Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, 2014 yazı gerçekleşen Cumhurbaşkanı seçimi ile beraber ilk defa yaşadıkları ülkelerde oy kullandılar. Katılım %10’un altında kalmış olsa da Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçiminde yurt dışı sandıkları yeniden önemini ortaya koydu.
Gönüllü partiler üstü bir inisiyatif
Yurt dışı oyları, partilerin Türkiye’de aldıkları oyların üzerine eklenerek partilerin Türkiye genelindeki oy oranı ortaya çıkacak. Yurt dışında yaklaşık 2 milyon 800 bin seçmen olduğu düşünülürse yurt dışındaki parti tercihlerinin Türkiye’deki seçim sonucunu %2 oranında etkileyeceği ortadadır.
Gurbetin Oyları (GO) İnisiyatifi, oylara yurt dışında sahip çıkma amacı ile kurulmuş bir oluşum. En çok gurbetçi oyuna sahip Almanya, Amerika, Hollanda, İngiltere, Avustralya, İsviçre gibi ondan fazla ülkede çalışan bu gönüllü gruba aşina olmadığımız yurt dışı seçimlerini sorduk.
[divider]
Röportaj | Gurbetin Oyları İnisiyatifi
Bu fikir nasıl çıktı?
Elif Lee (GO Amerika Koordinatörü): Öncelikle Türkiye’nin geleceğinde farklılık için yola çıktık. Yurt dışında yaşamamızın bizi ülkemize karşı duyarsız yapmıyordu. Yerel seçimlerde olduğu iddia edilen şaibelerden sonra Seattle’da arkadaş çevremle neler yapabiliriz diye konuşurken Cansu (GO Türkiye Temsilcisi) ile tanıştık. Beraberce GO’nun içini doldurmaya, amacımızı anlatarak GO’ya yeni ülkeler katmaya başladık. İnisiyatifimiz yerel seçimlerin ardından özellikle Mayıs 2014’ten sonra yoğun bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktı.
Gurbetin oylarına niçin ihtiyaç var?
Gurbetin Oyları inisiyatifine niçin ihtiyaç var?
Elif: Öncelikle seçmeni oy vermeye teşvik etmek istedik. Seçim öncesi oy vermek için yapılması gerekli işlemlere dikkat çekmek istedik, yurt dışı seçmen kütüğünü kontrol etmek, adres değişikliklerini konsolosluklara bildirmek gibi. Yurt dışında oy vermek hepimiz için yeni bir uygulama olduğundan bilgi eksiğimizi el ele vererek kapatmak istedik.
Burcu Dartan Karagözler (GO Almanya Koordinatörü): Benim burada gönüllü olma amacım, her seçimden sonra yakılmış oy pusuları ve çöpte bulunan oyları hakkında yapılan haberler olmuştu. Ben de oturduğum yerden bunlardan yakınmaktansa artık harekete geçmek istedim.
Aslı Köksal (ABD – Analiz Ekip Koordinatörü): Bir de oy güvenliği meselesi var. Yurt dışında yaşayanların oy verebileceğini duyduğumuzda aklımıza gelen ilk soru, bu oylar nerede, ne zaman, nasıl sayılacak olmuştu. Oyların verildiği yerde sayılmayacağını öğrenince güvenlikle ilgili kaygımız oluştu. Yurt dışında oy verilmesi isteniyorsa oy güvenliği konusunda kaygıların olmaması gerekiyor. İşte biz bu güvenliği pekiştirmek için buradayız.
Sekiz ülkede aktif çalışıyorsunuz. Nasıl tanıştınız?
Elif: Çoğunlukla kendi bağlantılarımız üzerinden ülkelerde tanıdık bulmaya çalıştık. İlk başlarda tanıdığımız, bildiğimiz, güvendiğimiz kişilerle bir araya geldik.
Burcu: Ben kimseyi tanımıyordum. Tesadüfen Facebook’ta GO’nun gönüllü katılımcı aradığını gördüm. Kısa sürede çalışmanın da ötesinde arkadaşlık kurduk. Bir senedir çok yoğun çalışıyoruz ama yüz yüze tanışmadıklarımız var. Mesela ikinci Almanya Koordinatörümüz Seçil Üstünkol ile henüz bir araya gelemedik fakat onunla bir seneden beri devamlı iletişim halindeyiz.
