Evet dediği üzere delinin tekidir Osman Benzeş! Çevresindeki herkese rağmen Anadolu’ya yatırım yapmayı amaç edinmiş. Aldığı risklerin büyüklüğünü hiçe sayarak Anadolu insanına güvenmiş ve yola çıkmış.
Bir ‘demir yığını’ değil, ‘Yaşam Alanı’ kurmuş Osman Benzeş.
9 yaşında ailesi ile göç ederek ‘taşı toprağı altın denilen ‘ şehrin gerçekleri ile yüzleşiyor, 10 yaşında sokak-sokak satıcılık yapmaya başlıyor; geçim telaşının içinde orta ve lise öğrenimini ancak tamamlayabiliyor ve sonrasında da zaten bir diplomanın ona katamayacağı kadar tecrübe ve bilgi ile bu günün hatırı sayılır iş adamlarının yegane isimlerinden biri olarak varlığını korumuş, hissettirmiş, konuşturmuş ve örnek aldırmış bir isimdir Osman Benzeş…
Hayata ve sektöre dair sohbet ve paylaşımlarına alışık olduğum ve bir o kadar kendimi şanslı hissettiğim saygı değer ve önce insan ve sonrasında çalışmakta olduğum Aps Giyim Sanayi A.Ş. Yönetim Kurul Üyesi Osman Benzeş ile son zamanların ekonomi sayfalarında çokça konuşulan ve tartışılan konularına, işin içinden gelen bir ses olarak buluşturmak istedim bizlerle.
Evet… Hal hatır faslını geçtikten sonra ciddiyetle bir sohbetin içinde bulduk kendimizi…
Röportaj: Osman Benzeş
TÜSİAD son zamanlarda ve daha önceki zamanlarda da olduğu üzere ‘başkanlık seçimi’ nedeniyle yine ve yeniden gündemde, bu kısır döngünün sebebi nedir?
Bu oluşumun içinde hiç olmadım ve olmayı da hiç düşünmedim!” cümlesi ile başlayan soruya ait konuşmamızın ne kadar açık, net ve sert olacağının sinyaliydi bu cümle, çok da yanılmadığımı anlayacaktım ve bu arada devam ediyordu Osman Benzeş:
Osman Benzeş: ‘Patronlar Kulübü’ diye geçer ve kendi menfaatlerini koruyup kolladıkları bir platformdur TÜSİAD. Zor günler geçiriyor evet, çünkü siyasi iktidarla, geçinme çerçevesinde zorlanıyorlar ve karşılıklı menfaatler nedeniyle, anlaşmalılar ve ters düşmemeliler ve olayın patlak verdiği nokta tam da burası…
Gerçek sorunlar ve gerçek fikirler konuşulmadığı ve sessiz kalındığı sürece kimse başkanlık koltuğuna oturup bu korkuyu yaşamak istemiyor.
Cümle oldukça açık, net ve sertti.
İkinci soru; TÜSİAD ’ın çözüme dair aldığı bir karar haberi ile ilgili oldu.
TÜSİAD en son ‘başkanlık düşünmeyen’ yönetimde yer almayacak kararı almış… Sorunun çözülmesi için sizce ne kadar etkili olur?
Yasal olarak bu tür hizmet işlerinde zorlama yapamazlar, uygulamaya kalkıştıklarında da son zamanlardaki istifalarına yenilerini eklemiş olurlar diyor ve son cümle olarak yakın çevresinden şu noktada dahi pek çok kişinin istifa ettiğini de ekliyor.
TÜSİAD’ la ilgili yorumlardan sonra TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği) hakkında bilgi edinmeden ve bakış açısını sormadan olmazdı.
TGSD dünü bu günü, atılımları nelerdir?
Osman Benzeş : Giyim Sanayicileri Derneği, 150 milyon dolar ihracat oranı ile 1976 yılında iç piyasacı tüccarlar ve sanayiciler tarafından kuruldu. 1988 yılında da ‘Bakanlar Kurulu’ tarafından Türkiye ismini aldı. 1989 yılında Dünya Giyim Sanayicileri Federasyonu’na üye oldu.
