Oyuncak Oyalanmak mı Dersiniz?

Oyuncak deyip geçtiğimiz ve çocuklarımızı sadece vakit geçirmesi, oyalanması için aldığımız oyuncaklara aslında önem vermeliyiz. Oyuncaklar sadece çocuğun susması, ağlama sesinin kesilmesi için alınmaz. Hayal dünyalarını, karakterlerini, merak alanlarını göz önünde bulundurmalısınız ki sağlıklı bireyler yetişsin.

İstanbul-oyuncak evi- indigo dergisi

Bu sene Dünya Kupası Brezilya’da oynanacak. Çok az bir zaman kala kupaya, tüm dünya gözlerini çevirdi sıcak ülkeye… Brezilya deyince aklınıza ne geliyor? Sıcaklık, samba, futbol? Bir çok insanın zihninde Brezilya deyince, mahalle aralarında yarı çıplak bir şekilde, iki taştan kale yapan çocuklar canlanıyor. Dar sokak aralarında kıvrak hareketler yapan ufacık çocuklar… Ve geleceğin kuşkusuz ki yıldızları. Bakıldığında en ünlü top sihirbazları Brezilya’dan çıkıyor dünya piyasasına. Pele, Ronaldo, Carlos, Ronaldinho… Ve bu senenin en gözde oyuncusu, Willian. Peki bir zamanlar o dar sokaklarda topun peşinden koşan Willian’a göre Brezilya’nın futboldaki başarısının sebebi ve futbola tutkunun nedeni ne? Willian bu soruya ‘’Brezilya’da yeni doğanlara mutlaka top hediye edilir ve çocuklar sürekli futbol oynar’’ yanıtını vermekte.

Willian’ı, Pele’yi, Ronaldo’yu tanıyıp tanımadığınızı bilemem. Fakat Adolf Hitler’i sanırım bir çoğumuz tanır. ‘Hitler kimdir?’ sorusuna ‘Alman politikacı, asker’ cevabı gibi ‘Cani savaş adamı’ diyenlerin sayısı da bir hayli yüksek oranda olacaktır. Hitler’in zekası ise tüm dünyada yadsınamaz bir gerçektir elbette. Hitler’in ordusunun İkinci Dünya Savaşı’nda Polonya’yı işgali herkes tarafından bilinen bir gerçektir, peki ya öncesi? Hitler’in iktidara geldiği ilk yıldan itibaren oyuncaklarla çocuklara savaş psikolojisi aşıladığını, çocukların beyinlerine savaş düşüncesini yerleştirdiğini biliyor muydunuz? Nazi kıyafetli oyuncakları o dönemlerde Alman çocuklarının ellerinde görmek mümkündü. Ve Hitler’in ordusu, ellerinde Nazi kıyafetli oyuncaklarla oynayan çocuklardan oluşmaktaydı!


Kişisel gelişim kitapları, örnek çocuk yetiştirme ve çocuğa yaklaşım kitaplarında bolca bahsedilen konulardır, çocukluk yaşlarında karakterin gelişmesi. Çocuğun etrafındaki birçok şeyi örnek aldığı, taklit ettiği yazılır çizilir. Öyle ki gelecek hayatını etkileyecek ve kişiliğini oturtacak yaşlarıdır bu yaşlar. Oyuncak seçimi de bir hayli önemli bir etkendir. Kaldı ki bu yaşlarda çocuklarımızın zekâ gelişimini de oyuncaklarla sağlayabileceğini unutmamalıyız. Merak alanları da aynı zeka ve karakter gibi oyuncaklarla çizilecektir. Yani, oyuncak deyip geçtiğimiz ve çocuklarımızı sadece vakit geçirmesi, oyalanması için aldığımız oyuncaklara aslında önem vermeliyiz! Oyuncaklar sadece çocuğun susması, ağlama sesinin kesilmesi için alınmaz! Hayal dünyalarını, karakterlerini, merak alanlarını göz önünde bulundurmalısınız ki sağlıklı bireyler yetişsin.


İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ

Bugün Brezilya sokaklarına değil de ülkemizin sokaklarına döndürsek yüzümüzü, oğluna doğum günü hediyesi alan bir babanın hediye paketinde rahatça rastlarız oyuncak tabancaya. Ya da sokak aralarında ellerinde sulu tabancalarla savaşan, boncuklu tabancalarla kendilerini asker sanan, oyuncak kesici aletlerle birbirleriyle gladyatörleri andırırcasına oynayan(!) çocuklar görürüz. Çocuklarımızın ellerinden tutup çarşıya inince ilgiler en büyük silaha gösterilir, asker kıyafetli plastikten yapılan oyuncağa ya da… Gelin bu milletin geleceğini, çocuklarının ileride gösterecekleri psikolojiyi siz hesaplayın. Belki de bugünlerde trafikte bunca agresif, birbirini kıran insan bu oyuncakların hayalidir? Ya da ekmek sırasında dahi birbirlerine küfürler edebilen iki kişi bu oyuncaklarla büyümüştür, niye olmasın?


Oyuncaklardan bahsedip de Sunay Akın’a sözü bırakmadan olur mu hiç ? ‘’Müzeler milletlerin hafızasıdır.’’ bilinciyle, çocukluğundan beri bir oyuncak müzesi kurmak isteyen Sunay Akın, İstanbul’da 23 Nisan 2005’te bu hayaline can vermiştir. İstanbul Oyuncak Müzesi’ni ziyaretçilerine, hayallerle birlikte açan Sunay Akın, Türk milletinin oyuncakları çocuklarına düşleri, hayalleri çoğalsın diye değil oyalansın diye aldıklarının altını önemle çizmektedir. Açtığı oyuncak müzesinde birbirinden enteresan, tarihi ve anlamlı oyuncağı sergileyen Sunay Akın, sizleri de orada görmekten mutluluk duyacaktır. Siz eğer hala görmediyseniz, bu satırlarım size bir davetiye olsun, çocuğunuzla yahut içinizdeki çocukla birlikte oyuncak müzesinde kısa bir gezintiye ne dersiniz? Peki, bundan böyle oyuncak deyip geçmemeye, geleceğe etkisini düşünmeye ne dersiniz ?