Bon (Tabak), Sai (Ağaç) kelimelerinden oluşan Bonsai, Japonca tabak ya da taş üzerinde yetiştirilmiş minyatürilize edilmiş ağaçları ifade eder.
Dilimize Bonzai diye girmiş minik bir japon ağacı olarak bilinse de kullanımı orta okul düzeyine kadar inmiş sinsi bir uyuşturucudur.
Yeni nesil uyuşturucu diye adlandırılan Bonzai, uyuşturucudan öte tam anlamıyla bir zehirdir. Tipik esrar kullanıcılarının yanı sıra his ve duyu peşinde koşanların tükettiği ve deneme amaçlı kullanımın artış gösterdiği bu zehir ne acı ki güzelmiş gibi şarkılara konu olmuştur. Maalesef kullanım sonrasında, esrara benzer ama esrardan daha kuvvetli bir etki bırakan, çevreyle olan iletişimini sıfırlayan, algılamada zorluk yaşatan, olaylara aşırı reaksiyon gösteren insan figürleri ortaya çıkartmaktadır.
En tehlikeli uyuşturucu olarak kabul edilen bu zehir gençleri adım adım ölüme yaklaştırırken, bilim adamları alındıktan sonra mide bulantısı, kusma, tansiyonun yükselmesi, kalp ritmindeki dengesizlikler, böbreklerde yoğun tahribat gibi zararlara sebebiyet verdiğini söylemektedirler.
[quote]İçerisinde yüzde yetmiş oranında tarım ilacı bulunan, öldürücü etkisi çok yüksek olan bir beyin ve vücut zehiri olduğu aşikardır.[/quote]
Bu zehiri kullanmış olanların ortak vurgusu bonzai’nin önce denge kaybı, sonra yavaşça bilinç yitimi ve geçici körlük yaptığıdır. Hatta zaman ve mekan kaybı gibi, nerede olduğunu, ne yaptığını unutmak gibi normalde gayet net bildiği işlevleri yerine getirememesine sebebiyet verdiği söylenir. Kişiyi cümle bile kuramayacak hale getirir. Bilinç kaybına sebep olmasından dolayı bir başkasına zarar verebilmesi çok kolaydır. Kişi kendisine bile zarar verebilir. Rahatlayan vücudun kendini rüyada sanmasıyla birlikte intihara teşebbüs etmesi de çok yakın bir ihtimaldir.
Ülkemizde her geçen gün yeni bir ölüm vakasına sebep olan bu habis zehir özellikle genç yaşamları hedef alıyor. Yapılan röportajlardaki acının boyutu Bonzai’nin semtlerinde peynir ekmek gibi satıldığını ve ucuza temin edildiğini söyleyen kişilerin çığlıklarında saklı.
Bilinmeli ki bonzai başta olmak üzere her türlü bağımlılık yapıcı madde ile mücadelede sorumluluk devlet yetkililerindedir. Devlet uyuşturucu malzemeler ile ilgili kolluk güçlerini kullanarak mücadele etmelidir. Eğitim müfredatında geniş yer vererek bilinçlendirme faaliyetlerini arttırmalıdır.
Bonzai konusunda diğer en büyük sorumlulukta ailelere düşmektedir. Çocukları, gençleri bu bağımlılık türünden korumanın en önemli yöntemi şüphesiz ki anne ve babaların yakın takibi ve gözlemidir.
Unutmayalım! “Bonzai ne uyarıcı ne uyuşturucu ne de sakinleştiricidir. bonzai ölüm demektir. ”