İnsanoğulları ve insan kızlarının ‘zaman’ ile olan ve bir türlü sonlanmayan sorunları çok uzun bir süredir devam ediyor. Henüz zamanı anlayabilmiş bile değiliz. Zihnin bir tür anlamlandırma çabası olarak algılarından gelen bilgileri belirli bir sıraya koyma gerekliliğinden olsa gerek böyle bir kavramda zihinde belirivermiş. İster insan zihninin oluşturduğu bir kavram olsun isterse bizatihi kendi kudreti ile kaim bir bilmece, her halükarda insanın yaşlandığı bir gerçek.
Gerçekleşen yaş artışları ve artış yaşayan yaşların vücutta bıraktıkları, insanları hoşnutsuz ediyor. Her geçen gün insan bedenini beğenmiyor ve buna bir çare arıyor. Bilimsel gelişmeleri izliyor ve değerlendiriyor. Kısa süreli sağlanan rahatlıklarla artık yetinmiyor ve daha kalıcı ve uzun süreli yöntemleri köşe bucak gözlüyor.
İşte sizlere endişesiz bir teknik, Örümcek Ağı
Korkularınızdan sıyrılın ve kaybolan doğal yapınıza en yakın olan halinize bu teknikle sarılın diyebiliriz! Büyük bir açığı kapatabilecek bir teknik olan ‘Örümcek Ağı’ tekniğini Doç. Dr. Erol Koç‘a sorduk. Proje ve araştırma çalışmaları, aldığı ödüller ve bağlı bulunduğu ulusal ve uluslararası üyelikleri bulunan Doç Dr. Erol Koç’un bilimsel eserleri de mevcut.
Bilimsel yeterlilikleri ve unvanları dışında bir birey olarak da Erol Koç; Öncelikle oldukça mütevazı bir kişiliği olan, hoşgörülü ve sevecen yapısıyla tanımaktan mutlu olduğumuz bir insan… Kendisine çok teşekkür ederiz.
[divider]
Röportaj | Doç. Dr. Erol Koç
Öncelikle ameliyatsız cilt germe ya da örümcek ağı olarak bilinen “Thread Lift” tekniği nedir ve nasıl uygulanır?
Ameliyatsız cilt germe olarak adlandırılan “Thread lift” tekniği; çok ince iğneler içine yerleştirilmiş PDO (polidioksanon) iplerin cilt içine uygulanması işlemidir. Bu ipler; sarkan ve gevşeyen deride azalmış olan liflerin (kollajen ve elastin) yerini alır. Kollajenin yeniden sentezlenmesine yol açar cilt altında. Cilt altı kadar cilt yüzeyinde de düzgün renk tonu oluşumuna katkı sağlar. Genişlemiş gözeneklerin ortadan kalkmasını sağlar. Tek seansta kesmeden, dikmeden ve cildi zorlamadan, kolayca uygulanan bu yöntem; sarkma ve kırışıklığı gidererek cildin yeniden yapılanmasına yardımcı olur. Böylece cilt, elastikiyet ve gençlik kazanır. Yüz hatları, istendiği gibi belirginleşir. Alın çizgileri, kaşlar, kaz ayakları, gülme çizgileri, gözaltı torbaları, sarkmış çene, gıdı ve boyun olmak üzere kol, göğüs, kalça ve bacaklara uygulanmaktadır. Ayrıca doğum sonrası karın bölgesinde meydana gelen sarkmalara karşı da uygulanabilmektedir.
Örümcek ağı tekniği, aynı amaca yönelik diğer uygulamalarla kıyaslandığında ortaya koyduğu avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Diğer uygulamalara göre daha uzun süreli kalıcıdır. Ciddi bir yan etkisi ya da komplikasyonu yoktur. Yeter ki doğru hastaya doğru teknikle uygun bir biçimde yapılsın. Yaş sınırlaması yoktur ve her yaşta ve her cilt tipinde uygulanabilir.
Kalıcılığı 2 ila 3 yıldır. Uygulanan bölgede mikro kan dolaşımı artarak tamir mekanizmaları harekete geçer ve ciltte kollajen üretimi uyarılır.
Örümcek ağı ve medikal iplikler
Medikal iplerin ince uçlu iğneler vasıtasıyla cilt alt dokusuna tıpkı örümcek ağı gibi işlenmesinden sonra cilt dokusunun uygulamaya verdiği reaksiyon ne şekildedir?
Örümcek ağı adı verilmesine neden olan özelliği aynı anda onlarca ipin, ince ince birbirine işlenerek cilt altında özel bir ağ meydana getirmesidir. İşte bu ağ sayesinde cilt daha sıkı ve diri görünmektedir. Ve 2-3 yıl kalıcılıkla cilt gerginleşmekte ve gençleşmektedir.
PDO (polidioksanon) ipler vücut içerisinde kendiliğinden erime süreci içerisinde iken sentetik yapısı nedeniyle emilimde vücuda verdiği herhangi bir zarar var mıdır?
Hayır. Hiçbir zararı yoktur. İpler, vucudun doğal savunma sistemi içinde tamamen erimektedir. Kalıcı bir sekel bırakmamaktadır. Esasen bu ip, aslında yıllardır tıp dünyasında kullanılmaktadır. Örneğin sezaryan ameliyatlarının iç dikişleri de bu malzeme ile aynıdır.