Arzu Arda Koşar (GO Genel Koordinatör): Ben Los Angeles’te yaşıyorum, Almanya’nın Sosyal Medya sorumlusu Kemal Cambazoğlu Amerika’da yaşıyor fakat kendisiyle hiç karşılaşmadık. Her gün muhakkak konuşur ve o günün mesaj planını yaparız, günlük yaşanan olayları değerlendiririz. Birbirimizin günlük rutinini biliriz, ne zaman uyanacağımızdan dahi haberdarızdır ki sosyal medya hesaplarında birimizin bıraktığı yerden diğeri devam edebilsin.
Her ne kadar takımın bu kadar olmadığını bilsem de şu an hepinizin kadın olduğunu görüyorum.
Erkeklerin yoğun olduğu siyasi arenada, yurt dışı sandıklarının size emanet olması bir tesadüf mü?
Burcu: Aramızda erkekler de var fakat evet, çoğunluğumuz kadın.
Cansu Topal (GO Türkiye Temsilcisi): Sesimizi duyurmaya başladıktan sonra Almanya’da bir gazeteci bizden bir basın açıklaması istedi ve ideal temsilin bir kadın bir erkekle olacağını söyledi. O zaman Almanya’da basın bülteni için birlikte açıklama yapacak erkek gönüllü bulamamıştık.
Çalışma sisteminiz nedir?
Cansu: Biz şirket veya dernek değiliz, işlerimizi imece usulüyle bölüşüyor ve gönüllük esası ile çalışıyoruz. Sorumluluklarımızı zamanımıza, uzmanlık alanımıza ve becerilerimize göre üstleniyoruz. Bütçesi olmayan, çok büyük kararlara ihtiyaç duymayan amatör bir platformuz. Bu yapılanma modeline yatay yapılanma gibi bennzetmeler yapan dahi oldu oldu. Böyle isimlere gerek yok ve biz bunlara takılmıyoruz. Yetişemediğimiz yerde yardım istiyoruz. Gönüllülerimizin içinden bir yardım eli uzatan çıkıyor.
GO çatısı altında bütün ülkelerin ihtiyacına hitap eden sandık eğitim, hukuk, sosyal medya, IT, görsel, basın ve analiz ekiplerimiz ile ülke bazında koordine olan yerel ekiplerimiz var. Atılacak adımlara göre ihtiyaçlarımızı belirliyor ona göre ekipler halinde görev dağılımı yapıyoruz. Oradan da gönüllülerimizle beraber hareket ediyoruz.
Bu inisiyatifin neye ihtiyacı var?
Arzu: Az önce bahsettiğimiz koordinasyon işlerinde bazen bir kişi birden fazla sorumluluk alabiliyor. Keşke daha fazla insan kaynağımız olsa daha çok alana yetişebilsek… Sıfır bütçe ile çalışıyoruz, bunca işi sıfır bütçe ile nasıl yapabildiğimize inanın ben de şaşırıyorum.
Sinerjimiz ve enerjimiz çok fakat kapsadığımız coğrafya çok büyük, dolayısıyla gönüllülük bizim için çok önemli. Dünyanın oyuna sahip çıkmak büyük ama keyifli bir iş.
Burcu: Almanya’da 13 seçim bölgesi var fakat biz ancak 10 tanesinde aktif olarak çalışabiliyoruz. Kalan 3 bölgeye ulaşamadık, buralardan sadece kullanılan oy sayılarını alabiliyoruz. Keşke her bölgede yeterli gönüllümüz olabilseydi.
Elif: Bir de partiler üstü kavramını anlatmamız ve tekrarlamamız gerekiyor. Bizi bir kalıba sokmaya ve birbirinden farklı siyasi görüşlerle birleştirmeye çalışıyorlar. Biz her defasında yılmadan kendimizi ve ilkelerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Güzel insanların bizime birlikte çalışmasını istiyoruz, en çok ihtiyacımız olan şey bu.
Müşahit ve seçmenin önemi
Yurt dışında seçimlerde müşahit ve seçmen olarak nelere dikkat etmeliyiz?
Burcu: Herkesin oy verme süreci hakkında mevzuatını bilmesi gerekiyor. En azından oy kabinine girerken nelere dikkat etmek gerektiğini bilmek gerekiyor.
Mesela Almanya’da en çok karşılaştığımız problemlerden birisi erkeklerin eşleri ile oy verme kabinine girme talebi. Eşinin, kendi yardımı olmaksızın hangi partiye nasıl oy vermesi gerektiğini bilmediğini iddia ediyorlar.
