Ankara Engelsiz Filmler Festivali

2013 yılında ilk kez düzenlenen Ankara Engelsiz Filmler Festivali, bu yıl 21-26 Nisan 2015 tarihleri arasında üçüncü kez perdelerini açıyor.

ankara engelsiz filmler festivali

Türkiye’de görme, işitme ve ortopedik engellilerin erişebildiği  ilk film festivali olan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, program ve yan etkinliklerinin tamamını görme ve işitme engelliler için erişilebilir bir altyapıda hazırlıyor. Festival, tüm mekanlarını ortopedik engelli sinemaseverlerin erişimine uygun olanlardan seçmesiyle, fiziksel engellerin sinema deneyimini paylaşmaya engel olmadığını ortaya koyuyor.

Tüm Filmler Sesli Betimleme, İşaret Dili ve Ayrıntılı Altyazı İle Erişilebilir Mekanlarda

Festivalde tüm filmler görme engeli olanlar için sesli betimleme, işitme engeli olanlar içinse işaret dili ve ayrıntılı altyazı eşliğinde gösteriliyor. Festival’de yönetmen ve film ekipleriyle yapılan söyleşiler, atölye çalışmaları işaret dili çevirmeni eşliğinde gerçekleştiriliyor. Açılış ve ödül törenlerinin ise işaret dili çevirisinin yanı sıra sesli betimlemesi yapılıyor. Tüm festival mekanları, ortopedik engelli sinemaseverler için erişilebilir olanlardan seçilmiş. Böylece engeli olan olmayan tüm sinemaseverler festivali bir arada takip etme imkanı da buluyorlar.


Festival filmlerinin sesli betimleme, işaret dili çevirisi ve uygulaması ile ayrıntılı altyazıları, Türkiye’de ilk defa bu hizmeti başlatan Sesli Betimleme Derneği tarafından yapılıyor.

Bu yıl Engelsiz Filmler Festivali’ne Çağdaş Sanatlar Merkezi ile Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu ev sahipliği yapacak. 1925-2006 yılları arasında açık kaldığı 81 yıl boyunca Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Nazım Hikmet, Fakir Baykurt, Kemal Tahir, Bülent Ecevit, Deniz Gezmiş gibi edebiyat ve siyaset dünyasının önemli isimlerinin mahkum olarak kaldığı Ulucanlar Cezaevi, 2011’de müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmüştü.

ankara engelsiz film festivali

Kimler nasıl izleyecek?

Görme engelli sinemaseverler Festival stantlarından edindikleri kulaklıklarla filmleri Türkçe ya da Türkçe dublajlı ve sesli betimlemeli olarak takip edebilecekler. İşitme engelli seyirciler ayrıntılı Türkçe altyazı ve filmin sağ alt köşesine yerleştirilen işaret dili çevirisi ile; engeli olmayanlar ise orijinal sesleri ile filmleri izleyebilecekler.

Tüm Gösterim ve Etkinlikler Ücretsiz

Ankara Engelsiz Filmler Festivali geçen sene olduğu gibi bu sene de tüm gösterimlerini ücretsiz olarak seyircilerin beğenisine sunacak. Festivaldeki yan etkinlikler de ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.

7 Başlıkta 33 Film Seyirci ile Buluşuyor

Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nde bu sene uzun, kısa ve belgesel 33 film; “Engelsiz Yarışma”, “Türkiye Sineması”, “Dünyadan”, “Engel Tanımayan Filmler”, “Uzun Lafın Kısası”, “Çocuklar İçin” ve “Sinema Tarihinden” tematik başlıkları altında sinemaseverlerle buluşacak.

Türkiye Sineması

Türkiye sinemasının son dönemine damgasına vurmuş filmlerden derlenen Türkiye Sineması bölümünde iki film seyircilerle buluşuyor. Bunlardan ilki Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan’ın yönettiği İki Dil Bir Bavul (2009) filmi. Üniversiteden yeni mezun olan genç bir öğretmenin tayin edildiği uzak bir Kürt köyünde hiç Türkçe bilmeyen öğrencileri ile kurduğu ilişkiyi anlatan film dünyanın en önemli festivallerinden biri olarak kabul edilen 21. IDFA’da yarışmıştı.

Nuri Bilge Ceylan’ın 67. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kucaklayan Kış Uykusu (2014) filmi seçkideki diğer film olarak yerini alıyor. Haluk Bilginer, Melisa Sözen, Demet Akbağ ve Nejat İşler’in başarılı performansları ile öne çıkan film, ataerkil toplumun yarı aydınını ve onun iktidar düşkünlüğünü anlatan çok katmanlı bir metin niteliğinde.

ankara engelsiz film festivali

Her Renkten Film “Dünyadan” Seçkisinde

Dünya sinemasının geçtiğimiz senenin öne çıkan filmlerinden derlenen “Dünyadan” seçkisinde bu sene ABD, Fransa ve Macaristan’dan dört film seyircilerin beğenisine sunulacak.


