Bir Arsa Bir Sınav Bir Japon Günün Birinde

Olay Yerinden Alakasız Yayın:

Dün mahalle bir karışmış ki öyle böyle değil!..
Ama dediklerine göre daha da karışacakmış, bu bir şey değilmiş…

Olay Yerinden Alakasız Yayın

Dün mahalle bir karışmış ki öyle böyle değil!..


Ama dediklerine göre daha da karışacakmış, bu bir şey değilmiş, biraz daha zaman varmış…

Bu Şükrü ağbi mahalledeki boş arsaları zengin iş adamlarına parsel parsel satmış, satmaya devam ediyormuş…

Geçen yine bir arsa için biriyle el sıkışmış, ama ödemeyi akçeyle istemiş; varyemez amcanın altınların içine atlaması gibi bir hayali varmış bunun, içinde ukde, gerçekleştirmesi şart!..

Sen misin akçeyle ödeme isteyen?!

Adamlar zengin, ertesi gün beş kamyon gönderiyorlar mahalleye.

Kahvenin yanındaki boş arsada sabah çayını içip, akçeli gözlerle boş arsaya dalmış hayaller kuruyormuş ki Şükrü; bir gürültü, patırtı, bağırmalar falan…

Görüntü kaybolmuş bunda, üstünde bir ağırlık, sesler boğuk boğuk geliyor, neye uğradığını şaşırmış!

Kamyonlar arka arkaya damper kaldırıp Şükrü’ nün üstüne boşaltmışlar akçeleri…

Ak ak akçeler gününü karartmış Şükrü’ nün.

Ama bu daha bir şey değilmiş, zamanı varmış…

Neden daha zaman varmış onu söylememişler, bekleyin demişler…

48 Haziran, bilemedin 58 Haziran’ da beş on kamyon daha göndereceklermiş…

***


Geçen gün çocuklar semtte gezerken bir Japon görmüşler, yine gördükleri gibi tanımışlar; ama bu sefer gözlerinden değil, çan çin çon gibi saçma, anlamsız kelimelerden değil; onurlu, halka karşı oldukça fazla hassas sorumlu davranışından! Öyle bir hareket çekmiş ki Japon ağbi, herkesi şaşırtmış; racon tutkunlarına, en delikanlı racona taş çıkaracak türden; racon çıktı çıkalı böylesi görülmemiş. Ah bu Japon’ lar! Sizden öğreneceğimiz çok şey var galiba demiş çocuklar…

***

Semt lokaline sınavla eleman alınacağı duyurusunun ardından acayip bir talep olmuş… (!)

Bir kişi müracaat etmiş!

Sınav günü erkenden sınav salonuna gelmiş bu arkadaş; sınav başlamış…

Bu; ağzında su, elinde kalem, tıkır tıkır cevaplamış bütün soruları…

Sınav boyunca da pet şişe ağzından düşmemiş…

Tam her şey bitmiş, cevap kağıdını bırakıp salondan çıkacakken sınav gözlemecisi, “dur!” Demiş buna. Nerden geliyor bu şişenin suyu?

Tabi anlamamış bu ilk başta!

Hiç olmazsa yarısını içseydin suyun, tamamı duruyor! O kadar emek verdin, biraz daha dikkatli olmalıydın!..

Neyse ki benim işim de gözleme yapmak, hadi hayırlı işler demiş gözlemeci.

O kadar sorunun cevabı pet şişenin marka etiketinin arkasına nasıl sığmış, herkes şaşırmış!

Kuvvetli kolluklular kayıp soruları tüm trafik çevirmelerine rağmen yakalayamamış, bu nedenle sorulara yurt dışına çıkış yasağı gelmiş.

Kimse şaşırmamış!


Şunlar bunlar…


Cihan Yılmaz
İstanbul’da yaşar, İstanbul’u da ülkenin bütününü de çok sever. Ne güzel topraklardır bu topraklar; ne güzeldir bu topraklarda düşünmek, yazmak, çizmek, yaşamak; güzeldir elbet…