Onun dışında vatandaş, kabinde fotoğraf çekmenin yasak olduğunu ve cezaya tabi olduğunu bilmiyor. Sadece bir pusula ve zarfa hakkının olduğunu bilmeyen seçmen var. Birden fazla pusula talebini reddettiğimizde sinirlenip pusulasını yırtanlar oluyor.
Sandık görevlilerin genel kanunu bilip bunu uygularken doğruda ısrarcı olması gerekiyor. Biliyorsunuz yurt dışında oy verme işlemi bir günden fazla sürüyor ve günler ilerledikçe görevlilerin yorulmaya başladıklarını, kurallar konusunda daha keyfi davranmaya başladıklarını gözlemledik. Yoğunluk ve yorgunluk arttıkça yapmaları gereken birçok uyarıyı yapmıyorlar örneğin.
Arzu: Müşahitlerin diğer bir önemi caydırıcı role sahip olmaları. Sandık başkanları bazen müşahitlerin tepkisinden korkacağı için uyulması gereken kuralar konusunda seçmene karşı ısrarcı olabiliyor. Bizim orada olmamız, “Aman yanlış bir şey yaparız da tutanak tutarlar, ele güne rezil olmayalım” kaygısı herkesin görevini usulüne uygun yapmasını sağlıyor.
Bir eklemem daha olacak. Seçmenler YSK’na girip yurt dışı seçmen kütüğünde olup olmadıklarını kontrol etmiyorlar. Yaşanan bir durumdan örnek vermek gerekirse; Alaska’dan Los Angeles’a beş saat uçak yolculuğu yaparak oyunu kullanmak için sandık başına geldiğinde öğreniyor ki yurt dışı oy kütüğünde adı yok ve dolayısıyla oyunu kullanamadan oradan ayrılmak durumunda kalıyor.
Biz seçmen olarak sandık yerinde olmaması gereken bir durum görürsek itiraz etme hakkımız var mı?
Arzu: Tabii ki. Seçmen gördüğü usulsüzlüğü sandık başkanına bildirerek, duruma müdahale edilmesini sağlayabilir. Sandık başkanı şikayetinizi dikkate almıyorsa sandık kurulundaki parti görevlilerini konuya dahil edebilirsiniz.
Burcu: Her seçmenin oy kullandığı gün, oy kullandığı sandıkta müşahitlik yapma ve gözlemleme hakkı vardır.
Cansu: Esasen mevzuatta her detay yazılı fakat uygulamalar farklı yorumlarla ortaya çıkabiliyor. Örneğin Sandık alanlarında “Basın Özgürlüğü”. 298 sayılı Seçim Kanunu m. 82/2 ve 202/I sayılı genelgenin m. 21/2’si; medya mensuplarının, oy verme işlemini engellemediği sürece seçim alanında oy verme işlemini takip edebileceğini, haber amacıyla görüntü̈ ve bilgi toplayabileceğini söylemektedir. Yurt dışında ise güvenlik turnikeleri olduğu için basın yetkililer izin vermediği müddetçe gün boyu içeri giremiyor. Sandıklarda, tüm yetkililer ve partililerle birlikte çalışıyoruz. Basın olsa, dışarıdan üçüncü bir göz olsa, eminim hepimiz mevzuata uygun hareket etme konusunda daha dikkatli oluruz.
Oy nerede, ne zaman nasıl sayılıyor peki?
Arzu: Geçen sene konsolosluklar bu konuda bir hayli düşündüler. Sonuçta sandıklar bir günden fazla konsoloslukta olacaktı. En sonunda bir çözüm bulundu.
Kısaca anlatmak gerekirse, her sandık alanında, çalışan sandık görevlileri ile sandık saklama ve ulaştırma komisyonu vardır. Komisyonun başkanı genelde misyon şefi oluyor. Bunun yanında bir memur üye ve üç parti görevlisi bu komisyonda yer alıyor. Zarflar ve pusulalar havaalanına geliyor ve komisyon üyeleri bu pusulaları ve sandığı başlarda kozmik oda olarak adlandırılan kilitli bir yerde saklıyor. Odanın üç kilidinin anahtarı bir komisyon üyesi ve iki partinin görevlisine verilir. Oda ancak bu üç kişi bir araya gelince açılıyor ve bu anahtarların hiçbir yedeğinin olmaması gerekiyor. İsviçre’de Bern’de geçen gün bu anahtarların yedeğin olduğu konusunda kriz çıktı ve bu olay diğer seçim bölgelerinde de var olan yedeklerin yok edilmesi ve bazı yerlerde diğer partinin kapıya kendi kilidini takmasıyla çözüldü. Gün sonunda kullanılan ve kullanılmayan her pusula ve zarf bu odada saklanıyor.
