‘Yaşayan en büyük oyuncular olarak gösterilen Al Pacino ve Robert De Niro’nun usta olarak kabul ettiği, Jack Nicholson’ın kendisiyle rol alınca zayıf bir oyuncu olduğunu hissetmeye başladığını ve depresyona girdiğini itiraf ettiği bir aktör gelip geçti bu dünyadan; Marlon Brando.’
1953 yapımı ‘The Wild One / Kanlı Hücum’, kariyerinin son dönemindeki birkaç kötü seçim haricinde hep ses getiren ve sansasyonel yapımlarda yer alan Marlon Brando’nun en çok konuşulan filmlerinden biri. Ön yargılara şiddetli bir yumruk vurmakla kalmayan film, aynı zamanda isyankar gençliğin de sesi oldu.
Genç ve asi motorcu Johnny ile çetesi, bir kasabaya uğrarlar. Polislerle arası hoş olmayan Johnny, ilgi duyduğu Kathy’nin babasının da bir polis olduğunu öğrenince kasabadan ayrılmaya karar verir.
Çete kasabadan ayrılmaya hazırlanırken Chino ve çetesi kasabaya elir. Kulüpleri dağılmadan önce arkadaş olan Johnny ve Chino, artık eskisi gibi dost değildirler. Aralarında bir süre gerilim yaşanır. Kasabada çıkan bir olay sonucu Chino, polisin taraflı tutumu sonrası tek başına nezarethaneye atılır. Johnny bu duruma isyan eder. Karanlık çöktüğünde çetesiyle beraber kasabanın dış dünyayla iletişimini keser ve Chino’nun tutuklanmasına neden olan Charlie’yi yakalayıp nezarethanede Chino’nun yanına kapatır.
Ayaklanan kasabalı ise çeteyi kasabadan atmak için silahlanır ve Charlie’yi nezarethaneden çıkartır. Johnny ise hoşlanmasına karşın kaba davrandığı için bir türlü yakınlaşamadığı Kathy’yi arayıp bulur. Kasabalılar Johnny’yi yakalayıp linç etmeye kalkar. Kathy babasından yardım ister. Johnny fırsatını bulup kaçmaya çalıştığı sırada kasabalılardan birinin fırlattığı demir levye motordan düşmesine neden olur. Hareket halindeki motor, yaşlı bir adamı ezer.
Olay yerine gelen Şerif ve güvenlik kuvvetleri, öfkeden çılgına dönmüş kasabalıların beyanları doğrultusunda Johnny ve çetesini tutuklar. Ancak Kathy ve kazayı gören şahitlerin ifadeleri Johnny’nin suçsuz olduğunu ortaya çıkarır. Şerif, Johnny ve çetesini serbest bırakır ve derhal kasabayı terk etmelerini söyler. Johnny, önce Kathy’yi görmeye gider, sonra da motoruna atlayıp kasabadan gider.
Frank Rooney’nin 1947 yılında California, Hollister’da yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı ‘The Cyclist’ adlı kısa hikayesinden Laslo Benedek tarafından sinemaya uyarlanan ‘The Wild One’, kendi türünün atası olarak kabul edilebilecek bir yapım. İstismar sinemasının alt türü olarak kabul edilen ‘Biker / Motorcu’ türünün ilk örneği olarak gösterilen ‘The Wild One’, isyankar ve başına buyruk Johnny’nin önderliğindeki motor çetesinin bir kasabaya gelişiyle kasabalılarla çete arasında doğan gerilimin, Chino ve çetesi de kasabaya gelince yerini kaos ortamına bırakmasını konu alıyor. Filmi modernize edilmiş western olarak gösteren sinema eleştirmenleri de var. Bu savı savunan eleştirmenler, çetenin kovboyları, motorsikletlerin ise atları temsil ettiğini söylemekteler. Klasikler arasında yerini alan filmin aynı zamanda bir kült film olduğunun da altını çizmek gerek.
Her daim efsane olmayı başaran Marlon Brando, henüz kariyerinin başlarında rol aldığı ‘The Wild One’da deri montlu, şapkalı, Triumph motorsikletli isyankar Johnny karakteriyle ikonlaştı. Marlon Brando filmde kendi motorsiklei olan 650 cc’lik Triumph Thunderird’ü kullandı. Gerek kendi motorsikletiyle filmde yer alması, gerekse gerçek hayatında Johnny karakteri gibi isyankar bir kişi olması, Brando’nun daha büyük kitlelerin ilgisine mazhar olmasına neden oldu. Her ne kadar filmdeki imajı, oyunculuğunun önüne geçmiş olsa da Brando’nun oldukça başarılı bir performansa imza attığını söylemek gerek. Filmin bir diğer dikkat çeken ismi ise Wino Willy olarak tanınan efsanevi motorcu Willie Forkner’dan esinlenerek yazılan Chino karakterini canlandıran Lee Marvin.
Film, isyankar ve kışkırtıcı anlatım tarzından ötürü olumsuz tepkiler aldı. Filmin Britanya’da gösterimi yasaklandı. Bu yasak tam 15 yıl sürdü ve film ancak 1968 yılında gösterime girebildi.
‘The Wild One’, türünün ilk örneği olması nedeniyle kendi oluşturduğu tür haricinde de birçok türle benzerlikler taşımakta. Bu nedenle geniş bir izleyici kitlesine hitap etmeyi başarabilen bir film. Sadece Marlon Brando hayranı olmak bile filmi izlemek için ciddi bir neden.