86. Akademi Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’larının sahibi olan 12 Yıllık Esaret 12 Years a Slave (2013) filmi, bir keman virtüözüyken kaçırılarak köle yapılan Solomon Northup’ın gerçek hayat hikayesini anlatıyor.

Annesini ve babasını kaybettiği iki yaşından beri ağzını bıçak açmayan  ve 30’lu yaşlarında olmasına rağmen halen teyzeleriyle yaşayan genç piyanist Paul’ü merkezine alan Attila Marcel (2013), bu masalsı karakterin, komşusu Bayan Proust’la tanışıp onun “mucize bitkileri”nden tatmasıyla renklenen hayatının izini sürüyor.

Yönetmen Kornél Mundruczó’nun Macar toplumunda yaygınlaşan ırkçılığı ve aşırı sağcı hükümeti, köpek isyanı metaforuyla eleştirdiği Beyaz Tanrı Fehér Isten (2014) filmi, sokak köpeklerinin başı çektiği, insan zulmüne karşı patlayan bir “köpek isyanı”nı, sokağa atılmış bir köpeğin bakış açısından izliyor. Geçtiğimiz senenin en çok konuşulan filmlerinden biri olan Beyaz Tanrı’da rol alan köpekler, 2014 Cannes Film Festivali’nde “Köpek Palmiyesi” ödülüne layık görülmüştü.

Seçkinin son filmi Büyük Budapeşte Oteli The Grand Budapest Hotel (2014) ile Amerikan bağımsız sinemasının en önemli yönetmenlerinden Wes Anderson bizi aslında hiçbir zaman var olmayan bir Avrupa’ya götürüyor. Savaşın pençesindeki bu hayali Avrupa’da, bu durumu konuklarına pek de hissettirmeyen Büyük Budapeşte Oteli’ndeyiz. Otele yıllar önce belboyluk göreviyle giren ve daha sonra otelin sahibi olan Zero Mustafa bu süreci anlatırken, kendimizi sıra dışı mizahla örülmüş polisiye bir hikayenin içinde buluyoruz.

Engel Tanımayan Filmler

Ankara Engelsiz Filmler Festivali, engellikle ilgili temaya sahip filmlerden derlediği “Engel Tanımayan Filmler” seçkisi ile seyircilerini engellilikle ilgili algıları üzerine yeniden düşünmeye davet edecek.

Avrupa’da bir üniversiteden mezun olan ilk Down sendromlu kişi olan 34 yaşındaki Daniel ile nevrotik bir kadın olan Nuria arasındaki aşk hikayesini anlatan Ben de Yo, también (2009); gerçek bir yaşam öyküsüne dayanan ve doğuştan beyin felçli olduğu için “bitki gibi bir varlık” olarak kabul edilip zihinsel engelliler kliniğine yatırılan Mateusz’un kendini ispat çabasını anlatan Her şeye Rağmen Chce Sie Zyc (2013); doktorların çok yakında öleceğini söylediği fakat buna meydan okuyarak 30 yaşına gelen fiziksel ve zihinsel engelli Nora’nın portresini çizen Nora (2010); Türkiye’de engelli bir kadın olmanın yarattığı çifte dezavantajı anlatan belgesel film Biz de Varız (2014) bu bölümde sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı ile seyircilerle buluşacak.

Seçkide ayrıca üç kısa film, Türkiye’den ve dünyadan engellikle ilgili manzaralar sunacak:  Ben: İlk Ağızdan Sakatlık Yo soy: la discapacidad en primera persona Ekvador, Peru, Dominik Cumhuriyeti ve El Salvador’da yaşayan engelli bireylerin günlük yaşantısından kesitler aktaracak; işitme engelli gazeteci Charlie Swinbourne tarafından yönetilen Öpücük The Kiss ile işitme engelli bir çiftin “öpücüğüne”; Kimseye Etmem Şikayet filmi ile görme engelli Türkan’ın ilk defa gerçekleştirdiği dalış tecrübesine tanıklık edeceğiz.

Festival Destekçileri

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nin ana sponsorluğunu Halkbank üstleniyor.

AnadoluJet ulaşım sponsorluğunu üstlenirken, MNG Kargo taşıma sponsoru olarak destek veriyor.


Puruli Kültür Sanat tarafından organize edilen Ankara Engelsiz Filmler Festivali hakkında ayrıntılı bilgiye Festival’in engelsizfestival.com adresinden ulaşabilir, Facebook ve Twitter hesaplarından duyuruları takip edebilirsiniz.


 

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.