olabileceklerin işi haline gelmiş durumda. Dikey tarım ile gözüm açıldı diyebilirim.

küçük kız çocuğu tarimNurhan Altuntaş ve özel yaşam amacı

Röportajın başından beri keyifle anlatıp durdum, bize verilen belirli sürede yaşadığımız bu dünyada yol açmalı. Kendimi hep yol açan biri gibi gördüm. Bir yerde bir arıza varsa ben oradayım, içimde babamın kızı var; yani Bursa’nın ilk radyocu, tamircisi. Babamla bağlarımı bir türlü koparamadım, üstün zekalı ama topluma bir türlü fayda sağlayamamış, her bozuk cihazı tamir edebilecek kadar iyi bir ustanın kendini bozmasını aklım almıyor… 98 yaşımda kocaman bir çiftlikte, doğal ve organik meyve ağaçlarıyla, bir sürü torun toplayarak, bütün çocukların, kel kafalı, şalvarlı, şirin ninesi olmak, onlarla geçmişten geleceğe bir köprü kurmak yaşam amacım.

[divider]


Başka söze gerek var mı? Demiştim… O bir Sosyal Peri… Sevgilerle yolun açık olsun Nurhan Altıntaş… Kanatların hiç yorulmasın senin…


Nesrin Dabağlar
İstanbul’da doğdu. İşletme ihtisası yaptı. 12 yıl bir devlet kuruluşunda muhasebe alanında çalıştı ve 1995-2008 yılları arasında özel sektöre ait çeşitli sağlık kuruluşlarında yöneticilik, danışmanlık ve halkla ilişkiler görevlerinde bulundu. 2008’den itibaren çalışma alanlarına eğitim sektörünü de ekleyerek özel bir üniversitede halkla ilişkiler ve organizasyon uzmanı olarak çalıştı. Bilimsel konuların insan ile ilişkileri, inanışlar ve inançlar konusunda araştırmalar yaptı. Özellikle kutsal metinler, tarih, psikoloji, fizik ve bilimdeki yenilikleri konu alan makaleler yazdı. 2006 yılında İndigo Dergisi'nin yazar ve muhabirliğini yapmaya başladı.