Türkiye seyahatinin öncelikler listesinde olduğu, Türk dizilerine ve Türk mutfağına büyük bir hayranlık duyulduğu ülke hangisidir?
Cevap elbette Birleşik Arap Emirlikleri… Yaz ve kış tanımının kalktığı ve havanın pratikte çok sıcak, sıcak ve güzel olarak tanımlandığı ülkede iletişim dili “empati” ve İngilizcedir…
Bu yazının konusu alışageldiği üzere Dubai değil, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti olan Abu Dhabi. Abu Dhabi, Arapça “Ceylanların Babası” anlamına gelir. Babalık rolünü üstlenen emirlik, diğer tüm emirliklere kol kanat germekle kalmaz, aynı zamanda nüfusunun yüzde 90’nını oluşturan yabancı nüfusu da ev sahipliği yapar.
Ülkenin yabancı nüfusunun büyük bir kısmı expat’tır. Expat, İngilizce “expatriate” (göçmen) sözcüğünün kısaltılmasıyla oluşturulmuştur. Kendi ülkesinin dışında yaşayanları tanımlamak için kullanılır. Başka bir deyişle, bir süreliğine başka bir ülkenin vatandaşıymış gibi davranan, oradaki çok kültürlü ortamın bir parçası olan ve zamanı geldiğinde de ait olduğu yere dönen kişidir.
Ülkenin expat kültüründen dolayı, ülkeye yerleşme ve ülkeden ayrılma trafiği oldukça yoğundur . Bu insan hareketini, durmaksızın çalışan bir “döner kapıya” benzetebilirsiniz. Birileri işini bitirip döner kapıdan dışarı çıkarken, içeri girmek isteyen yenilere yer açar. Bu hareketliliğin güzel yanı, herkesin aynı yoldan ve zorluklardan geçmesi nedeniyle, empati ve yardımlaşmaya zemin oluşturmasıdır.
Birleşik Arap Emirlikleri
Birleşik Arap Emirlikleri yedi emirlikten oluşuyor. Basra Körfezi’nin kıyısında yer alan şehir 900 bin civarına bir nüfusa sahip. Yedi emirliğin en büyüğü olan Abu Dhabi aynı zamanda başkent. Dubai’nin 130 km güneyinde bulunan emirlik, dünyanın en zengin ve en pahalı şehirlerinden birisi. Dünya petrol kaynaklarının 1/3’üne sahip olan emirlikte; sanayi, turizm, inşaat ve finans alanında da büyük yatırımlar yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri çeşitli sosyoekonomik göstergeler dikkate alındığında dünyanın en hızlı gelişen, en gelişmiş ülkelerinden birisi. Birleşik Arap Emirlikleri içinde refah seviyesi açısından büyük farklılıklar söz konusu. Abu Dhabi, emirlikler içerisinde refah seviyesinin en yüksek olduğu emirlik. GSYİH’nın yaklaşık % 60’ını sağlayan emirlik, aynı zamanda kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu emirlik olma özelliğine sahip. Ülkenin resmi dili Arapça ancak tüm yönlendirmeler İngilizce ve Arapça olarak iki dilde yapılıyor. Yabancı nüfusun yoğun olması nedeniyle ortak dil İngilizce.
Birleşik Arap Emirlikleri’ne çöl iklimi hakim. Ekim ile Nisan ayları arasında gündüz ılık güneşli, geceleri serin. Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcak. Bu aylarda sıcaklık 50 dereceyi geçiyor. Ayrıca Haziran ayından Ekim ayına kadar olan dönemde nem oranı çok yüksek. Bu nedenle Mayıs ayından Ekim ayına kadar ülkeye gelen turist sayısı azalıyor. Eylül ayında bile, iç mekandan dışarı çıktığınız anda, ısı farkıyla buğulanan gözlük camları nedeniyle önünüzü göremiyebilirsiniz.
400 km uzunluğunda çok iyi korunmuş plajlara sahip olan Abu Dhabi renkli bir dünya kenti. Turkuaz rengi denizi, çöl safarisi, uluslararası spor ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapması nedeniyle görülmesi gereken yerlerden birisi. Modern ve gelenekselin birbiriyle bütünleştiği şehirde yaşam oldukça hareketli. Yıl boyunca konserler, sanat etkinlikleri, dünyaca ünlü şeflerin katıldığı yemek festivalleri büyük spor organizayonlarına eşlik ediyor. Dünya çapında golf turnuvalarının ve tekne yarışlarının düzenlendiği şehir, Formula 1 Yarışları ile dünya markası haline gelmiş.
