Aslında bizimle birlikte aynı gökyüzünü seyreden fakat daha hüzünlü bir gözlükten maviye bakan küçük arkadaşlarımız var aramızda. Kimisinin gözlüğü göçler yüzünden takılmış, kiminin hastalıklar, terör, ekonomik sıkıntılar…
Hepsinin de minicik yüreklerinde kocaman sevgiler, hayaller barınıyor. Bu hayalleri gerçekleştirmek için Hale Bayrak önderliğinde bir grup kuruluyor. Adı da ‘Biz buradayız’ diyen cinsten: Nesli Çoğalan Peter Panlar Cemiyeti! Sosyal paylaşım sitelerinden, dezavantajlı çocukların hayallerini gerçekleştirmek üzere hareket eden bu güzel insanları gelin birlikte tanıyalım. Küçüklerin Hale ablalarıyla, küçük bir sohbet gerçekleştirelim.
Röportaj : Ömer Uzan
Öncelikle merhabalar Hale Hanım. Böyle güzel işlere imza attığınız için sizin aracılığınızda tüm gurubunuzu tebrik ederek başlayalım sohbetimize. Muhteşem bir oluşum, övgülere layık işler yapan insanlardan oluşan bir grup. Bize biraz grubunuzun oluşum aşamasından ve hedeflerinden bahseder misiniz? Ve tabiî ki grubun ismi niçin Nesli Çoğalan Peter Panlar?
Çok teşekkürler… Nesli Çoğalan Peter Pan’lar Cemiyeti bir gece sevgili Tijen İnaltong’un “Hadi şu çocuklar için yaptığın şeyleri bir sayfa üzerinden yap.” demesi üzerine gerçekten bir gecede kuruldu. Sayfanın kuruluşu tamamen spontan yani. Daha önce kendi sayfam ve ‘Armağan Uçuşturma Çemberi’ üzerinden paylaşıyordum çocukların hayallerini ve ihtiyaç listelerini. O paylaşımlarla sonradan -Pan olarak adlandıracağımız- muhteşem ruhlarla tanıştık, onlarca hayali gerçeğe dönüştürdük. Yola çıktığımızda sadece benim ilgilendiğim 213 çocuğun dileğini paylaşmak üzerine kurulmuştu sayfa. Ama sayfa duyuldukça kalbimize dokunan çocukların sayısı da artıyor.
Herhangi bir ilerleme planımız ve hedefimiz yok aslında. Bütün Pan’lar çocukların hayallerini gerçekleştirirken benim de en büyük hayalimi gerçekleştiriyorlar aslında: çocukları mutlu etmek… Tanımadığın birini mutlu etmek… Bundan daha büyük bir amacımız ya da hedefimiz yok. Olmayacak da…
Grubun ismine gelince, toplum tarafından “iyi” olarak tanımlanan şeyleri yaparken “Sizin gibi insanlar artık hiç kalmadı” lafını o kadar çok duydum ki… Hiçbir dayanağı olmayan ve tamamıyla yanlış bir yargı bu. İyi insanlar azalmıyor aksine nesilleri çoğalıyor. Grubun ismi ile bunu vurgulamak istedik. Peter Pan kısmı ise hem çok sevdiğim bir hikaye olduğu için hem de çalıştığımız çocukların çoğu bu Dünya’ya görevli olarak gelen ve çocuk bedenlerini bırakarak giden ruhlar oldukları için konuldu.Çok uzun bir isim olmasına rağmen çok seviyoruz Nesli Çoğalan Peter Pan’lar Cemiyeti adını.
Sosyal paylaşım sitelerinde aradığınız ilgiyi bulabildiniz mi? Size verilen destek hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Aslında beklediğimizden fazla ilgi ile karşılaştık ve şu an nasıl başa çıkabileceğimizi bilmiyoruz. Bunun bir süreç olduğunu ve rayına oturacağına inandığımız için de beklemedeyiz şu an. Çok büyümek, bütün çocuklara ulaşmak gibi bir hedefimiz de yok. Aslında şunu istiyoruz : İnsanlar bir çocuğu mutlu etmenin ne kadar kolay olduğunu fark etsinler ve kendi yollarını çizsinler. Sokaklarındaki Suriyeli çocuğu farketsinler, madde bağımlısı bir çocukla korkmadan iletişim kurabilsinler ve daha da önemlisi harekete geçsinler. Bir hedefimiz varsa eğer, o bu işte.
Grubun gerçekleştirdiği bir çok güzel iş var elbette. Siz, birkaç küçük dostumuzun hayallerine nasıl kavuştuğunu anlatır mısınız?
Çok basit ama çok etkili bir olayı anlatacağım… Amerika’da yaşayan kanser hastası bir çocuk var. Dünya’nın en güzel gülümseyen kızı. İsmi Kylie… Kylie’nin tek dileği insanların gülümseyen fotoğraflarını #SmileyForKylie etiketi ile instagram üzerinden onla paylaşmalarıydı. Biz de bu dileğin duyurusunu yaptık. Şu an Kylie için paylaşılan fotoğrafların nerdeyse tamamı Türkiye’den. Dövme sanatçısı Salih Tunca bacağını #smileyforkylie dövmesi yaparak paylaştı, kanser tedavisi gören pek çok insan Kylie için paylaşımlarda bulundu, instagram hesabı olmayıp Kylie için açanlar oldu. Kylie’nin ailesi ile birlikte şaşkınlıkla takip ediyoruz süreci. Benim için en özel olaylardan biri bu.
