Ölmüş bir atanın yerine görevlenen kişiye sorulan sorular ile bilinmeyen aile gerçeklerine ulaşılması, Aile Dizimi çalışmalarında yaşanan şaşırtıcı sonuçlardır. Aile Dizimi yaptıran pek çok kişinin öğrendiği bu gerçeği sorguladığında asıl şaşkınlık yaşanır.
Örneğin bir danışanımın dizim sırasında kendisinden saklanan bir kardeşi olduğunu öğrenmesine bizzat tanık oldum. Ailesini sorguladığında doğru olduğunu anlayıp büyük bir şok yaşamıştı.
[quote]Morfik alan bilgisine göre, bir farkındalık bir kere yaşandığında benzerinin yaşanması olasılığı artmaktadır. Morfik alanın okyanusuna her birimiz bireysel olarak, tek tek bağlıyız ama aynı zamanda da sadece bir Tek’iz… Bireysel benliğimiz, elektronlarla kendisini ifade eder, Tek olan ise çökerek parçacığa dönüşmemiş potansiyel elektronlarla… Kısaca bizler parçacıklarız, birleşik benlik ise dalgadır. Potansiyel okyanusu bir ağ bağlantısı yaratır ve benliğimiz aslında bu ağ bağlantısının ara yüzüdür. Ara yüz olan bizler bu ortak ağa bağlandığımızda, kaynağın bilgi akışına bağlanır ve sorularımıza cevap alabiliriz.[/quote]
“Evrende parçacık olarak adlandırılan her şey, evrendeki tüm kuvvetler, varlık okyanusundaki dalgalardır. Bu alan birleşik alandır, maddesel olmayan bir alandır. Bu alan bilincin alanıdır. Bizim kendimizi tek ve ayrı hissetmemize rağmen var olan bilinç tektir. Gezegenler planetler, ağaçlar, insanlar, hayvanlar, bu birleşik süperstring alanın altındaki dalgaların titreşimiyiz. Bizler o tek bilinci, sinir sistemimiz filtresiyle bireyselleştiriyoruz. Aslında nefs kavramı evrenseldir ve bunu bilmeyi, bilmeyi deneyimlemeyi de aydınlanma olarak adlandırabiliriz.
Bilimsel bakıştaki herkes maddesel bir evrende yaşadığımızı düşünür. Sabit duran kıpırdamayan ölü bir evrende yaşamadığımızı ve evrenin soluk alıp veren bir canlı olduğunu anlamamız çok zordur bu yüzden. Oysa Evren bilinçlidir.
Parçacık fikrinin dalga fonksiyonu ile yer değiştirmesiyle başlayan kuantum alan çalışmaları ile sabit duran, cansız, ölü evren düşüncesi değişmiştir. Lineer uzayda yol alan bir vektör ile düşünce enerjisi için aynı yetkiler geçerlidir. Evrenimiz bir düşünce evrenidir. Kuantumda ne kadar alta daha alta inerseniz, evren ölü olmaktan kurtularak daha canlı, yaşayan bilinçli bir hale gelir. En dipteki süpersting dediğimiz alana indiğimizde tüm parçacıkların ve evreni yöneten tüm yasaların tek bir kaynağı vardır. Bu birleşik alan, maddesel olmayan, dinamik, kendinin farkında olan tek bir zekâdır. Bilgi bu zekânın kaynağıdır. Bilgi dalgaları ise potansiyel elektronlardır. Bu “potansiyel elektron” alanı sürekli dalgalanır. Bu dalgalanma saf potansiyel okyanusudur. Soyut varlık okyanusudur. İşte bu okyanusa biz “ Birleşik Alan” diyoruz.”