Şehir nüfusunun çoğunlunu oluşturan yabancı nüfusun bayramları, yerel halkın bayramlarıyla aynı saygıyı görüyor. Yerel halk, günlük yaşam içinde ibadet saati geldiğinde toplantıya ara verebiliyor ancak şehirde ezan sesi yüksek sesle duyulmadığı gibi hiç kimse ibadet etmeye gittiğini hissettirmemeye özen gösteriyor.
Şehir irili ufaklı 200 adanın toplamında oluşan büyük bir ada şehir. Yüksek yaşam standartları sunan şehrin silüeti, yüksek ve modern mimari yapılarla şekillenmiş. Çöl ikliminin hakim olduğu şehir nüfusunun yüzde 90’nını yabancılardan oluşuyor. “Emirati” olarak adlandırılan yerel halk kendi ülkesinde azınlıkta. Dünyanın çok farklı yerlerinden insanların birlikte yaşadığı şehir tam bir dünya mozaiği. Muhafazakar bir yapıya sahip olan ülkede, müslümanlara direkt olarak alkollü içki satışı yapılmamakta ancak beş yıldızlı otellerin bünyesinde bulunan restorant ve barlarda tüketilmesinde sorun yok. Marketlerde dünyanın her yerinden gelen tropik meyveleri ve sebzeleri dört mevsim ancak oldukça yüksek fiyata bulabilirsiniz. Abu Dhabi deniz mahsülleri cenneti. Arap mutfağının yanısıra, farklı dünya mutfaklarının her türünü deneyebilirsiniz.
Dishdasha ve Abaya
Giyim konusunda beklenti, muhafazakar çizgiye saygı duyulması yönünde. Çok kültürlü bir ülke olduğu için her ulustan insan kendi kültürlerine uygun kıyafetlerle dolaşıyor. Emirlik Arapları erkekler; “Dishdasha” olarak bilinen uzun kollu,beyaz giysi giymekte ve başlarını beyaz bir örtü ile örtüyor. Kadınlar; “Abaya” olarak bilinen tüm bedenlerini ve başlarını kapatan çarşafa benzeyen siyah giysi giymekte. Abaya giymiş Arap kadınlarını şıklık yarışı içerisinde, spor arabalar kullanırken görmeniz mümkün. Alışveriş merkezlerinde ve otellerde görebileceğiniz emirlik vatandaşı kadınlar ve erkekler son derece bakımlı. Otellerde ve eğlence mekanlarında başı açık emirlik vatandaşı genç kızlara ve kadınlara da rastlanıyor. Genel anlamda herkes birbirinin tercihlerine oldukça saygılı.Araba fiyatları ve benzin ucuz. Arapların, geleneksel sporları olan Arap atına binme merakı, yerini oldukça hızlı sürdükleri lüks araba tutkusuna bırakmış. Günlük hayatta oldukça kibar olan Araplar, direksiyonun başında çılgın sürücülere dönüşebiliyor. Dolayısıyla trafikte araç kullanırken dikkatli olmakta fayda var.
Abu Dhabi
Eskiden küçük bir balıkçı kasabası olan Abu Dhabi’nin kaderi petrolün çıkartılmasıyla değişmiş. 1971 yılında bağımsızlıklarını ilan etmişler. Bir zamanlar İngilizlerin egemenliğinde olan ülkede, yüksek ücretlerle İngizlerin çalışan durumunda olması ilginç bir ayrıntı.
Birleşik Arap Emirlikleri son derece güvenilir bir ülke. Katı kurallar nedeniyle özellikle yabancılara karşı suç işleme oranı düşük. Geceleyin ilerleyen saatlerde kadınlar tek başına rahatlıkla dolaşabiliyor. Hayat çok erken başlayıp, akşam üzeri erken saatlerde bitiyor. Büyük plazalarda çalışan Arap kadınlarını işe giderken görmek mümkün, ancak sayıları fazla değil. Emirliğin, Arap kadınlarını iş hayatına yöneltmekle ilgili ciddi çalışmaları var.
