Hangimizin eline geçmedi ki, bir o yana bir bu yana koşarken, balkonlarda rüzgara karşı ne mücadeleler verdi, üstelik kağıttandı yaprakları ve çöptendi çelimsiz gövdesi… Şimdilerde ise Merzifon’un en yüksek yerlerini mesken tutmuş kendine, gövdesi kalınlaşmış, yaprakları uzadıkça uzamış…
Evet, rüzgar tribünlerinden bahsediyorum, bazılarımızın seyahatlerde yol üzerinde karşılaştığı, bazılarımızın da şehirlerini mesken tutmuş devasa yeni sakinleri…
Bireyler olarak artık o kadar duyarlıyız ve bilinçliyiz ki, etrafımız da neler olup bitiyor inceliyoruz, araştırıyoruz, sorguluyoruz ve gerekirse tepki veriyoruz, yani yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz. Bu noktada öğrendiklerimi, araştırdıkları mı sayısal değerlere boğmadan ve terim karmaşıklığına mahal vermeden olabildiğince sade paylaşmak istedim.
Tüm dünya insanlarının artık yabancı olmadığı bir kavram küresel ısınma. Bu doğrultuda duyarlı hale gelen, gelişen, yenilenen teknoloji ile enerji ihtiyacının doğurduğu bir sektör olan yeşil enerji sektörü hayatımıza yerleşmeye başladı.
Yeşil enerji kaynakları arasında yer alan rüzgar enerjisi, sağladığı avantajlara bağlı olarak giderek daha fazla tercih edilmektedir.
— İnsan sağlığı ve çevreyle uyumlu, yerli bir enerji kaynağı olması, yani çevreyi kirletmemesi ve doğrudan kullanılabiliyor olması,
— Tükenmez olması,
— Küresel ısınma ve iklim değişikliklerine neden olan sera gazlarının oluşmasını engellemesi (sanayileşmiş ülkelerin sera gazı oluşumunu %5 civarında azaltması),
— Fosil yakıt tüketimine olan ihtiyacı azaltması (kömür, doğal gaz, petrol gibi yakıtlar konusunda oldukça yoksun olan ülkemiz için ham madde sıkıntısı yaşatmayacağı bir gerçek),
— Teknolojideki ilerlemeler sonucu, kurulum ve işletim maliyetinin her geçen gün düşmesi,
— Yadsınamaz oranda sağladığı istihdam ile ekonomik ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunması nedenleri ile tüm ülkeler ve Türkiye’de de giderek tercih edilen ve devlet yönetimleri tarafından, dolaylı ya da doğrudan desteklenen bir sektör haline gelmesi.
Rüzgar Enerjisi
Sektör küresel ölçekte üretilebilecek rüzgar enerjisi miktarını tahmin etmek amacıyla çeşitli çalışmalarda toplam potansiyelin 53000 TWH (terawatt-saat)/yıl olduğu tespit edilmiş ve bu oranın %26’sı Kuzey Amerika’da, %20’si Doğu Avrupa ve Rusya’da, %20’si Afrika’da, % 10 Güney Amerika’da, %9’u Asya’da, % 9 Batı Avrupa’da ve %6’sı ise okyanuslarda bulunmaktadır.
Bu kıymetli potansiyelin pastadaki en büyük kullanımı Avrupa ülkelerine aittir. Bu ülkelerde rüzgar gücüne dayalı olarak üretilen elektriğin, geleneksel yakıtlarla üretilmekte olan elektrik oranıyla giderek aynı düzeye yaklaştığı bilinen bir gelişmedir.
Özellikle Almanya, toplam elektrik tüketiminin %7’sini, kuzey kentlerinde ise ihtiyacın %30’unu rüzgardan elde ettiği elektrik enerjisi ile karşılamaktadır. İngiltere, İskoçya ve İrlanda’nın tamamı, Fransa, İspanya, Yunanistan, Belçika, Hollanda ve Danimarka’nın kıyı bölgeleri yeşil enerji kullanım alanlarıdır. Kuzey Afrika ve Asya ülkeleri de kurulu güçlerini hızla artırmakta ve bu potansiyele saha yaratmaktadırlar.
Ülkemiz ise yenilebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği ve potansiyeli bakımından tartışmasız zengin bir ülkedir. Bu zenginliğin rüzgar enerji potansiyelinin %74’ü Ege ve Marmara bölgesinde bulunmakta, Balıkesir iller bazında güç bakımından 767 MW (Megawatt) ile birinci sırada, 613 MW ile İzmir ikinci sırada, 393 MW ile Manisa üçüncü sırada yer almaktadır, Diğer il ve ilçelerimiz dördüncü sıraya yerleşmek açısından yeni girişimlerde bulunmaktadırlar.
Merzifon Rüzgar Tribünleri
Öyle ki; 70 bin nüfuslu Merzifon, 15 kişilik kadrosu ile devasa işlere imza atmış ve projeleriyle dünya devleriyle iletişim haline geçmiştir. MBC Yenilenebilir Enerji Sitemleri Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Nadir Canbulat, bu yarışta kalite önceliği ve güvenle, sağlam adımlar ve hızlı ilerleyişleri ile hayal edilenin ötesine geçtiklerinden bahsediyor ve devam ediyor;
— Ülkemizdeki hatırı sayılır potansiyelin ülke kalkınması için önemini vurgulayarak bir an evvel mevcut projeleri ile ülke genelinde Tokat, Amasya, Samsun, Sinop, Çanakkale gibi illerde bu oluşuma hayat vermeye çalıştıklarından,
— Sadece kendi çalışmaları ile ülke ekonomisine tahmini olarak, yıllık 60 milyon twh/yıl enerji üretimi ile 20 milyon TL elektrik katkısının bulunduğundan, bu ve benzeri örneklerinin artmasının beklenen sonucu olarak, %70 dışa bağımlılık (doğalgaz) sağlayan hammadde ihtiyacımızı da bir nebze olsun azaltacağından,
— 4500 kw/s tüketimi olan serbest tüketiciye, %10 indirimli elektrik satışı sağlanacağı bilgisi ile tüketicilere de bu alanda avantajlar sağlanacağını belirtti.
Bir ilke imza atacaklarını dile getiren Nadir Canbulat hizmet alanını, enerji dağıtım noktasından bir nebze ayırıp Rüzgar Tribün Turizmi ile halka açık ve bilgilendirici bir sosyal tesis oluşturarak, insanların gezip görecekleri, teknik bir personel ile bilgilenecekleri bir alan oluşturma konusundaki keyifli kararlılığından bahsediyor.
Bu cümleler sonrası yüzümdeki gülücükler daha önceki yıllardan sabırsızlanarak Merzifon’un yeni sakinlerine yapılacak olan ziyareti beklediğimi bilen Nadir Canbulat için, bana verilen bir müjde anlamını taşıyordu.
Bu keyifli sohbet için ve verdiği bilgiler için teşekkürlerimi ileterek, çevreci arılar benzetmesi ile mutlu bir şekilde ayrıldım yanlarından…