Fizikçi John Hagelin’in Birleşik Alan Kuramı tanımlamasından kısaltarak alıntıladığım yukarıdaki satırlar, ortak tek bir kaynağa bağlı olduğumuzu anlatıyor. Biz bu kaynağın bilgisi ışığıyla olaylara bakarsak, yaşadığımız pek çok sıra dışı deneyime cevap bulabiliriz. Çünkü bu alanda “Morfik Alan Titreşimi” adında ortak bir hafıza çalışmaktadır. Morfik alan bilgisine göre, bir farkındalık bir kere yaşandığında benzerinin yaşanması olasılığı artmaktadır. Morfik alanın okyanusuna her birimiz tek tek bağlıyız ama aynı zamanda da sadece bir Tek’iz… Bireysel benliğimiz (egolarımız), elektronlarla kendisini ifade eder, Tek olan ise çökerek parçacığa dönüşmemiş potansiyel elektronlarla… Yani bizler parçacıklarız, birleşik benlik ise dalgadır. Potansiyel okyanusu bir ağ bağlantısı yaratır ve benliğimiz aslında bu ağ bağlantısının ara yüzüdür. Ara yüz olan bizler bu ortak ağa bağlandığımızda, kaynağın bilgi akışına bağlanır ve sorularımıza cevap alabiliriz.
Birleşik Alana Nasıl Bağlanırız?
Genellikle bu bağlantıya niyet ederek bağlanılır ama sıradan durumlarda da bu bağlantıyı yaşadığımız ve hissettiğimiz anlar vardır. Eşzamanlılık, kablel vuku, dejavu, niyet ettiğimiz bir durumun tesadüfmüş gibi karşımıza çıkması, sorduğumuz bir soru için herhangi bir olay ya da nesne ile cevap gelmesi, dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bilginin diğer bir uçta da ortaya çıkması gibi durumlar, bu sıradan an bağlantılarına örneklerdir.
Ama potansiyel okyanusuna bilerek, isteyerek ve niyet ederek bağlantı yaptığımızda özel cevaplar alırız. Birleşik alanda mekân, zaman ve madde kısıtlaması olmadığından çok fazla işlev meydana gelebilir. Niyet ederek özel bir çalışma ile Tek’e bağlanıldığında, benliğimizi ortak dünya realitesine bağlayan bağlantı noktası devre dışı kalır, ya da bir süreliğine askıya alınır. Toltek’ler bu bağlantı noktasına (assemblage point) “Birleşim Noktası” der. Birleşim noktası, kendi benlik merkezinden çıkıp potansiyel havuzuna girdiğinde bir başkasının benlik alanına girebilir. Bu duruma verilecek örnek, Aile Dizimi çalışmasıdır. Aile dizimi sırasında katılımcı kişiler görevlendikleri kişinin bilgilerine bağlanır ve hisleriyle, bilgileriyle o kişi olurlar. Bu kişinin yaşıyor olması şart değildir, çünkü dış zaman dediğimiz tüm zamanların içine girilmektedir o anda.
Ölmüş bir atanın yerine görevlenen kişiye sorulan sorular ile bilinmeyen aile gerçeklerine ulaşılması, Aile Dizimi çalışmalarında yaşanan şaşırtıcı sonuçlardır. Aile Dizimi yaptıran pek çok kişinin öğrendiği bu gerçeği sorguladığında asıl şaşkınlık yaşanır. Örneğin bir danışanımın dizim sırasında kendisinden saklanan bir kardeşi olduğunu öğrenmesine bizzat tanık oldum. Ailesini sorguladığında doğru olduğunu anlayıp büyük bir şok yaşamıştı.
Birleşik Alan çalışması sadece aile ve atalar ile çalışmada değil, kavramlar, hikâyeler, mitler olaylar üzerinde de uygulanabiliyor. Birleşik alan kuramına dayanarak yapılan bazı çalışmaları deneyimleme şansım oldu ve kendimin dışına çıkarak farklı bir enerji sistemi içinde, bana ait olamayacak davranışlar ve duygular göstermiştim. Aynı durumu defalarca katıldığım Aile Dizimi çalışmalarında da yaşadım. Ağa bağlandığınızda ve olmanız istenen kişi ya da kavram olduğunuzda, sizin kendi bilgi kaynağınızda olmayan bilgilere erişip şaşırıyorsunuz. Bizzat deneyimleyince Birleşik Alan Kuramının tartışmalarını kendi içinizde bitiriyorsunuz… Birleşik Alan var mı yok mu, sorusuna cevabınız içten bir “evet” oluyor. Zira zihinsel olarak duyduğunuzda akılcı bulmayıp reddedebiliyorsunuz.