Oy verme işlemi bitince, oylar yurt dışından YSK tarafından kiralanan veya tarifeli uçaklarla Türkiye’ye taşınıyor.
Sonuç olarak bu sandıklar diplomat ve parti görevlileri ile birlikte İstanbul’a ulaşıyor. Fakat geçen seçimlerde Amerika’dan uçan oylarda parti görevlilerinin refakat edememesi durumu oluştu. Çünkü partilerinin uçak bileti için ayırdığı bir bütçe yoktu. O dönem GO, Amerika’dan uçacak olan oylara eşlik edecek en az iki parti görevlisinin biletlerini gönüllülerinden topladığı parayla satın aldı.
Oylar İstanbul gümrüğe ulaştıktan sonra ne oluyor?
Arzu: Orada bir sandık kuruluyor. Kullanılmış ve kullanılmamış tüm pusulalar kurulmuş olan komisyona teslim ediliyor, gerekli tutanaklar oluşturuluyor. Oylar minibüsle komisyon üyeleri ve parti görevlileri eşliğinde Ankara’ya ATO’ya yakın bir yere ulaştırıyor ve oylar seçim gününe kadar saklanıyor.
Bu sene yurt dışı seçimi 31 Mayıs’ta bitiyor, 1 Haziran’da oylar İstanbul’a geliyor ve Ankara’ya ulaşıyor ve 7 Haziran’a kadar Ankara’da saklanacak. Söylenene göre komisyon üyeleri saklanan odaların başında bekleyecek. 7 Haziran günü saat 15.00’ten sonra hep beraber sayılacak. Bu sene biz yine orada olacağız, sayıma katılmak isteyen gönüllülerimiz de bizimle irtibata geçebilirler.
Geçen sene yurt dışı seçim katılımı ne idi ve bu sene ne bekliyorsunuz?
Burcu: Geçen sene katılım havaalanı hariç %8.3 idi. Bu sene gümrük oyları hariç %35’e kadar çıkabileceğini düşünüyoruz.
Yurt dışında oy vermeye alışık değiliz? Vatandaş bu uygulamayı nasıl karşıladı?
Burcu: Almanya’daki vatandaş ilk defa oy kullanacağı için çok heyecanlı ve mutluydu. Fakat olaya siyasi açıdan bakarsak bu heyecan ve mutluluğa karşılık partilerin yurt dışındaki seçmenler için hiçbir vaadi yok.
Arzu: Geçen seneki randevu sistemi seçmenler için karmaşık bir sistemdi ve seçime katılımı olumsuz etkiledi. Her ne kadar amaç yığılmayı önlemek idiyse de bu zorluk yarattı. Bu sene randevusuz oy verilmesi katılımı yükseltmiştir diyebiliriz.
Derya Sargın (GO Kanada Koordinatörü): Partiler Türkiye dışında da sistemli çalışmaya başladılar. Yurt dışında otobüsle sandıklara seçmen taşındığını görüyoruz.
Bundan sonraki planınız nedir?
Cansu: Artık partiler sandığa sahip çıksınlar ve oy güvenliğini %100 sağlayabilsinler ve bizim gibi inisiyatiflere gerek kalmamasını umuyoruz. Bunun da yolu seçmenin partisine sahip çıkmasından ve onun için sandıklarda görev almasından geçiyor. Partiler ve partililer, Türkiye’de özellikle yerel seçimlerde derslerini aldıktan sonra yurt içinde sandık güvenliğinde aşama kaydetmeye başlandı, yurt dışında da bunun başarılmasını istiyoruz ki bizler de seçmen olmanın tadını çıkaralım.
Burcu: Unutulmamalıdır ki bu sadece partilerin görevi değildir, vatandaş gitsin ve müşahit olarak sandığına sahip çıksın.
Yurt dışındaki 2 milyon 800 bin seçmen ortalamasındaki gurbetin oylarının sağlıklı bir şekilde Türkiye’ye ulaşıp, partilerin Türkiye’de aldıkları oyların üzerine eklenerek Türkiye genelindeki oy oranını ortaya çıkaracağı ve demokrasinin kazanacağı bir seçim olsun dileriz.