Ofis kafe kavramı günümüzde oldukça popüler ve ilgi çekici olmaya devam ediyor. Özellikle haftada minimum 40 saatini bir ofise bağlı olarak geçirmek istemeyen beyaz yakalılar için alternatif bir çalışma ortamı sunuyor. Ofis kafeler hem ideal bir çalışma ortamının tüm özelliklerine sahip hem de paylaşımlı çalışma alanları sunması sebebiyle hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyor…
Hangimiz düşünmüyordur ki “Zaten akıllı telefonum var her an her yerde e-maillerime ulaşabiliyorum, mobil haldeyken bile çalışma halinden kopamıyorken, her gün ofise gitmem şart mı?” diye. Hele bir de saha çalışanı iseniz ofise gitmek sizin işinizi sekteye bile uğratan bir unsur haline gelmiyor mu? Özellikle kahve dükkanlarında bir elinde tablet/laptop bilgisayarı diğer elinde kahvesiyle çok sayıda beyaz yakalı çalışan görmemiz mümkün.
Son yıllarda teknolojinin hayatımızın bir parçası olması ve mobil, freelance çalışma trendleri ile yeni bir çalışma konsepti olan “ofis kafeler” sayısı artarak açılmaya devam ediyor. Özgürlüklerine düşkün, yaratıcı ve kabuğuna sığamayan Y kuşağının da çalışma hayatında yerini almasıyla birlikte yeni alternatiflerin benimsenmesi bir hayli kolaylaşıyor.
Kafe rahatlığı
Ofis kafeler, bildiğimiz kafelerden farklı olarak tüm ofis donanımlarını içerisinde barındırıyor. “Co-working” ya da birlikte çalışma olarak adlandırılan bu mekanlarda; telefon, faks, internet, çay, kahve, atıştırmalık, toplantı odası gibi imkanlar da bulunuyor. Bizlere aynı zamanda kafelerin renkli ve konforlu o sıcak atmosferini de sağladığı için ideal bir çalışma ve networking ortamı sunuyor. Bu mekanlar İstanbul’da başlayarak daha çok Maslak, Galata, Beyoğlu, Karaköy’de bulunurken Ankara–Çankaya’ya doğru da yayılmaya devam ediyor. İzmir’de de açılması planlananların olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Bu mekânlarda tek başınıza çalışabildiğiniz gibi özel olarak tasarlanmış ve isteğe göre düzenlenmiş odalarda grup çalışmaları, bayi toplantıları ve müşteri toplantıları yapmanız dahi mümkün.
Dünya’da ilk olarak San Fransisco’da başlayan bu akım bütün büyük şehirlerde hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Türkiye’de ise ilk olarak 2012 yılında Urban Station ile başlayan bu akım, Yazane, İş Kalesi, e-Ofis, Sofyalı Jurnal, Taksim Burası, Karaköy Karabatak gibi diğer örnekleri ile de devam ediyor.
Serbest çalışanların kurtarıcısı
Serbest çalışanlar (freelance), ofis kiralamak yerine mobil ya da home office çalışmayı tercih ediyor. Ya da girişimciler, toplantılar, müşteri ziyaretleri arasında vakit geçirmesi gerekenler, görüşmelerini veya büyük toplantılarını rutin ofis ortamı yerine ofis dışına taşıyarak adeta bir etkinlik haline getirmek isteyenler, kısacası ofiste sıkılanlar ve kendini dışarı atanlar için bu mekânlar birer kurtarıcı niteliği taşıyor.
Tabii ki belli bir ücret ödeyerek ama bu da tamamen onların çalışma düzenine göre ayarlanmış saatlik, haftalık ya da aylık olarak esnek ücret tiplerinden oluşuyor.
