Biz Bize El mi Olduk

Bayrağı için kan dökmüş asil milleti tanımakta güçlük çekiyorum bugünlerde…

Dün el ele kol kola mücadele vermiş, kolların gövdelerin havada uçuştuğu mevzilerde canından olmuş ancak bayrağını toprağa değdirmemişti bu millet.Uğrunda toprak olmayı göze almıştı da iki yabancının toprağı üzerinde rüyalar görmesini sindirememişti bu millet.

 

Hepimizin gözünde canlanır, Çanakkale deyince yamalı kıyafetleriyle biri diğerinden uzun iki asker. Evet, üzerlerinde onları üşütmeyecek kalın bir şeyler yoktu. Belki elbiselerindeki yamalardan soğuk geçiyordu… Ve potinleri dahi yoktu ayaklarında… Peki bu adamlarda ne vardı, ne biraz fazlaydı da meydan okudular dünyaya? Peki bu adamlar neyi başardılar da kalabildiler yan yana ?


[quote]  ‘’…Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız, / Böyle kansız mıydı -hasa- kahraman ecdadınız? / Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına? /Benzeyip şirazesiz bir mushafin eczasina / Hiç görülmüş müydü olsun kayd-i vahdet tarumar? / Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar? /Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi? ‘’[/quote]

 Bu dizeler Akif’in kaleminden… Üstat adeta günümüze seslenmiş ,o zamanlardan… Sayfalarca anlatılamayacak olayı, tek şiirinde özetleyivermiş. Belki de yukarıda bahsi geçen kahraman ecdadın doğrularını önümüze bu dizeler yığar… Birlik damarları tıkalı bir toplum yapısı görüyorum günümüzde. Dayanışmasız, samimiyetsiz… Kurak ilişkilerle hayatını yapılandıran, menfaatleri doğrultusunda insanlarla bağ kuran. ‘Merhaba’,  demeyi çok görür olmuş komşu yan komşuya… Ne oluyor bizim değerlerimize, Allah aşkına? Biz değil miydik, imkansızı başarmak için kenetlenip tek yürek olan? Peki şimdi nereye gitti samimiyetimiz, birlik ve beraberliğimiz?


Ayakta tutan değerler vardır bir toplumu. Dayanışmasını kuvvetlendiren, millet olmasını sağlayan unsurlar vardır. Ve baktığımızda bütün bu unsurlar teker teker erimekte. Ahlaki ve kültürel değerlerimizi bir kenarı itekliyor muyuz yoksa? Bundan dolayı mı aynı kültürü paylaşan insanlar arasındaki kara kediler? Günaydınlarımız eksilmiş, iyi dileklerimiz kaybolmuş bizim. Nerede o akşam ezanında eve giderken bakkal amcasına akşamın en iyisini dileyen afacan çocuk? Yoksa, caminin arka saflarında durup,azar işitip; kaybolanlardan mı o da ?


Ahlaki ve kültürel değerler bir toplumun yapı taşlarıdır. Hele ki asırlardır kol kola omuz omuza yetişmiş bir toplumsa… Arasına samimiyetsizliği sıkıştıramayacak kadar sıkı bağlıysa kolunda bulunanla… Gelin, bu değer taşlarımızı daha da örelim. Gün, ölüme düğüne gider gibi gidenin torunu olduğumuzu hatırlama günüdür. Gün, samimiyet, tebessüm günüdür. Ayrılık sevdasına düşüp, lügatında esaret yokken, esarete düşen bir millet olmamak dileğiyle…