Peki profesyonelleşmeyi yani bir vakıf haline gelmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır kesinlikle yok. Arada paranın döndüğü hiçbir sistemin içine dahil olmayacağız.
Elbette grupta şuanda tek başınıza değilsiniz. Fakat biraz size getirmek istiyorum konuyu. Taşın altına elini ilk koyanlardansınız. Gruptan önce yalnız çalışmalarınızı da biliyoruz. Bu güzelliklerle dolu yol sizin adınıza nasıl başladı?
Benim için hikaye 7 yaşındayken arkadaşım Deniz’le beraber belediye sokak hayvanlarını zehirlemesin diye imza toplayarak başladı. 300’e yakın imza toplamıştık sanırım. Okul müdürümüz Şahika Özünel’de elimizden tutup Belediye Başkanı’na götürmüştü bizi. İlk başarılı sosyal girişimim buydu galiba. Sonrası da hep aynı geçti galiba… Resmi gönüllülük yaşı 18’e ulaştığımdan beri de aşk halinde devam ediyor her şey.
Bize, Merve ile birlikte saç kazıtma hikayenizi de anlatmak ister misiniz?
Merve’nin hastalığı kabul etme süreci çok zor oldu. Saç mevzusu çözüme kavuşturduğumuz en basit şey aslında çok daha travmatik süreçlerden geçtik. Buna rağmen saç kazıtmış olmam çok büyük bir şeymiş gibi yansıdı medyaya ama aslında öyle değil. Saç kazıtmak benim için çok basit bir şey zira beden dediğimiz şey mağaradaki gölgelerden ibaret benim dünyamda. Üç sene önce babam bu Dünya’dan gittiğinde kaşlarım döküldü ve aylarca kaşsız gezdim makyajla kamufle etme ihtiyacı duymadan. Şimdi de bere, peruk herhangi bir şey kullanmıyorum. Bu yüzden insanlar “Çok güzel bir kızsın ama saçlarını neden böyle yaptın ?” dediklerinde ya da “Benim çocuğumda kanser ama ben o istese bile cesaret edip saçımı kazıtamam.” diyen mesajlar aldığımda anlayamıyorum. İki büyük duam var benim her gün muhakkak tekrarladığım. İlki “Allah’ım annelere bırakabilme gücü ver” ikincisi ise “Allah’ım bedene anlamlar yükleyenler kullarını yargılamadan anlamama yardımcı ol” . Çünkü halen anlayamıyorum birkaç yüz bin keratin çubuğunun nasıl bu kadar önemli olabildiğini.
Saçlarınızı kazıttıktan sonra size çevrenin tepkisi ne oldu, bakış açılarında bir değişme oldu mu? Böylece halkımızın tedavi sürecindeki çocuklara yaklaşımını da gözlemlemişsinizdir, ne tür tepkiler aldınız?
Çocuklarla yaklaşık 10 yıldır beraberiz ve ben sokakta gördükleri tepkileri anlattıklarında hep fazla abartılı ifadeler olduğunu düşünüyordum. Sokağa dazlak olarak çıktığım ilk güne kadar… Nişantaşı’nda çok iyi bilinen bir cafede yanımdaki masada oturan müşteriler kalkıp biraz ilerdeki bir masaya geçtiler, tıklım tıklım bir halk otobüsünde yanımdaki boş koltuğa oturmaya kimse cesaret edemedi, sokakta benle oynayan bir çocuğu annesi benden uzaklaştırdı… Bunlar maske takmayan, kaşı olan, dışarıdan sağlıklı gözüken bir dazlağın yaşadıkları… Çocukların neler yaşadıklarını siz düşünün.
Toplumumuza, hayallerini gerçekleştirdiğiniz küçük arkadaşlarımıza dair neler söylemek istersiniz?
Topluma bir mesaj vermek bana düşmez zira aciz bir kulum ben. Tüm bildiklerim eğer doğruysa kendi yaşadıklarımdan ibaret..
Gerçekleşmeyi bekleyen yeni bir hayal var mı bugünlerde?
Bir Holywood ünlüsü ile gerçekleşmesi planlanan bir dilek var. Heyecanla takip ediyoruz süreci…
Son olarak, sizin adınıza tüm guruba, tüm Pater Panlara şükranlarımızı sunarak bitirelim. Aranıza yeni katılacak Peter Panlara söylemek istedikleriniz var mı, herkes Pater olabilir mi?
Pan olmak isteyen, ben Pan’ım diyen herkes Pan olabilir. Bizimle ortak hareket etmesine de gerek yok. Kalbi bizimkilerle beraber aynı amaç uğruna atan herkesi seviyoruz.
[divider]
Hale Bayrak‘a, koca yürekli Hale Abla’ya teşekkürlerimizi sunup sohbetimizi noktalıyoruz. Yeni cümledeyse, geleceğe dair kurulan hayalleri konumuz ediyoruz! Minicik ellerini semaya uzatıp minicik hayal dünyalarında sınırsız yolculuklara çıkan meleklerimizle bu yolda kol kola girmeye çalışıyoruz. Eğer siz de bir Pater adayıysanız, aramıza bekliyoruz! Facebook’ta ‘Nesli Çoğalan Peter Panlar Cemiyeti’ sayfamıza ve miniklerimizin kocaman hayallerine eşlik etmeye bekliyoruz…