Yaşayacağınız evi bulmak ve çocuğunuz varsa iyi bir okula yerleştirmek başlı başına bir iş. Yabancıların oturduğu, tercih edilen bölgelerde ev bulabilmek için bekleme listelerine girmeniz gerekiyor. Bu arada ev fiyatları ve kiralar astronomik boyutta. Eğitim konusunda çok fazla seçenek var. Yabancı okullarda, İngiliz eğitim sistemi ağırlıklı olarak kullanılıyor. Şehirde Arap okullarının yanısıra Amerikan, Hint, Alman, Fransız, Japon okuluna varana kadar çeşitlilik var ancak milli eğitim kurulu tarafından yüksek puanla derecelendirilmiş olan uluslararası okullara müsaitlik durumuna göre sınavla kabul ediliyorsunuz. Ev konusunda karşınıza çıkan uzun bekleme listelerinin, çok daha uzun olanları okullar için geçerli. Ülkeye yerleşmeden önce bu konuda ön çalışma yapmak şart. Türk dizileri ve restoranları oldukça popüler. Türkiye’nin gündemi, Hintli bir taksicinin gündeminin bir parçası olabiliyor. Resmi dairelerde, Türk olduğunuzu öğrendikleri anda hemen ilgi gösteriyorlar ve Türkiye seyahatlerine dair anılarını anlatmaya başlıyorlar.
Abu Dhabi’yi dünya çapında bir cazibe merkezi haline getirmek için planlı bir şekilde büyük yatırımlar yapılmış ve aynı hızla yeni projelerin inşası devam ediyor. Çöldeki çadır yaşamından, kum üzerinde insan eliyle yaratılan rüya ve proje şehri olan Abu Dhabi, dünyaya açılan kapı olma konusunda oldukça iddialı. Hali hazırda Paris Sorbonne ve New York Üniversiteleri’nin bulunduğu şehir Saadiyat Ada’sıyla gelişmeye devam ediyor. Ortadoğu’nun kültür merkezi olmayı hedefleyen adada, Louvre ve Guggenheim müzesinin inşaatları devam ediyor. Tam adı “Al Manarat Al Saadiyat” (Aydınlanma Yeri) olan adada, yıl boyunca ve her gün sergiler, sanatsal performanslar, konferanslar ve ücretsiz workshoplar düzenleniyor. Adada, golf sahaları, lüks oteller ve çeşitli restoranlar da bulunuyor.
Diğer bir cazibe merkezi ise “Yas Island”. Yas Island’da dünyanın ilk ve tek Ferrari markalı en büyük tema parkı mevcut. Parkın içinde yeme içme, alışveriş ve eğlencenin yanısıra Ferrari’ye dair her şeyi bulmak mümkün. Devasa kırmızı ikonik çatısının altında çeşitli yüksek adrenalin sürüşleri yapılıyor. Dünyanın en hızlı roller coaster’ına bindiğiniz zaman,sadece 4.9 saniyede 240 km gibi bir hıza ulaşıyorsunuz. Ancak vücüdun pompaladığı adrenalin nedeniyle kendinize gelmeniz biraz zaman alabiliyor. Tema parkının hemen yanında meşhur Formula 1 Yarışlarının ev sahipligi yapan Yas Marina Circuit, Yas Beach, Yas Mall, Yas Water World, Du Arena ve çok sayıda otel ve restorant yer alıyor.
Sheikh Zayed Bin Sultan Al Nahyan Camisi
Görülmesi gereken yerler arasında, dünya’nın 3. büyük, 82 minareli camisi olan “Sheikh Zayed Bin Sultan Al Nahyan Camisi” var. 2007′de halka açılan caminin ana dua salonu, dünyanın en büyük el dokuması halısına ve şamdanına sahip. 2004 yılında hayatını kaybeden Sheikh Zayed’in mozolesi caminin bahçesinde yer alıyor. Marinaya ve uzun bir yürüyüş sahiline sahip olan gökdelenlerin ve Emirlik Sarayı’nın yer aldığı “Corniche” bölgesi şehir merkezinde bulunuyor. İş merkezi olan bölge, geceleri kulüpler ve eğlence mekanlarıyla oldukça hareketli. Sahilde spor yapanları ve yüzenleri görmek mümkün. Bunun yanısıra “Heritage Village” ve “Souk” olarak adlandırılan yerel pazarlarda yerel el sanatları, baharat, halı, altın alışverişi yapılabilir. Çölde safari yapmak buranın olmazsa olmazlarından. Alışveriş meraklıları için de tüm dünya markalarının satıldığı birçok alışveriş merkezi mevcut.
Dünyanın her yerinden farklı insanları ve kültürleri ortak bir noktada buluşturmayı başaran şehrin sunduğu imkanlar sınırsız, En’leri sunma konusundaki iddiası bazen yapaylığa yol açsa da doğru yatırım ve projelerle çölde yaratılan medeniyet ve çok kültürlülük ortamını görmeye değer. Yolunuz buralardan geçiyorsa uğramakta fayda var. Bildiğiniz üç kelime üzerinden Emirati’lerle iletişim kurmak zor değil: “İnşallah”, “Maşallah” ve “Elhamdülliallah”!