Hükümet Yemen’e Mezhepsel Bakıyor!

Ortadoğu’da bitmek bilmeyen kanlı çatışmalar devam ediyor… 2010 yılında Tunus’ta ‘Arap Baharı’ adıyla çeşitli Ortadoğu ülkelerinde başlayan çatışmalar, bugün kabuk değiştirerek devam ediyor. Bunun son adresi ise Yemen…

ortadoğu yemen

Arap Baharı: Ortadoğu’da neler oluyor?

Son günlerde Yemen’de yeni olaylar patlak verdi. Bu ülkede yaşanan oluşumlar Ortadoğu’daki bölge ülkelerini de harekete geçirdi. Yemen’e gelmeden önce bölgenin en önemli stratejik ülkelerinden Suriye‘ye kısaca değinmekte fayda var. Suriye’de yaşananları iyi bilmek gerekiyor ki Ortadoğu’yu ve Ortadoğu’daki bölgesel çekişmeleri de anlamak daha da kolay hale gelsin.

Hatırlanacağı üzere Arap Baharı, Ortadoğu ülkelerinde halkın (sözde) demokratik talepleri, düşünce özgürlüğü ve insan haklarına yönelik tutumları sonucu ortaya çıkmış bir kitlesel eylemdir. Belki masumane bir şekilde Tunus’ta Muhammed Buazizi 17 Aralık’ta polis memurundan yediği dayak sonrası kendini yakması ile fitili ateşlemiştir (Bu arada, bu 17 Aralık Türkiye’nin değil Tunus’un 17 Aralık’ı…) Bu olaydan sonra gerçekten bir halk hareketi olan Arap Baharı sonrasında güçlü ülkelerin savaştığı bir bölge haline getirdi Ortadoğu’yu. Başta emperyalist bir ülke olan Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülkenin cirit attığı bölge haline getirdi. Tunus’ta başlayan ayaklanma, devleti yöneten Zeynel Bin Ali‘yi; Mısır’da başlayan ayaklanma Hüsnü Mübarek‘i, Libya’da Kaddafi‘yi tahtlarından etmiştir. Bunun dışında birçok Arap ülkesinde büyük değişimlere neden olmuştur.


ortadoğu arap baharı suriye yemen

Arap Baharı, Ortadoğu’da bir domino etkisi yaratırken en son nokta Suriye ve İran olmuştu. İran, ülkesinde oluşan bu ayaklanmayı kısa sürede bastırdı; ancak Suriye’de Esad bunu gerçekleştiremedi. İran güçlü ve dinamik yapısıyla bu olayı çabuk savuşturdu. Suriye ise süreçte darboğaza girdi diyebiliriz. Önce Özgür Suriye Ordusu çıktı; ardından IŞİD terör örgütü Suriye’de ciddi olaylar doğurdu. Bunun yanında El Kaide ve YPG‘nin Suriye’deki varlığı ve Suriye’de Özgür Suriye Ordusu dışındaki irili ufaklı yapılanmalar Esad’ı zor durumda bıraktı. Diğer ülkelerde olaylar kısa sürerken Suriye’de bu olayların uzun sürmesinin nedeni nedir peki?

Beşşar Essad beşar esed suriye yemen
Beşşar Esed

Suriye bugün Ortadoğu’da stratejik açıdan önemli bir ülkedir. Bunun yanında önemli bir petrol payına sahip olması, ülkeyi küresel güçlerin de hedefi haline getirmiştir. Bir yanda Suriye’yi, daha doğrusu Esad’ı destekleyen Rusya, İran, Çin; diğer yanda ise ABD, İsrail ve Suriye’nin kuzey komşusu olan  Türkiye… Kısacası Suriye’de başlayan iç savaş bir anlamda Suriye’de gizli ve küçük bir ‘dünya savaşı’na neden oldu.

El altından yapılan muhalif yardımlar Suriye’yi bu noktaya çekti. En önemli muhalif yardım da Türkiye’den yapılmış yardım dersek yanlış olmaz. 2013 yılının Kasım ayında Adana ve Konya’da üretilen füze başlıkları Suriye’deki muhaliflere gönderildi. (1) Ardından yine Adana’da silah yüklü 3 tır durduruldu. Tırların ikisinde mühimmat bulundu ve tırların MİT’e ait olduğu belirlendi. Hatta CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün bu tırların Suriye’deki El Kaide’ye gittiğini iddia etti. (2)


Beşşar Esad’ın Nusayri (Şii İslam) olması Türkiye tarafından istenmemesinin en önemli nedeni oldu. Suriye’de Sünni muhaliflere destek olan Türkiye, aynı muhalefeti Bahreyn’de yapmadı. Bahreyn’de bu muhalif desteğini, Şii taraftarlarına göstermedi. 2011 yılında Bahreyn’in başkenti Manama’da Şii protestocular, Sünni monarşinin elindeki iktidar yetkililerini eleştirirken dönemin Türkiye Başbakanı Erdoğan hiçbir ifadede bulunmadı. Protestolar boyunca da bulunmadı.

imagesYemen

Türkiye, muhalifliğini Şii yönetimlere karşı yapıyor ya da desteğini Sünni taraflara yapmaya devam ediyor. Son yıllardaki Yemen’de yaşanan kriz etkili olmaya devam ediyor. Yemen’in kuzeyindeki Şii Ensarullah (Husiler) hareketinin 2014 Eylül ayında başlattığı ayaklanma, 2015 Ocak ayında Sana’yı ele geçirmesiyle sonuçlandı.

Bugünlerde ise 10 Sünni Arap ülkesinin Yemen’e yaptığı “Kararlı Fırtına” adlı operasyonuna Türkiye’den de destek geldi. Geçen günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yemen üzerinden İran’a verdiği mesaj sonrası İran, Türkiye’ye nota verdi.

Türkiye’nin Ahmet Davutoğlu‘yla izlemiş olduğu “sıfır sorun” dış siyaset provaları, geçmişte Türkiye’yi bölgede nasıl yalnızlaştırmışsa gelecek süreç yine Türkiye’yi dış politikada daha da karanlık bir noktaya götürmektedir. Bir Arap ülkesi gibi pratik ve sorunu çözümden uzak tutan mezhepsel politikalar, Türkiye’nin arzu etmeyeceği sorunlarla baş başa kalmasına neden olabilir. Bu yüzden gelecek adına bu yanlış politikadan uzak kalmak ve dış siyasette  rasyonel davranmak daha akılcı olacaktır.


Kaynak:

  1. http://www.radikal.com.tr/turkiye/merdivenaltindan_suriyeye_fuze_basligi-1159645
  2. http://www.sondakika.com/haber/haber-adana-otoyolundan-3-t-r-durduruldu-5562628/

 

Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…