Kendini Seyreyle

Birden gelen her bir hal kabuldür. Kendi özgülüklerini hatırlatan ince naif tüllere sarmaya ne dersin sevgilinin özünü? Bir yusufcuk doğsun, bir bahçe perisi içlerinden… İşte budur incelik, işte budur naiflik, iste budur ilahi aşk…

seyreyle ayna orjinal

Sevgiliden çağrıdır bu dinle… İstersen  yüz binlerce sene sevgiliyi görme.

Bu yazıyı aşağıdaki linki tıklayarak sesli dinleyebilirsiniz.

Yunus Emre’yi gördükte mi sevdik?

Görünmez ipliklerle bağlıyız her birimiz ne mutlu. İstersen hiç gelme. Işık bedendir gidilecek yere an içinde yetiştiren… Akeneni oluştur, hafif bir müzikle en tatlı rüyaya dal da o sözsüz alanda her sabah içsel günaydınım diyen ol. Geceleri  huzurda uyu diyen ol. Dinlediğin her müzikle, söylediğin her şarkıyla hatırlayan ol. İyisi mi sen hep olduğun yerde mutlu ol.


Olurken Ondaki hakikati görmek… Her kendine özgü çiçekten bal alırken kutsamak her birini. Kutsadığımız  her an, çiçeklerin özlerinden aldığımız  içimizde bala dönüşmez mi?  Ne mutludur  gelene de gidene de merhaba diyebilmek… Işıkla selam verebilmek, güneşle eş olabilmek… Boy boy gösterirken ruhunun  rengini en yüksek anlama  dalabilmek…

Birden gelen her bir hal kabuldür. Kendi özgülüklerini hatırlatan ince naif tüllere sarmaya ne dersin sevgilinin özünü? Bir yusufçuk doğsun, bir bahçe perisi içlerinden… İşte budur incelik, işte budur naiflik, iste budur ilahi aşk… Mecazda takılıp kalmadan içinden doğan her neyse cesaretinden dağlar oynasın yerinden ne dersin? Sahip çıkmadan, hiçbir şeye tutunmadan hiçbir şeye aşka tutunduğun kadar tutunmadan bir perinin kanat çırpışlarında süzülmeye ne dersin? İçlerindeki güzel yansısın dışarıya… Her şey hafif olsun. Şimdi yükseliş zamanıdır. Bırak her şey hafif olsun.


yusufçuk

Bir ses geliyor kulaklarıma… Sevim Annenin sesi mi ne? Senin de  gelirse kulaklarına ne ben benim ne sen sensin de. ”Huu” yuz… Hu’dan geldik huya gideceğiz. Hepimizi bir eyle, birimizi hep eyle de… İçindeki Mikai’li, içindeki Yunus’u, içindeki Meryem’i dinle… Dinlemek en zoru bilirim.  Sen kilit vur da diline şimdi en zoru herkesten dinle… Geldiğin kendinsin. Aradığın adres kendinsin. Bu sırrı hatırlamak için ne mutlu ki arafta çok kalmadan dengelenensin. Bu sırrı bilirsen herkesle dost olursun, herkes sevgilidir sana… Gün bugündür. Günü ah ile geçirme… Neşe meclisinin tatlı kelebeği ol. Tevazun toprağın olsun. Mizacın havan, ilmin suyun, ateşin içinde yanan hicranın olsun. Bak şöyle gönlüne de mutluluk hep nişanın olsun; gönlünde yankı bulsun. Ne kıymetli andır. Anda kıymet bilmek neşeyi doğursun. Kahkaha sesleri yükselsin. Dans edişler; yalın ayak yağmurda dans edişler, bir ağacın dalında kuş misali tünemeler deliliğinden olsun.

Şuurla sev. Günün gülşen olsun. Gün aydınlığın yüzünü güldürenden olsun. Sevgilinin özleminde Yaratıcı olanı özle.  Bir ceninken canlanıp göbek bağın kesildiğinde tüm bağlarını da kes ki sevgilinin kalbi cennet olsun sana… Sevgi suyunu içmenin adıdır sevap… Sevabı bardak bardak iç de gönül alanlardan ol. Sen sevgi adına  yalınlığınla gönlü kuranlardan ol. Yalnız yaşayabileceğin olsun dilinde, hayalinde… Ne yalındır, ne naiftir  birliğin sevgisinden seslenenlerin sesi… Haydi  dön yüzünü, dön gönlünü, dön  ışığa, ışıkta dön. Sema yalnız dönüş değildir. Sen hay de hayat içinde dön. Tövbe dediğindir en büyük dönüş…  Önce dost ol sonra sevgili olursun. En sevgiliye seven olursun. Değişmez sabitede ayna olursun da gönüllere yayılan ilahi ışık olursun.

Dalya Yıldız Çiçeği

Güller gönülde açsın bırak. Ben senden ayrı mıyım ki? Ruhuna yükselen dalya çiçeği, adının manasındaki ilahi aşkla zikretsin.  Başkası ne demiş başkası ne yapmış bırak. Sen sevgilinin kalbi ne diyor ona bak.  Belki zaman alacak idrakin. Bir kez idrak ettiğinde sen de kendini Onunla bulan olursun. İşte tam orada at demirleri denize. Demirlediğin yerden yüksel. Sulara attın mı kendini damladan okyanus ol. Toprağa tohumunu ektin mi en yüksek manada açan çiçek ol. Havaya karıştın mı en güzel esen meltem rüzgarı ol. Savurman gereken varsa en sert esen rüzgar ol. Cesaretinden enerji  temizlesin. Yükleri alsın götürsün hafifletsin. İçindeki koru canlı tut da yanan en ala yanardağ ol. Senden dirilsin, Yeni senler doğsun senden. Öldüğün yerden diril. Dirildiğin yerden saf olan ol. Doğan ol…


Şimdi dilini kilitleme vakti… Gözünden ha düştü düşecek olan bir damlanı sevginle besle. Besle ki düştüğü yerde ektiğin tohumu beslesin. Şşşst ses etme…Sevgilinin suskunluk vaktidir etme… Yalnızca tanıklıkla seyreyle. Kendini seyreyle… Kendini say, sev, kabul ile seyreyle. Şşşşş ses etme…


Funda Doğan
11.11.1977 tarihinde dünyaya geldi. Başkent Üniversitesi Turizm İşletme mezunu olan yazar; 1999 yılında tanıştığı Reiki enerjisinin onda açtığı açılımlarla daha sonra pek çok öğretiyi yaşamına geçirmiştir. Ayurveda, EFT, NLP gibi öğretileri ve Dünya adındaki oğluyla yolculuklarının sentezini bir kitap altında toplamaktadır. 2012 yılından beri, daha çok ebeveynleri hedef aldığı 'İçimdeki Ayna' adlı eğitimlerini vermektedir. Müziğe olan tutkusu da yazmaya olan tutkusu kadar güçlüdür.