Doğadaki ekosistemin bir parçası olan sülükler ve iş hayatımızda karşılaştığımız emek emicileri birbirlerine oldukça benzemektedir.
Süreli sülüklük: İş hayatında emek emiciler
Sülük. Vücutları 34 halkadan oluşan, kan emen halkalı kurtların genel adıdır.
Tatlı sularda, denizlerde ve rutubetli topraklarda yaşarlar. 250’den fazla türü vardır. Bunlardan ancak bir kaçı etçildir; küçük kurt, salyangoz ve böcek larvalarıyla beslenirler. Çoğunluk ise kaplumbağaların, balıkların ve memelilerin dış derilerine yapışarak kan emerler.
Bir defada ağırlığının 8 katı kan emebilirler. Kan emmiş bir sülük bir yıla yakın açlığa dayanabilir. Bazı türlerin ağızlarında küçük keskin dişler bulunur. Bir canlıya yapıştığı zaman tükürüğünde bulunan pıhtılaştırmayı önleyici bir madde salgılar. Bu maddeyle kanın vücudunun içinde de sıvı kalmasını sağlar.
Solucanlar gibi birbirine yapışarak eşleşirler. Döllenmiş yumurtalar bir kese (kokon) içinde sudaki zeminlere yapıştırılır. Toprak sülüğü ise yumurtalarını nemli toprakların içine bırakır. Yumurtalardan ergine benzer küçük yavrular çıkar. Genç bir sülük evvela böcek, sonra kurbağa, en sonra bir sıcakkanlı hayvanın kanını emerek erginleşir. Bu olay 3 yıl içinde gerçekleşir. 27 yıl yaşayan sülükler vardır. Çoğunun boyu 10-20 cm arasında olmakla beraber, 75 cm boyunda olanları da vardır.
Derileriyle solunum yaparlar. Çok azında solungaçlara rastlanır. Bazı sülüklerse, birçok hayvan hastalıklarının mikrop taşıyıcılığını yaparlar. Sülükler, özellikle tıbbi sülükler vücuttaki fazla kanı dışarıya çıkarmak için kullanılmışlardır. On dokuzuncu yüzyılda Fransa’da hastalıkların çoğu sülükle tedavi edilmekteydi. Bu iş için özel çiftliklerde binlerce sülük yetiştirilirdi. Yapıştığı yerden koparılması hatalıdır. Yanan bir kibrit etrafında gezdirilir veya sırtına sönmüş sıcak kibrit çöpü bastırılırsa kendiliğinden düşer.
Suç sadece işverende mi?
İş yaşamındaki her insanın karşılaştığı bir süreçtir, deneme süreci. Çoğu işverenin deneme sürecini bahane ederek çalışanın hakkını gasp ettiği olmuştur ne yazık ki… (Eminim bu yazıyı okuyan birçok kişinin de başına gelmiştir.) Peki, suç sadece işverende mi? Kendi haklarını bilmeyen ya da hakkının yenilmesine ses çıkarmayan çalışanda hiç suç yok mu?
Bu yazımda Sosyal Güvenlik Kanununda ve İş Kanunda deneme sürecini inceleyeceğiz. Böylece belki iş hayatında yapılan haksızlıkların bir nebze önüne geçeriz. Tüm emeğiyle onca saat çalışıp, ailesinden, sevdiklerinden çaldıkları zamanla işverene hizmet eden çalışanların haklarına daha fazla riayet edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Deneme süresi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 15. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: Maddedeki tanıma göre taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulabilmektedir. Buradan şu sonucu çıkarmak mümkündür. İşveren ve işçi isterse sadece deneme süreli iş sözleşmesi yapabileceği gibi isterse de yapacağı belirli-belirsiz süreli iş sözleşmesi, kısmi-tam süreli iş sözleşmesi gibi sözleşmelerin içine konacak bir madde ile deneme kaydı düşerek sözleşme yapabilir. Kanunun ilgili maddesinde deneme kaydı düşüleceği belirtildiğine göre, deneme süreli iş sözleşmesi ya da deneme kaydının içinde yer alacağı sözleşme yazılı sözleşme olmalıdır.
Yazılı olarak yapılan, deneme süreli iş sözleşmesinde ya da deneme kaydı geçen yine yazılı olarak yapılan diğer sözleşmelerde deneme süresi 2 ayı geçmemelidir. Bunun tek istisnası toplu sözleşme yapılan iş yeridir. Bu iş yerlerinde deneme süresi 4 aya kadar uzatılabilir.