O yıllardan bu yıllara gelişmekte olan sektörün ihtiyaçları çerçevesinde dahilde ve hariçte yapılması gereken tüm organizasyonların öncülüğünü yaparak fuarlar tertip ettik, sektörün ihtiyaçları ve sıkıntıları olduğu noktalarda toplantılar yaptık, devlete sesimizi duyurarak çareler aradık.
Ve her yıl Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil ederek, tanıtım yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz.
Bugün 20 milyar dolar ihracat oranı ile ve 350’yi geçen üye sayısı ile hiçbir siyasi oluşumun içinde yer almadan sadece sektörün menfaatleri için çalışmalar yürüten, hakları savunan dernektir, cemiyettir, kuruluştur.
APS Giyim Sanayi A.Ş. olarak; 1300 kişilik kadromuzla yıllık 45 milyon dolar ihracatla, ilk 500. sırayı alarak 2014 yılını geride bıraktık.
Dünya ve Türkiye tekstil sektöründe ne durumda?
2014 tekstil sektörü, dünyada ve ülkemizde ne durumdaydı ve 2015 tekstil sektörünü neler bekliyor?
Osman Benzeş : Diğer sektörlerde de olduğu gibi dünyada ve Türkiye’de de tekstil sektörü hem büyüyor hem de şartlar aynı oranda zorlaşıyor.
Öyle ki; bu büyüme ve şartların zorluğu, Uzak Doğu’da, Çin’in de ötesinde bir sorun artık. Çünkü dönem Çin’in bile dışarıya yatırım yaptığı bir dönem. Bugün Çin’in; Bangladeş, Sri Lanka, Kamboçya gibi 80 dolara çalışan ülkelerin ürettiği ürünlerle ve bu rakamlarla bizi rekabet içinde bırakıyor olması, Türkiye’yi ciddi ciddi zorluyor. Bu noktada Avrupa ile yakınlığımızdan kaynaklı zamanla yarışan siparişlerde, Türkiye’nin tercih edilmesi avantaj sağlamakta… Pahalı olmasına rağmen.
Ve en can alıcı nokta… Fiyatlar?
Osman Benzeş : Fiyat belirlenirken Türkiye’deki tekstilciler, giyim sanayiciler, ihracatçılar gerçekten zorlanıyorlar. Bazı ürünleri maliyet fiyatına, bazı ürünleri de 20-50 cent karla vermek kaydıyla mevcut durumlarını korumaya çalışıyorlar. Tabi bağlı bulunduğumuz kurun oldukça hareketli olması tekstil sektörü için tehlike arz ediyor.
Bütün bunlara rağmen sektörde riske girmemiş ve banka kredilerine bulaşmamış firmalar için 2014 iyi geçti, fakat risk almış ve banka kredileri ile işini yürütmeye çalışan firmalar için 2015 oldukça zor geçecektir.
Bunca riske ve olumsuzluğa rağmen hareketliliğinden hiçbir şey kaybetmemiş gibi görünen ihtiyaç sektörü ki bu, yüzdeye çevrildiğinde büyük oranını giyimin oluşturduğu bir zaman dilimi içerisinde tüm ihtişamı ile açılan AVM’ler bir garip kargaşa yaratmıyor muydu?
AVM’ler hakkında bir yorumunuz vardır elbet?
Türkiye’de AVM ‘ler bir çığır açtı.
Şöyle ki; bugün hangi şehir olursa olsun caddelerde dükkan bulmak oldukça zor ve sadece maliyetini karşılamak bile büyük meblağlara neden oluyor, ama şimdi AVM’lere yatırım yapanlar sadece kira karşılığı yer temin etmiş oluyorlar ve hatta bazı illerde iyi firmaların dükkanları, iç dekorasyonları yapılarak teslim ediliyor.
