Tüm abanmalara, medya desteğine, harcamalara, hakaretlere, tehditlere, fetvalara ve daha birçoğuna rağmen AKP’nin oy oranı 10 puan düştü. 13 yıllık reklam arası sona erdi.
49 yıldır bu ülkede yaşıyorum bazı analizleri yapabilecek durumdayım çok şükür. Bazı yanlış anlamalara meydan vermemek için 20 yıllık askerlik hayatımda en zor görevleri yaptığımı ve hatta bu yazıyı okuyanların hiçbirinin tanık olmadığı kadar büyük acılara tanıklık ettiğimi belirterek söze başlayayım.
Sabah “günaydın” dediğim arkadaşımın akşam parçalarını toplamaya da gittim, bir anneye tek evladının şehit olduğunu haber vermeye de… Hatta öyle tabutlar biliyorum ki içinde cenazeler yoktu. Ama tüm bunlara rağmen vicdanımın sesini dinleyerek bu yazıyı kaleme alıyorum.
Türkiye, tarihinin en kritik seçimlerinden birini yaptı.
Uzun zamandır gidecek yer arayan iktidardan memnuniyetsiz oylar, orantısız zeka uygulayan partinin vitrinindeki Demirtaş sayesinde HDP’ye yönelmiş, ona barajı geçirtmekle kalmayıp mecliste Türk milliyetçisi olan bir parti kadar temsil hakkı vermiştir. Kemikleşmiş oyu kadar dışarıdan gelen emanet oyların da farkında olduğunu her fırsatta dile getiren partililer, aralarına PKK ve Öcalan ile mesafe koydukları ölçüde Türkiye’nin partisi olurlar. Aksi taktirde %6’ya geri dönerler. Stratejik oy verenlerin elinin ayarı biraz fazla kaçmış olmakla birlikte %13 oy alan bir partiyi kimsenin terörist olarak göstermeye hakkı yoktur. Eğer bu ülkenin %13’ü teröristse zaten hep birlikte ışıkları söndürüp çıkalım derim ben. Aksine %9 oy alan bir partinin meclis dışında kalması vicdanımı sızlatırdı. Demokratik terbiyem bunu söyler.
AKP: Lidersiz parti
Tüm abanmalara, medya desteğine, harcamalara, hakaretlere, tehditlere, şımarıklıklara, meydanlarda Kuran sallamalara, dine sığınmalara, fetvalara, muhtarlarla buluşmalara, minibüsçülerle toplanmalara, devlet imkanlarını terbiyesizce kullanmalara rağmen AKP’nin aldığı oy bir önceki seçimde aldığı oydan 10 puan eksik. Lidersiz partinin düşeceği durum budur. Google görsellere liderler yazıyorsun, Davutoğlu’nun bir tane resmi yok. Allah sizi inandırsın Köksal Toptan var, Ahmet Davutoğlu yok. Bunların işinin ben Cumartesi günü bittiğini anladım. Değil mi ki; YSK’ya başvurup propaganda yasağını Cumartesi saat 18’e kadar ertelettiler ve başbakan son mitingini Konya’da yaparak topladığı kitle ile moral pompalamaya çalıştı, “Aha… 400 vekil talebiyle başlayıp son günkü mitingden medet umar hale geldilerse bunların işi bitmiş” dedim. Hırsıza bedel ödetildiği için mutluyum, çünkü; yetim hakkı yemek vatana ihanetten daha büyük günahtır.
CHP seçmeninin siyasi olgunluğu
CHP’liler dışında HDP’nin barajı geçtiğine sevinen hiçbir parti yoktur. Ne iktidarı kaybetmemek uğruna baraja takılan HDP’den haksızca gelecek oylara göz koyan AKP’liler, ne de Kürtlerin meclise girmemesi uğruna seçim barajını %15’e bile çıkartmaya razı olacak yapıdaki MHP’liler memnun oldular. Bir tek CHP seçmeni partisinin oy kaybetmesi uğruna bundan memnuniyet duymuştur. İşte bu siyasi olgunluktur, sözde değil özde demokratlığın da gereğidir.
MHP, 2002’de yaptığı hata ile iktidarı AKP’ye teslim etmiş ve 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girerek AKP’ye koltuk değneği olmuştur. Allah’ın hakkı üçtür. Bugün de AKP ile koalisyon yaparak onları iktidara taşımaya en yakın partidir.