Birleşik Alan ve Rüya Analizi
Son zamanlarda Birleşik Alanın çalıştığı ve sorulara cevap verdiği bir başka alan keşfettim. Taze taze de paylaşmak istedim. Bu alan Rüya Analizi…
Rüyalar anlatılır dinlenir, analiz edilir ve yorumlanır. Toplum olarak da çok meraklıyız rüya yorumuna, rüyaların diline inanırız ve önemseriz.
İşim gereği Rüya Analizi, meslek alanımda ve yıllardır rüya analizi yapıyorum. Rüyaların iki türü vardır kısaca. Psikolojik Temel Rüyalar, Paranormal Rüyalar… Analiz genellikle temel psikolojik, yani bilinçaltı rüyaları için yapılır.
Kullandığım analiz tekniğinin temeli, Dr. Gale Delaney’e ait aslında, ama ben tüm Şamanik bilgilerimle ve kuantum bilgilerimle, kendi rüya deneyimlerimi de katarak, özgün bir tekniğe ulaştım.
Tekniği burada uzun uzun anlatmak sıkıcı olabilir. Ama ayrıntı için https://indigodergisi.com/2012/12/yeni-dunya-ve-ruya-bilinci/ adresindeki yazıma bakabilirsiniz.
Bu analiz yönteminde, önce rüyayı gördüğünüz çerçeve; yani mekân, yer, durum için bir yazı tahtasının üzerine büyük bir kare ya da dikdörtgen alan çiziyorsunuz. Rüyadaki enerjiyi ve bilgiyi bu kare alanın içine yerleştirmeye niyet ediyorsunuz. Bunu bir enerji çalışması ile yapabilirsiniz. Sonra, bu kare alanın içine rüyadaki diğer öğeleri yerleştiriyorsunuz. İnsanları birer daire içine, nesneleri birer kare içine alıyorsunuz, duyguları listeleyip altlarına dalga işareti çiziyorsunuz, önemli eylemlerin altına ok işareti yerleştiriyorsunuz. Sonra rüyayı gören kişiyi, tahtanın tam karşısına alıp, sondajlama, metaforlama ve köprüleme çalışması yapıyorsunuz. Bunun sonucunda rüya ile ilgili bir hipotez ortaya çıkıyor. Bu kişiye soru sorduğunuz sırada birleşik alan devreye giriyor ve ilginç cevaplar gelmeye başlıyor. Rüyayı gören kişi de çıkan sonuca şaşırıyor. Çünkü o bilginin kendisinin zihin seviyesindeki kayıtlarla ilgili olmadığını anlıyor. Çözülmelerle gelen farkındalıklar sonucunda, kişiyi daha sonraki günlerinde takip etmeye devam ederseniz, rüyası ile ilgili şaşırtıcı yaşam gerçeklikleri ile karşılaştığına tanık oluyorsunuz.
Son zamanlarda sıkça yaptığım analiz çalışmalarından çıkan olağanüstü güzel sonuçların sadece yaptığım analizden değil, birleşik alandan geldiğini keşfetmek benim için inanılmaz oldu. Birleşik alanın etkileşimlerini keşfetme yolunda daha çok farklı konular ile karşılaşacağımıza eminim. Rüyalarınız varsa, onları merak ediyorsanız ve rüya günlüğü tutuyorsanız, onları bir de bu yöntemle inceleyin, bakalım siz neler ile karşılaşacaksınız?
Deneyimlerinizi paylaşmak, beni mutlu edecektir. Tüm bu bilgiler ve deneyimler, Morfik Alan havuzunu bu farkındalık ile dolduracak ve eminim ağa bağlanan herkese ulaşacaktır…