İslamofobi, kelime anlamı olarak “İslam korkusu” olarak bilinse de müslümanlara ve islam dinine karşı sürdürülegelen önyargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır.
İslamofobi tanımı ve anlamı ilk kez 1991 yılında kullanılmış lakin 11 Eylül saldırılarıyla tavan yapmıştır.
Bugün İslamofobi dendiğinde hem İslam dinini tanımaktan ve öğrenmekten kaynaklanan bir korku, hem de bu korkuya dayanarak müslümanlara karşı ayrımcılık ve düşmanlık yapıldığı görülmektedir.
Pek çok sayıda çalışmaya imza atmış olmakla birlikte, ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde daha çok ‘’ Medeniyetler Çatışması ’’ adlı kitabıyla tanınan, bir dönem ABD Savunma Bakanlığı’na danışmanlık Samuel Huntington’ın dediği gibi aslında amaçlanan Batı Medeniyeti ile İslam Medeniyeti arasında olduğunu ve olacağını öngördüğü Medeniyetler Çatışması mıdır?
Bunu bilemiyoruz.
Fakat gözüken 11 Eylül 2001 tarihinde New York’ta İkiz kulelere yapılan saldırılardan sonra batı dünyasında İslamofobi daha fazla dillendirilmeye başladığıdır.
Son yıllarda artış gösteren İslamofobi, halk tabanlı bir sorundan çok ne yazık ki siyasetçilerin oy toplamak için kullandığı bir koz olmuştur.
Bu nedenle siyasi iktidarlar, bilim adamları, düşünürler, medya, sivil toplum örgütleri ve dinî kurumların toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasi bağlamı da göz önünde bulundurarak hukuki enstrümanlar ve yeni politikalarla sorunların çözümüne çalışmaları elzem bir ihtiyaç olmuştur.
Müslüman dünyası da maruz kaldıkları önyargı ve ayrımcılık karşısında geniş bir topluluk tarafından neden bir tehdit unsuru olarak algılanıp korku ve kaygı yarattığını araştırmalı, dünya kamuoyunda olan bu endişenin realitesini sorgulamalı ve giderilmesi yönünde çalışmalara başlamalıdır.
Tartışmaları sadece din boyutuna indirgemek ve Müslümanları tehdit olarak görmek ne kısa ne de uzun vadede hiçbir sorunu çözmeyecektir.
Ayrıca yüzlerce insanın canına kast eden radikal örgütlerin yaptığı terörist eylemleri İslam dinine bağlamak çok trajikomik bir yargıdır.
Tabi ki birçok canın kaybolmasına sebep veren, 11 Eylül faciası başta olmak üzere tüm terör faaliyetlerini gerçekleştirenler dini , dili, ırkı ve mezhebi ne olursa olsun lanetlenmeli ve cezalandırılmalıdır.
Ve konuyla ilgili alınması gereken en önemli derste; dünyada yaşanan bu ve benzeri her türlü vahşetin karşısında durmanın insan olmanın erdeminden kaynaklandığının farkına varılmasıyla sağlanacağıdır.