Kalıcılığı 2 ila 3 yıl olan bu teknik aynı kişi üzerinde kaç kez uygulanabilir, bir uygulama üst sınırı var mıdır?
2-3 yılda bir istenildiği kadar uygulanabilir. Esasen iplerin vücutta deri altında kalıcı hiçbir etkisi yoktur.
Örümcek ağı tekniği
Örümcek ağı tekniği vücudun hangi bölgelerine uygulanabilir ve cilt dokusu üzerindeki etkileri nelerdir?
Yüz bölgesi dışında, kol, bacak sarkmaları, göbek çevresi, basen bölgesi, kalça bölgesi ve meme bölgelerine de uygulanabilmektedir.
Farklı cilt türleri, farklı yaşlar, değişik beslenme alışkanlıkları ve hayat tarzlarının farklılığı gibi faktörler göz önüne alındığında tekniğin etki mekanizmasını olumsuz yönde etkileyen unsurlar var mıdır ve eğer varsa nelerdir?
İp ile yüz germe yöntemi, saydığınız bu farklı özelliklerden pek etkilenmez. Belki cildi alerjik olanları ayırabiliriz çünkü neticede bu işlem, bu maddeye karşı alerjisi olan birinde alerji yapabilir. Yaş konusuna gelince, hasta ne kadar genç ise, işlem o kadar verimli olur.
Örümcek ağı tekniği kimlere fayda sağlar ve uygulama ret kriterleri var mıdır?
Cildinde sarkma, gevşeme olan, yer çekimine ve yıllara yenik düşmüş, kadın, erkek fark etmez herkese uygulanabilir. İdeal yaşı 35 yaş üzeridir. Ancak çok yaşlı ve elastikiyetini fazlasıyla kaybetmiş hastalarda verim almak güç olduğundan bu hastalara uygulamamak daha mantıklı olacaktır.
Örümcek ağı uygulama sonrasında ne yapmalı?
Uygulama sonrası komplikasyon ihtimali ne düzeydedir ve uygulamanın yan etkileri var mıdır?
Bu teknik, iyileşme süreci gerektirmediği için uygulamadan hemen sonra günlük yaşama dönülmektedir. Uygulama sonrası az da olsa şişlik, morluk, kızarıklık görülebilir ancak bu işlem sonrası hastanın eve kapanmasına ve sosyal izolasyonuna neden olmaz. Tedaviden 2 saat sonra hastalar normal yaşantılarına devam ederler. İşlem sonrasında, kişinin yüzünde herhangi bir iz olmaması nedeniyle, işlem dışarıdan anlaşılmaz. Yani tamamen doğaldır. Lazer, peeling, dolgu, PRP gibi diğer uygulamalarla kombine bir şekilde kullanılabilir. Yöntem, diğer iple askılama tekniklerinden çok daha basit olduğundan komplikasyon oranı çok daha düşüktür. Başka askılama tekniklerinde bazen ortaya çıkabilen “asimetri” ve ipin asıldığı yerden kurtulması gibi sonuçlar bu yöntemde görülmemektedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Yöntem, son derece basit, yüz güldürücü sonuçlar aldığımız, elimizi güçlendiren bir yöntem olmuştur. Ve son zamanlarda hastalarımız kendilerini iyi etüt etmiş olarak bilinçli ve hazırlıklı olarak bu işlemi talep etmektedirler ve her geçen gün bu talep daha da yoğunlaşmaktadır. İşinin ehli, bu işlemin eğitimini almış, bu işle profesyonel uğraşan hekimlerce yapıldığı, hekimin hasta seçimini iyi kulandığı ve iyi bir teknikle yapıldığı sürece mükemmel sonuç verir. Bu şartlardan biri bile yerine getirilmezse de sonuç hüsran olabilir. Buna dikkat etmek gerekir.
Sayın Hocamız Doç. Dr. Erol Koç’a İndigo Dergisi okurlarına örümcek ağı estetiği hakkında bilgi verdiği için çok teşekkür eder, çalışmalarında başarılar ve kolaylıklar dileriz.
***
Biyografi: Doç. Dr. Erol Koç
17 Ekim 1968 tarihinde Kayseri’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. 1991 yılında GATA Askeri Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1994-1997 yılları arasında uzmanlık eğitimini GATA Dermatoloji Anabilim Dalı’nda tamamladı. Diyarbakır ve İsparta Askeri Hastanelerinde Dermatoloji Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 2004’te GATA Dermatoloji AD’nda Yardımcı Doçentliğe başladı. 2010 yılında Doçent oldu. İyi derecede İngilizce bilmektedir.
Dermatoloji alanında ilgi alanları; psoriasis, biyolojik tedaviler, akne olup, kozmetik dermatoloji alanında botulinum toksini uygulamaları, dolgu maddeleri uygulamaları, lazerler, yüz ve cilt gençleştirme sistemleri, ip ile yüz germe, lipoliz ve mezoterapi ile ilgilenmektedir. Lazer, dolgu uygulamaları, ip ile cilt germe yöntemlerinde ulusal/uluslararası düzeyde eğitimler vermekte ve birçok kongre/sempozyum/workshop uygulamalarına önderlik etmektedir. Ulusal ve uluslararası birçok derneğin üyesi olup, yurt içi ve yurt dışı birçok kongre ve simpozyumda davetli konuşmacı, workshop yöneticisi ve eğitici olarak görev almaktadır.