Sosyal Güvenlikte deneme süresi
Deneme süresi sadece İş Kanununda geçmekte ve yer almaktadır. Sosyal güvenlik Kanununda deneme süresi hiç bir şekilde yer almamakta ve uygulama alanı bulunmamaktadır. Sosyal güvenlik Kanununa göre hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların, sigortalılıkları çalışmaya başladıkları tarih itibariyle başlar.
Bu çalışma ister deneme süreli iş sözleşmesine istinaden olsun isterse diğer iş sözleşmelerine istinaden olsun işçi, çalışmaya başladığı tarih itibariyle işverenleri tarafından, sigorta bildiriminin yapılması gerekmektedir. Sosyal güvenlik kanunu uygulaması yönüyle bir deneme süresi söz konusu olmamakla birlikte uygulamada bazı işverenler, sigortalılarını, deneme süresinde sigortalı yapmamakta ve bunu sosyal güvenlik kanununa istinaden yapmadığını belirtmektedir.
Bu tamamen mevzuata aykırı bir durumdur ve en hafif deyimi ile bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Eğer bu bilgi eksikliğinden kaynaklanıyorsa işvereni, olacak bir iş kazasında ya da yapılacak bir incelemede büyük riskler beklemektedir. Deneme süreli iş sözleşmesine tabi çalışmaya başlayan bir işçi, iş yerinde iş kazası geçirmiş olsa SGK, kaza geçiren sigortalı için yapılacak hem sağlık ödemeleri hem de diğer ödemeler (Malullük yada ölüm aylığı ile geçici yada sürekli iş görmezlik gelirleri) için kusuru olsun yada olmasın işverene rücu edecektir. Deneme süreli iş sözleşmesi ile çalıştırdığı için işçisini sigortalı yapmayan bir işverenin iş yerinde yapılacak incelemede işçinin sigortasız çalıştırıldığı tespit edilirse, işveren tespit tarihinden itibaren bir yıl boyunca beş puanlık indirimden yararlanamaz.
İşveren için deneme süresi sözleşmesi yapmanın avantajları
İşveren tarafından yeni alınan işçilerle ilgili olarak, deneme süreli iş sözleşmesi yapmalarını ya da yapacakları iş sözleşmesinin içinde yer alacak deneme süresini belirten bir maddenin mutlaka olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü işveren tarafından işçinin deneme süreli iş sözleşmesi ile işe başlatılması, verilecek oryantasyon eğitimi sonucunda o işçi ile çalışmaya devam edip etmeyeceği kararını verirken elini kolaylaştırmaktadır. Eğer işçi, deneme süreli iş sözleşmesi ya da sözleşmesinde deneme kaydı olmaksızın işe başlatılmış olsaydı ve işveren vereceği oryantasyon eğitimi sonucunda kanunda belirtilen 2 aylık süre içinde dahi işçisini işten çıkarmak istediğinde bildirimli fesih yapmak zorunda kalacaktı. Yani işçisini işten çıkarmadan iki hafta önce, karşı tarafa işten çıkaracağını bildirmesi gerekmekteydi. Ya da işçisine iki haftalık ücretine denk gelen ihbar tazminatı ödemek kaydıyla iş akdini derhal fesih edebilecekti.
Oysa işçinin deneme süreli iş sözleşmesi ile çalıştırması halinde ve deneme süresinde işten çıkarılmak istenmesi halinde bir ön bildirime ya da ihbar tazminatına gerek kalmadan iş akdinin fesih işlemi yapılabilecektir. Kanun işverene böyle bir hak ve kolaylık getirmekle birlikte işçinin, iş akdinde belirtilen deneme süresi içinde işten çıkarılmış olsa bile, ihbar tazminatı dışındaki ücret, fazla mesai gibi diğer hakları işveren tarafından ödenmelidir.
Biz haklarımızı korumazsak, kimse bizim haklarımızı korumaz. Ama önce haklarımızı öğrenmeliyiz. Böyle gelmiş böyle gider mantığı ile bir yere varamayız. Nasıl ki üzerimize yapışan bir sülüğü söküp atıyoruz, hayatımıza yapışmış olan emek emicilere de bir yerde dur demeliyiz. Ses çıkarmamak bu hakkı onlara verdiğiniz anlamına gelir ki birkaç kişinin değil birçok kişinin bilinçlenerek bu olaya dur demesi gerekiyor.