Bu güzel müziği yapan karı-koca kendini o kadar saklıyor ki Ortaçgil ve Erkan Oğur hayranı olmama rağmen bu ikilinin Janet & Jak Esim’e eşlik ettiğinden haberim bile yoktu.
Jak Esim, çocukluğunda aile büyüklerinden sıkça dinlediği Sefarad şarkılarından etkilenip uzun yıllar bu müziği araştırır. 1985 yılında Cem İkiz‘le beraber Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil‘in kurduğu Çekirdek Sanat Evi‘nde bu şarkıları tanıtır. Daha sonra Janet Esim de gruba eşlik eder.
Yahudiler 500 yıl önce siyasi ve dini politikalardan ötürü İspanya’dan Anadolu’ya göç eder. Bu göç ve sürgün teması Sefarad müziğinin temelini oluşturur. Judeo Espanyol olarak da anılan bu müzik Yahudi kültürünün kökleri olarak tanımlanabilir.
Janet & Jak Esim, Avrupa’da en çok konser veren gruplardan biridir. İlk dinleyişim 2010 yılına denk geliyor. Müzisyen bir arkadaşım, albümün kime ait olduğunu söylemeden Por Amar Una Donzea şarkısını dinletmişti. Şarkıya bayılmıştım ve şarkıda Erkan Oğur‘un çaldığını anladım. Şarkı bir aşk hikâyesini anlatıyor. Fakat ben ilk dinlediğimde gözümün önüne göç eden insan toplulukları gelmişti. Üstelik grubun kim olduğunu, Sefarad müziğin temelinde hangi kavramların yer aldığını bilmediğim halde…
Janet & Jak Esim ENSEMBLE – Por Amar Una Donzea
Konser kayıtlarından oluşan ve 1994’te yayınlanan Birkaç Sonsuzluk Anı albümü Janet & Jak Esim‘in önceki albümlerindeki güzel şarkılarından oluşuyor. Albümün ses kayıt kalitesinin temiz olması önemli. Çünkü önceki albümlerin kayıtları iyi değil. Ayrıca müzisyenler canlı performansta ustalığını iyiden iyiye hissettiriyor.
Perdesiz gitar, ud, e-bow, kemençe çalmasının yanında albümdeki düzenlemeler Erkan Oğur‘a ait. Janet Esim vokali ile katkıda bulunuyor. Jak Esim vokalle beraber klasik gitar ve bendir çalıyor. Bir kent ozanı olarak gördüğüm Bülent Ortaçgil‘in akustik gitarda, ozanlığından geri kalmayacak kadar başarılı olduğunu bu albüm sayesinde tekrar anladım. Vokale de eşlik ediyor. Nezih Yeşilnil kontrabas, Birol Ağırbaş bongo çalıyor. Murat Özbey ise konga, bongo ve diğer vurmalı çalgılarda hünerlerini sergiliyor.
La Komida / Yavuz Geliyor şarkısında Sefarad müziğiyle Karadeniz müziğinin kültürel birleşimi hiç sırıtmıyor. Son derece lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Bu tarz şarkıların yanında albümün müzikal özgünlüğü albümü evrensel kılıyor. Etnik müzik sevenlerin dinleyebileceği, sevmeyenlerin de dinleyebileceği bir albüm söz konusu.