Bu avantajlarla perakende sektörü kolay ve hızlı bir büyüme dönemine girdi. Binlerce insan da bu sektörde çalışmaya başlayarak istihdam sağlandı.
Üstelik caddedeki maliyet fiyatlarını da aşağıya çekmiş oldu ve açılan her bir AVM ile bu fiyatlar kendi içinde aşağı çekilecek ve günden güne cazip hale gelecektir.
Öyle ki; 2001 – 2002 dönemine denk gelen AVM oluşumlarında; 12 yıl içerisinde dünyada en hızlı gelişim gösteren sektör, Türk perakendeciliği olmuştur. Bu da AVM’lerin sunduğu sıfır maliyet ve sadece dükkan kirası politikası ile olmuştur.
“Ticaretin ana kuralı risktir!”
Peki, kapanan AVM’lerdeki yanlışlık nedir o zaman?
Lokasyonunu iyi seçemeyen ve bunun yanı sıra müşteri portföyünü doğru yansıtamayan AVM’ler tabi ki devam edemedi. Ticaret risklidir, bir tarafta başarı örnekleri varken, diğer tarafta başarısızlık örnekleri olacaktır elbet. Ticaretin ana kuralı risktir!
Sıra geldi sektörün tanıklık ettiğimiz sıkıntıları yaşayıp ve engeli aşarak tüketiciye sunulan ürünlerin tercih edilme noktasına. Yapılan seçimler ve oluşan trendlerle ilgili yorum ve gözlemleriniz nelerdir?
İnsanlar artık caddeye çıkmamış, bir AVM gezmemiş olsa dahi ‘internet mağazacılığı’ diye bir oluşumun içinde ve bu rekabet ortamında alışverişlerini düşük maliyetle avantaja dönüştürüyorlar.
Ve artık hepimiz seçimlerimizi ve beğenilerimizi rahatça ortaya koyar haldeyiz ve bu noktada insanlara yön veren sektörler var. Böylece tarzlar oluşuyor ve insanlar birbirlerinden etkileniyor.
Osman Benzeş’in son cümlesi ile sektörün bağlı olduğu kurum ve kuruluşlara dair ve sektöre dair yorumları sonlandırdık.
Ve son sorum…
Tahmin etmediğim kapalı cevapları keşfettiğim en keyifli soru son sorum oldu: Osman Benzeş kimdir?
‘Delinin tekidir!’ diyor ve basıyor kahkayı ve devamını getiriyor elbet ama bu cümlenin altında yatan gerçeği bulmam çok uzun sürmüyor.
[quote]Evet dediği üzere delinin tekidir Osman Benzeş! Çevresindeki herkese rağmen Anadolu’ya yatırım yapmayı amaç edinmiş. Aldığı risklerin büyüklüğünü hiçe sayarak Anadolu insanına güvenmiş ve bizlerle yola çıkmıştır. Sadece işletmek için, bir ‘demir yığını’ değil, ‘Yaşam Alanı’ kurmuştur Osman Benzeş.[/quote]
Ve bu yolda her zaman ‘sabırla ve sevgiyle’ öğrenim sürecinde olan biz personellerine destek olmuştur ayırt etmeksizin. Yaptığımız işin eğitim sürecinde gelişimimizi ve sitemlerde çağın gerisinde kalmadan yeniliklerle tanışmamızı sağlamıştır. Sahip olduğu imkanlar dahilinde, taş fırınından, tahta küreği ile sıcacık çıkardığı peynirli pidesini dahi paylaşmıştır Osman Benzeş…
Bereketli bir hareket getirmiştir organize sanayi bölgesine, caddesine, sokağına, hanelerine…
Hayat vermiştir Merzifon’a…
Konuşurken devleşen, üreten ve aynı zamanda öğreten bir insan ve yine güzel bir sohbet, yine harika bir enerji aktarımı ile söyleşinin tadına vardım, aynı tadı size aktarabildiysem ne mutlu bana…
Büyümemize kişisel gelişimimize bu denli faydası olan bu güzel insana teşekkür ediyorum.