Bu mekanları tercih eden meslek grupları genellikle; serbest çalışanlar, şehirde yaşayan yabancılar, blogger’lar, modacılar, reklamcılar, metin yazarları gibi kreatif işler yapan kişilerden oluşuyor. Çalışanların yaş ortalaması da 25-35 arası dediğimiz ve herkesin üzerinde kafa yorduğu Y kuşağından oluşuyor. Bu mekânlar verimlilik açısından ev ortamından daha ayrıcalıklı ve odaklanma konusunda sorun çıkarmıyor. Çünkü evde çalan kapılar, gelen davetsiz misafirler, çocuklar ya da aklımıza takılan rutin ev işleri gibi şeyler konsantre olmamızı engelliyor. Ev ortamında müşteri ile toplantı yapmak da pek mümkün gibi durmuyor.
Gelelim bu kafelerimizin kendilerine has özelliklerine ve detaylarına; seçmesi beğenmesi size kalmış artık…
URBAN STATION – 2012, http://turkey.enjoyurbanstation.com/tr/
İlk şubesini 2012 yılında Maslak’ta açan Urban Station zincir haline gelerek Türkiye’de bu akımın öncüsü haline gelmiştir. Hatta bu kapsamda franchise vererek genişleme stratejisine hız katmak istemektedir. Maslak’tan sonra Galata, Şişhane, Kavacık, Buyaka şubeleriyle finans ve iş merkezlerinin kalbinin attığı yerlerde hizmet veren şubelerini açmıştır. Ve çok yakında İzmir şubesi ile de adından söz ettireceğe ve giderek ağını genişletmeye devam edeceğe benziyor. Firmanın bu şubelerine günde ortalama 80–100 çalışan ziyaret ediyor. Bireysel günlük, haftalık aylık masa hizmeti sunan Urban Station aynı zamanda toplantı odaları, konferans salonu, grup masaları ve yepyeni bir kavram olan uydu ofis gibi alanlar sağlıyor. Uydu ofis ile farklı şirketlerin satış ekipleri ya da ortak çalışması gereken tüm kadrolar için şehir içinde kendilerine en uygun lokasyondaki Urban Station şubesini kullanma hakkına sahip ayrıcalıklı kartlar sunuluyor. Sunduğu hizmetler arasında sanal ofis / resmi ofis (yazışma adresi), Wi-Fi, yazıcı/tarayıcı/faks/fotokopi, Projektör ve LCD, dizüstü bilgisayar kilitleri, kilitli dolaplar, cep telefonu şartları, telefon kulübesi, gazete ve dergi, bisiklet, kargo, atıştırmalık (soğuk ve sıcak yiyecekler) ile resepsiyon hizmeti yer alıyor.
Urban Station Kurucusu Gökhan Beydoğan, co-working kavramının Türkiye’ye hızlı bir giriş yaparak hem çalışanlar hem de işverenler açısından tercih edildiğini belirtiyor. Gökhan Beydoğan’a göre, Çalışanlar ortak alanları paylaşmayı ve networking oluşturmayı keyifli ve yaratıcı buluyor.
YAZANE – 2013, http://yazane.com.tr/
Şu anda sadece Karaköy şubesi bulunan Yazane 2015 yılı içinde ikinci şubesini açmaya hazırlanıyor. Yazane’nin dezavantajlarından biri toplam kapasitesinin çok büyük olmaması (toplam 58 kişi) sebebiyle günde ortalama 30 kişiyi geçmeyen bir ziyaretçi yoğunluğu bulunuyor. Ancak mekan konum ve eşsiz manzarasıyla yine de tercih ediliyor. Karaköy’de pek çok mekanda olduğu gibi Yazane de altı çağını yaşıyor.
Yazane Kurucuları Kerim ve Harun Harunoğlu, özel ofis açmak için yeterli bütçesi olmayan şirket veya kişilerin yönelik bir ofis alanı sunduklarını, paylaşımlı çalışma alanlarının beğenildiğini ve müşterilerin mekânı tekrar ziyaret etme oranlarının yüksek olduğunu söylüyor.
