Seçimin ertesi günü partiler koalisyon zafiyetine girdiler. Siyasi partiler her ne kadar koalisyon yapmayız deseler de kendileri için değil ülke için bir araya gelmeliler.
Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmayacaksın!
Ülkedeki etnik grupları bir araya getirmek için uğraşıyorsunuz, kardeşlikten, bütünlükten bahsediyorsunuz, kendiniz bir araya gelmek istemiyorsunuz. Kabul edin. Tek parti değilsiniz. Halkın mesajını anlamamakta ısrar ediyorsunuz.
Mesaj oldukça açık: Birbirinizle iyi geçinin…
Daha görüşmeler yapılmadan ortaklığın önünü kapatıyorsunuz. Seçim günü, verdiğiniz vaatlerle çelişmeye başladınız. İnsanlar size nasıl güvensin?
Tek adama oynayıp sonuçlar soğumadan seçim diyorsunuz.
Birbirinizi istifaya çağırmayın mesela.
Hepiniz istifa etseniz çözüm olacak mı?
Yerinize kim gelecek kadro hazır mı?
Gerekli tüm planları yaptınız mı?
Seçimde birinci parti olsanız Türkiye’yi idare edebilecek yeterlilikte misiniz?
Partileri siyasi olgunluğa davet ediyorum.
Birbirinizi çekebilmeyi öğrenmelisiniz.
Bu durumu karamsarlığa çekmeye çalışanlar da meydana çıkmış kaos peşinde.
“Koalisyon zor görünüyor” diyorlar.
Önemli olan zoru başarmak.
Muhalefet hükümete sırtını dönmüş durumda. Muhtemelen koalisyon teklifini hepsi reddedecek. CHP muhalefet olduğu için teklifi kendisi yapmak isteyecek ancak AK Parti’yle değil. Bu da diğer partilerin açıklamalarıyla uyuşuyor. AK Parti’yi dışarıda bırakan bir yapı…
Her şeyin bir çözümü var.
Koalisyon ya da seçim bir sonuç çıkacak. İşler yoluna girecek.
Çok koalisyon gördü Türkiye. Kabul etmek gerekir ki koalisyon tarihimiz de siyasi tarihimiz gibi pek başarılı sayılmaz. Ancak bundan sonra da iyi olmayacak diye bir durum yok.
Meclis her kesimi temsil etmiyor mu? Niye illaki birinizden birini seçtirmeye uğraşıyorsunuz?
Türkiye’yi düşünen yok mu?
Biz olun, biz bilincini yayın. Yayın ki birlikte her kesimi temsil ettiğinizi halk görsün. Oylarımızın boşa gitmediğini anlayalım.
Ne yaptık?
Aynı hükümetle çocuklar büyüdü, insanlar çeşitli nedenlerden yönetimde değişiklik istiyorlardı. Ekonomik durum, başkanlık sistemi gibi birçok konu da üzerine eklenince halkın tercihinde etken oldu.
Ak Parti’de oylar düştü, diğer partiler koltuk sayılarını arttırdı. Barajı geçen HDP meclise girdi, MHP oy artırdı. Her nasılsa bundan güç alarak bir uyuşmazlık, bir anlaşmazlık içine girdiler. Daha vekiller meclise bile girmeden partilerde restleşme başladı.
Tek başınıza iktidar olamayan partiler, ısrarınız Türkiye’nin selameti için olmalı.
Siyasiler “kazanan Türkiye” diyorlar.
Hayır efendim; şimdilik kazanan yok!
Eğer bir araya gelirseniz kazanan, Türkiye olacak; gelmezseniz kaybeden, yine Türkiye olacak.
Bedelini maalesef halk olarak ödeyeceğiz.
Yakın ihtimal görüyorum ki; anlaşamayacaksınız ve iş yine seçmene kalacak.
