Eğitim sistemi yeni kuşakların bilgilenmesi, yeteneklerini geliştirmesi, farkındalıklar yaratması, öğrencinin ilgi ve becerilerine uygun öğrenim görmesi için uygulanan sistemdir. Bu sistemin önemli bir ayağını da özel okullar oluşturuyor.
Aileler çocuklarının alacağı eğitimi için en iyiyi seçerken birçok kıstası göz önüne alırlar. Bütçelerine uygun olması, okulun eve yakınlığı, köklü bir geçmişi olup olmadığı, öğretmen kadrosunun tecrübesi ve yeterlilik düzeyi, okulun sosyal çalışmalarda yer alışı, yabancı dili öğretme düzeyi, okulun fiziksel ortamı, tanınmışlık düzeyi, vakıf okulu olması, yurt dışı okullarda denklik verebilmesi, ikinci yabancı dilin ne olduğu, tavsiye edilen memnuniyet derecesinin yüksekliği, spor ve sanat faaliyetlerinde aktif yer alması ve ödüllerinin olması, öğrenci için etüt ve takviye ders uygulamalarıyla ders dışında destekleyici faaliyetleri, okulun aile ile aynı ideolojide olması gibi kıstaslar seçim konusunda etkili oluyor.
Aileler çocukları için okul seçerken, eğer kafalarında belirli bir konsept yoksa, önce bir fiyat aralığında seçime başlıyorlar. Ardından öğrencinin yetenek ve ilgi alanına göre yönelimde bulunmayı tercih ediyorlar tecrübelerime göre. Örneğin, ailenin çocukları sayısal derslerde çok başarılı, ders çalışmayı seven ve not kaygısı taşıyan bir öğrenci ise, TEOG başarısı yüksek bir okula yönelirken, çocukları sosyal, sanat ve spor alanlarında başarılı ise ona göre bir seçim yapıyorlar.
22 yıldır yaptığım gözlemler sonucunda diyebilirim ki ailelerin seçiminde okulun yakınlığı en son sıralarda yer alıyor. Bununla birlikte bence, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ailelerin çocuklarını uzak okullara vermekten kaçınmaları gerekir. Tanıdığım birçok aile, okulun mevcut etüt ve okul dışı etkinliklerine katılamadığını eğer çocukları bu çalışmalara katılırlarsa iş trafiğine kaldığından akşam 7-8’de ancak eve ulaştığını söylüyorlar. Okul seçiminde başlangıçta yer alan olumlu bir kıstas (Etüt) evin uzaklığı nedeniyle olumsuz bir durum haline gelebiliyor. Aile, paket fiyat üzerinden ödeme yaptığı okula, “Benim çocuğum okulun ders dışı aktivitelerine ve etütlere katılmayacak, fiyattan düşün” diyemiyor.
Bazı aileler ise okul seçiminde geçmiş deneyimlerine dayanarak tercihte bulunuyorlar. Ebeveynlerden biri kendi mezun olduğu okuldan çocuğunun da mezun olmasını istiyor. Ancak burada şunu unutmamak gerekir ki çağımız bilgi çağı ve en hızlı değişim bilgi alanında oluyor ki her okul bu değişimi yakalayamıyor. Yerinde sayan, eski ve kullanışsız eğitim yöntem ve sistemleri, günümüz çocuğunun ihtiyaçlarına cevap veremez. Klasik öğretmen, disiplinli okul, oturmuş müfredat yeni nesil için tek başına yeterli değil. Tam tersine yeni nesil farklılaştırılmış eğitim, öğrenciyi temel alan ders anlatımı, esnek müfredat, eğlenirken öğrenmek gibi yenilikçi sistemleri istiyor.
Bu anlayışla yola çıkan birçok aile, çocuklarının ihtiyaçlarına cevap veren bir okul istiyor ki son derece haklılar. Birçok aile “Ben zaten özel okula gönderiyorum; bir de gitarmış, piyanoymuş, basketbolmuş, satrançmış, baleymiş uğraşamam. Verdiğim okulda bunlar da yer alsın, ben düşünmeyeyim okul halletsin…” diyor. Bu arayışla yaptıkları seçimle hem çocuğunu hem de bütçesini rahatlatıyor. Hafta sonu veya okuldan sonra kurs ve özel ders arayışına girmesine de gerek kalmıyor. Biliyor ki okulda çocuğu bu alanlarda destekleniyor.
Büyük şehirlerde yaşayan bazı aileler çocuklarının yüzme havuzu, buz pateni pisti olan, binicilik yapabileceği, hayvan sevebileceği ve besleyebileceği, rahatça oyun oynayabileceği, geniş ve yeşil bir bahçesi olan, tarım, bahçecilik, aşçılık gibi alanlarda faaliyet gösteren bir okul olmasını tercih edebiliyor. Çocuklarının okulda hem öğrenirken hem de hayata hazırlanmasını, deneyim kazanmasını isteyebiliyor.
Tam da bir sonraki yıl için okul seçimine karar verildiği şu zamanlarda kıstasları belirlemek ve bu kıstaslara uygun seçim yapmak, çocuğunuzun geleceği açısından çok önemli. Çocuğunuzun geleceğini yaptığınız seçimle elinizde tuttuğunuzun sorumluluğu, olayı daha da önemli hale getiriyor.
Bununla birlikte unutmamalıdır ki her çocuk bir bireydir, ebeveynlerine benzemeyen karakter, beceri ve zekaya sahiptirler. İşte bu yüzden seçimlerinizi yaparken yukarıda bahsettiğim kıstasları çocuğunuzun mevcut durumu ile değerlendirmenizdir.
Bana sorarsanız seçiminizde en önemli kıstas, okulun verdiği eğitimin kalitesi olmalıdır. Eğer seçiminizi çoktan yaptıysanız ve tercih ettiğiniz okulun size ve özellikle çocuğunuza uymadığını düşünüyorsanız hemen değiştirin derim. Çocuklar büyükler gibi değildir, hemen adapte olurlar. Üstelik kalıcı zarar vermeden çocuğunuzu doğru okula gönderirseniz hem siz hem de onlar kazanacaktır.