Boğaz manzarası, taze kahve imkanı ve fiber hızdaki internetiyle 7/24 açık olan yazane özellikle yabancıların ilgi odağı haline gelmiş bile. Saatlik, haftalık ve aylık hem esnek hem de standart paket seçenekleriyle kişinin ihtiyaçlarına cevap verebilir durumda. Ağ üzerinden çıktı alma, sınırsız çay-kahve, özel görüşmeler için telefon kulübeleri, iki adet 10 kişilik toplantı odası, resepsiyon, kilitli dolap, direk telefon hattı ve hatta resmi yazışma adresi hizmeti sunulan Yazane’nin hem bireysel hem de kurumsal müşterileri mevcut. “Turkcell, Philips, Abdi İbrahim ve Evyap” Yazane müşterilerinden sadece birkaçı. Aynı zamanda sektörün önde gelen profesyonellerinin konuşmacı olarak yer aldığı, birbirinden değerli deneyimlerin paylaşıldığı genç profesyoneller, girişimciler ve orta/üst düzey yöneticilerin bir araya gelmesiyle daha da büyüyecek bir iş ağı olan Biztalks gibi sosyal bir ağa ev sahipliği yaparak pek çok değerli insanın bir araya gelip paylaşımlarda bulunduğu eşsiz sohbet ortamları yaratıyor.
İŞKALESİ – 2012, Şehit Yavuz Oğuz Sokak No: 23 Emek Çankaya, Ankara
Ankara’nın ilk coworking merkezi olan İşkalesi, Ankara Kalkınma Ajansı’nın finansal desteği ile Genç Bilişimciler Derneği koordinasyonunda ve Metunet Limited Şirketi’nin ortaklığında Haziran 2012’de açılmıştır. İşkalesi son 5 yılda tüm dünyada hızla yayılan yeni nesil bir çalışma modelinin Türkiye’deki ilk yerel örneği olma unvanını taşıyor. Diğer ofis kafelerden biraz farklı olarak kafe konseptinden daha çok özellikle girişimcilerin kullanımına açılmış paylaşımlı bir ofis ortamı sunan İşkalesi ticari bir girişim olmaktan ziyade girişimcileri destekleyen bir yapıyla yürütülüyor. Ofis kafelerden farklı olarak girişimcilere koçluk, yaratıcı iş fikri bulma, sunum teknikleri gibi bir girişimciye gereken temel eğitimler de veriliyor. Bu konseptiyle bir eğitim kurumunu da andıran İşkalesi, sade ve şık tasarımıyla rahat ve keyifli bir çalışma ortamı sunuyor. Yine İşkalesi’nde de günlük ve aylık üyelik paketleri ile verilen hizmetler alınan pakete göre değişkenlik gösterebiliyor. Ankara’nın merkezi konumunda olması sebebiyle İşkalesi, yazılımcılarından, web tasarımcılardan, grafik tasarımcılardan, mimarlardan, yazarlardan, girişimcilerden, e-ticaret sahiplerinden, pazarlama ve halkla ilişkiler uzmanlarından, danışmanlardan, akademik kişilerden, sosyal girişimcilerden ve bu kişilerle aynı ortamda bulunmak isteyecek öğrencilerden oluşan ortamıyla dikkat çekiyor.
eOFİS – 2012, http://www.eofis.com.tr/
eOfis, Levent, Acıbadem, Maslak, Yeşilköy, Bakırköy, Gayrettepe, İstiklal Caddesi, Ataşehir, Kartal olmak üzere toplam dokuz prestijli ofisiyle en geniş ağa sahip alternatif çalışma alanları sunmaktadır. Sekreterya ve karşılama hizmetleri, kargo ve posta takibi, seminer ve eğitim salonları gibi pek çok hizmete extra ücret ödemeden ulaşabilmeniz mümkün. Üstelik yatırım yapmaya, peşinat ödemeye ve zorunlu kontrat sürelerine de maruz kalmadan…
300’ü aşkın müşteriye sahip eOfis günde ortalama 80-90 kişiye ev sahipliği yapıyor. “Sanal ofisler, yani ofis adresi ve sekreterya hizmetinden yararlanmak isteyenler için fiyatlarımız 250 TL’den, hazır ofislerimiz de bin TL den başlıyor” diyen eOfis Genel Müdürü Arzu Kaliç, önümüzdeki dönemde Ankara ve İzmir ofislerini açmayı planladıklarını, ayrıca İstanbul’da Beşiktaş bölgeleri ile ilgili çalışmalarının da olduğunu aktarıyor.
