Eve iş Getirdim

Bazı konular bizde konuşulduğundan fazla konuşuluyor. Bunlardan bir tanesi de home ofis çalışma.

iş

Dilimize çevirirsek iş hayatının evimize girmesi işlerimizi evimizden yapabilmek. Önümüzdeki birkaç yılın aslında en önemli konularından bir tanesi haline gelecek. Evde çalışma olayı hayatımıza girecek mi girmeyecek mi bunu da yüzde yüz bilmiyoruz. Çünkü bu tarz durumlar ülkelerden ülkelere farklılıklar gösterebiliyor.

Konu ekonomik gelişmeleri ilgilendiren bir konu. Günümüz ekonomi şartlarından bağımsız olarak değerlendirilemez. Çağımızda çalışma maliyetleri iş verenin en çok şikayet ettiği konulardan bir tanesi. Maalesef günümüz ekonomisinin kalbi, maliyet odaklı atıyor insan odaklı değil. İşte bu sebeplerden dolayı evden çalışma düşüncesinin filizlendiğini düşünüyorum.


Özellikle istihdam alanından devletlerin dışarıya doğru gitmesi bunu tetikledi. Özel sektör hem istihdam yaratırken bunu bazı teşvik ve şartlara ya da indirimlere tabi tutmaya çalışıyor. Burada da bazı sektörler için evden çalışma fikri işveren açısından can simidi gibi algılanabilir. Fakat bu pratikte işveren için bir kurtuluştan çok bir çöküşe de sebep olabilir. Bunu zaman ve gelişmeler gösterecek.

İsterseniz bu konunun iki yönü olan avantaj ve risklerini değerlendirelim. Kişisel anlamada evden çalışmanın yaratıcılığa pozitif bir etkisi olacağını düşünüyorum. Bunun temel nedeninin kişilik farklılıklarının iş yerlerindeki yansımalarını düşünerek söylüyorum. Zamanımız takım çalışmasını adeta emrediyor. Fakat bu herkes için geçerli değil yani herkes buna aynı uyumu göstermiyor ayrıca göstermek zorunda da değil.

Takım çalışması içinde olmak bütün her şeyimizi orada veriyoruz anlamına gelmez. Bunun temel sebebi hepimiz aynı sosyallikte değiliz ve bu yirmili yaşlardan sonra gelişmesi zaman alan ve kolay olmayan bir durum. Kişilerle konuştuğunuz da büyük bir kesim kendisini en çok evinde rahat hissettiğini söyler. İşte ev ve iş yeri potansiyel farklılıkları olumlu yönde ortaya çıkabilir. Konu sadece rahatlık değil kendini iyi hissetmek gibi çok önemli bir durumla da ilgilidir.


260320131033496303940_2Evde çalışmanın özgüven konusunda da artıları olduğunu düşünüyorum. İş yerlerindeki reddedilme korkusu ve görüş belirtmekten uzak durma tedirginliği vardır. Bu iş yerinde etkili olmayı da etkiler. Toplu bir ortamda fikir söylemekle tek başınıza bir fikri harekete geçirmek aynı şey değildir. İş yerleri bazen bizi düşünmekten alıkoyar ve sadece söyleneni yapmaya odaklı olmamamızı emreder.

Peki evde çalışmanın riskleri nelerdir? İnsan doğası gereği disiplin konusunda zorlanır. Kendi kendini disipline etmek çok az bir yüzde için geçerlidir. İşin tuhafı insan belki de yapısı gereği birilerinden gelen direktifleri daha fazla ciddiye alır. Disiplin sorunu evde çalışmanın düşmanlarından biri olabilir. Bana göre en büyük tehlike bu değildir. Bundan daha büyük bir sorun vardır. Erteleme hastalığımız.

İş yerlerinde kolaylıkla yapabileceğimiz acil önemli ayrımı ev de her an yapılamaz. Bulunulan ortamın fiziksel ve duygusal rahatlığı sayesinde ertelemeden kaçmak neredeyse imkansız hale gelir. İş yerlerindeki zaman baskısını evde pek yaşamayız. Sürekli olarak vaktin yeteceğini düşünüruz. Burada belki de baskı ve verimlilik konuları üzerine biraz düşünmek gerekebilir. Ancak ev dendiğinde ilk akla gelen rahatlık verimlilik sıkıntısı yaratır.


Çözüm nedir? Çözüm evde kendimize ait bir oda olmalı. Bu oda içinde iş yerine benzer kurallarımız olmalı. İş yerindeki verimlilik sağlayan kaidelerde kopmadan ancak ev de olmanın getirdiği düşünsel yaratıcılığı es geçmeden kendimize ait bir çalışma odası olmalı. Bakalım göreceğiz evde çalışacağımız günler gelecek mi yoksa bu sadece bir fantezi olarak kalacak mı?


Zafer Uğur
Sürekli düşünen düşündükçe yazan ve yazdıkça daha çok yazası gelen biriyim. Okumayı araştırmayı çok seviyorum. 1999 depreminden yaralı olarak kurtulduktan sonra ikinci bir hayata başladım ilkinden daha zor yıllar geçti. Ön yargılı olmadan her konuda bilgilenmek hayat felsefem oldu. Bilgilenme konusunda obez olduğumu düşünüyorum. Daha çok sevgi ve daha çok anlayış hepimiz için