Uzmanlar tarafından şekeri iyi seyreden ve insülin kullanmayan diyabet hastalarının oruç tutabileceği dile getiriliyor.
Beslenmelerine dikkat etmeleri ve hem ibadetlerini yapmak hem de sağlığını riske atmamak isteyen kronik hastalar için kendi doktorlarına danışarak hareket etmeleri öneriliyor.
Bir öğünü en az 20 dakikaya yaymak diyabet hastaları için önem taşıyor.
Aksi takdirde hızlı yemek yendiğinde, kan şekeri çok hızlı yükselmeye başlıyor ve bu durum hem diyabet hastaları için hem de kilo problemi yaşayanlar için olumsuz bir durum oluşturuyor.
Sahur ve iftarın yanı sıra gece saat 22.00-23.00 arasında alınacak bir ara öğün ile gün içerisindeki öğün sayısını üçe çıkarmak önemli.
Ekmek, hamur işi, pirinç pilavı, makarna, patates ve şekerli yiyecekler gibi basit karbonhidratları tüketmemek gerekiyor.
Havuç ve bezelye gibi karbonhidrat değeri yüksek sebzeler konusunda da dikkatli olunmalı.
Mümkünse hazmı kolaylaştıran tahıllı ekmekler tercih edilmeli.
Besin değeri düşük, boş enerji kaynakları olan şekerli ürünler tüketildiğinde kan şekeri ani bir şekilde yükseliyor. Yine de nefsinize yenik düşüp tatlı yerseniz arkasından mutlaka protein içeriği yüksek besinler tüketin. Proteinli gıdalar mideden geç boşalarak kan şekerinin hızlı yükselmesini engelliyor.
Güllaç gibi iftarlardan sonra servis edilen sütlü tatlılar yerine meyve yemeyi tercih etmeli. Şeker oranı, insülin endeksi yüksek olan meyveler daha dikkatli ve az tüketilmeli.
Dine dayalı olarak, oruç, farklı sürelerde tutulur. Hinduizmde ve Musevilikte, bireysel oruç günleri olma eğilimi vardır. Oysa, İslamiyet’teki Ramazanda, güneşin doğuşuyla batışı arasındaki saatlerde oruç tutmanın sağlıklı tüm Müslümanlar için zorunlu olduğu, en uzun oruç sürelerinden birisidir.
Oruçtan muaf tutulabilecek belirli insan grupları ve
durumlar vardır. Örneğin:
• çocuklar (ergenlik çağının altındakiler)
• yaşlılar
• hastalar
• öğrenme zorluğu çekenler
• seyahat edenler
• hamile, bebek emziren ve âdet gören kadınlar
• oruç tutarak sağlıklarını ciddi şekilde riske atan herkes;
örneğin, diyabetlerini insülinle tedavi edenler veya diyabet komplikasyonları olanlar (gözlerde, böbrekte veya elinizdeki ve ayağınızdaki sinirlerde hasar). Eğer oruçtan muaf olup olmadığınız hakkında bilgi almak isterseniz, dini liderinizle konuşunuz.
Oruç sırasında vücudunuzda neler olur?
Oruç sırasında vücudunuzda meydana gelen değişiklikler, sürekli orucun uzunluğuna bağlıdır. Vücudunuz, yediğiniz son öğünden genellikle yaklaşık sekiz saat sonra bir açlık durumuna girer. Vücudunuz, başlangıçta depolanmış glikoz kaynaklarını kullanacaktır ve daha sonra oruç sırasında, sonraki enerji kaynağı olarak kullanmak üzere vücut yağını parçalayacaktır. Vücudunuzdaki yağ depolarının bir enerji kaynağı olarak kullanılması, uzun vadede kolesterol seviyelerinizin ve kan basıncınızın yanı sıra kilonuzun azalmasına yardımcı olabilir. Kilo vermek, özellikle fazla kilonuz varsa, daha iyi bir diyabet kontrolüne de yol açabilir. Bununla beraber, oruç, uzun vadede bir kilo verme yöntemi olarak kullanılmamalıdır.
Diyetinizdeki değişiklikler:
Oruç dönemi sırasında, beslenme düzeniniz, normal zamanlara kıyasla çok farklı olabilir. Fakat, tüm gıda gruplarından yemek ve aşırı yememek dahil olmak üzere, dengeli bir beslenme şeklini muhafaza etmek önemlidir. İslamiyet’te, yemek, kişinin Allah ile olan ilişkisiyle ilişkilidir. Eğer diyabet hastasıysanız ve oruç tutuyorsanız, oruca başlamadan hemen önce Hint pirinci, pide ekmeği, krep ve dhal gibi daha yavaş sindirilen (glisemik indeksi daha düşük olan) gıdaları dahil etmek iyi bir fikirdir. Bu tür yiyeceklerin seçilmesi, oruç sırasında bile tok kalmanıza ve kan glükoz seviyelerinizi daha fazla muhafaza etmeye yardımcı olacaktır. Meyveler, sebzeler ve salata da dahil edilmelidir.