Diğer ofis kafelerden farklı olarak çalışanlara istenirse muhasebe, bilgi işlem teknik destek, PR ve tanıtım, görsel tasarım ve şirket kuruluşu konularında destek veren danışmanların da bulunduğu eOfis’te, bu hizmetler extra ücret karşılığında destek hizmetler kapsamında ele alınıyor.
Tüm lokasyonları kullanım imkanı vererek de esneklik sağlayan ve ulaşım kaynaklı zaman kaybının önüne geçen eOfis, müşterilerine İstanbul’da 9 farklı ofis sağlıyor.
SOFYALI JURNAL – 2012, http://sofyalijurnal.com/
Hem nostaljiyi hem de teknolojiyi bir arada barındıran, Beyoğlu Asmalımescit’te yer alan Sofyalı Jurnal, tam teşekküllü bir ofis ortamı olarak kullanılabiliyor. Otantik bir atmosfere sahip görünüşüyle insanları geçmişe götürürken, yaşanmışlıklarıyla da içine alan bir ev. İşlerin, yaratıcı projelerin, edebiyatın, sanatın paylaşıldığı sessiz, göze batmayan ama gözden de kaçmayan özenli bir mekan olarak ruhunuzu okşuyor. Bu mekanı toplantılar, lansmanlar ve özel çalışmalar için günlük veya haftalık olarak tercih edebilirsiniz.
1800’lü yıllara ait çalışma masanızda internetin keyfini çıkarırken, tele konferans bağlantısı, flipchart, DVD ve CD çalar, yazıcı-faks-fotokopi-tarayıcı ve kırtasiye olanaklarıyla da günümüz teknolojisinin nimetlerinden yararlanabilirsiniz.
Funda Sanlıman ve Burçak Avcı’nın özel yaşamlarındaki zarafet ve profesyonel bilgi birikimlerini incecik nüanslarla oluşturdukları bir yer olan Sofyalı Jurnal, sizi sıcaklığı ve samimi atmosferiyle kucaklayarak hem eskilere götürüyor hem de yaratıcılığınıza yaratıcılık katıyor.
Yerli ve yabancı kurumsal /bireysel şirketlerin üst/orta düzey yöneticilerine, reklamcılara, gazetecilere ve bunların yanı sıra bireysel taleplere de cevap veren bir mekan. Örneklendirmek gerekirse ülkenin saygın üniversitelerinden birinin rektörünü de dostlarıyla ağırlayabilen, bir markanın ürün tanıtımını da gerçekleştirebilen, sektörün önde gelen şirketlerinden birinin eski çalışanlarının buluşma toplantısına da ev sahipliği de yapabilen portföyü oldukça geniş bir mekân.
Taksim’de Burası, Karaköy’de Karabatak kafenin üst katı gibi giderek artan ve popüler hale gelen ofis kafeler Tuba Ünsal’dan Buse Terim’e kreatif işlerle uğraşan pek çok ünlünün de tercihi ve hatta gözdesi olmuş durumda.
O halde kendi şirketini açan girişimcileri, freelance çalışanları, tasarımcıları, akademisyenleri, öğrencileri, saha çalışanlarını, orta-üst düzey yöneticileri ve ofiste sıkılan herkesi yeni nesil ofis kafelerden birine bekliyoruz. Yaratıcılığını arttırmaya, yeni paylaşımlar ve sosyal ağlar elde etmeye ve hepsinden ötesi nefes almaya bire bir.
Her türlü zevke ve ihtiyaca uygun ister klasik ister modern ama hepsi son teknolojik ofislerinizde yeriniz hazır….
