Doğu Türkistan’da neler oluyor?

Son günlerde özellikle sosyal medyada Çin yönetiminin Doğu Türkistan olarak da bilinen Sincan Uygur Özerk Bölgesi’deki Müslümanlara oruç tutturmadığı, namaz kıldırmadığı, camileri kapattırdığı, yüzlerce Müslümanı işkence yaparak öldürdüğü, Uygur kültürünü yok edilmek istediği şeklinde kaynağı belli olmayan yüzlerce haber yayınlanmakta.

doğu türkistan uygur özerk çin

Peki ama bu haberler ne kadar doğru?

Çin yönetimi gerçekten Uygur Türklerine ve Müslümanlara baskı yapıyor mu?

Sosyal medyada yanlış bilgilerin bazılarını düzeltmeye çalışalım:


Çin Devleti İslam’a karşı mıdır?

Çin Devleti hiçbir dini inanışı desteklemediği gibi İslam’ı da desteklemez ancak İslam’ın da karşısında değildir. Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesine göre “Her bir Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı, din ve inanç özgürlüğüne sahiptir” ibaresi yer almaktadır. Aynı şekilde, 31 Mayıs 1984’te kabul edilen ve 1 Ekim 1984’te yürürlüğe giren “Milli Sınırlara Sahip Özerk Bölgeler Yasası”nın 18. maddesinde de “Milli otonom bölgelerin yönetim organlarının her milletten vatandaşların dini inanç ve özgürlüğünü teminat altına aldığı” belirtilmektedir.

Çin Devleti, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’deki Camileri yıkıyor mu?

1980 öncesi Uygur Türklerinin dini baskılar gördüğü doğrudur ancak 1980’lerin başından itibaren dini olarak rahatlayan Uygurlar için camiler restore edilmiş, her 150 Uygur’a bir cami ortalaması yakalanmıştır. Bu oran Türkiye’de her 880 kişiye bir cami olduğunu göz önüne alırsak gayet tatmin edici seviyededir.

Çin Yönetimi Ramazan ayında oruç tutmayı yasaklamış mıdır?

Evet, Çin yönetimi öğretmenlerin ve 18 yaşından küçük öğrencilerin oruç tutmasını yasaklamıştır. Ancak 18 yaşından büyük öğrencilerin ve sivil Uygur halkının oruç tutması yasak değildir.

Nüfus Planlaması adı altında Uygur Kadınlarının doğum yapması engelleniyor mu?

Evet, Çin yönetimi köylerde üç, şehirde ise iki çocuk politikasına devam etmektedir. Ancak Uygur Türklerine pozitif ayrımcılık yapılarak 2 ya da 3 olan çocuğu için daha düşük puanla üniversiteye gitmesinin önü de açılmıştır.


Her fırsatta Çin yönetimini eleştiren Çin’in nüfus planlaması uygulaması ile Uygur Türklerini hedef aldığını belirten Dünya Uygur Kurultayı (WUC) başkanı Rabia Kadir 27 yaşındayken 6 çocuk annesi olmuştur. Rabia Kadir’in şuan 9’u öz, 2’si evlatlık olmak üzere 11 çocuğu vardır. Eğer Çin yönetimi iddia edildiği gibi katı bir nüfus planlaması uygulasaydı başta kendisine muhalif olan Rabia Kadir’in 9 çocuk sahibi olmasını engellerdi.

***

Yazıdaki amacım Çin yönetimini aklamak değildir, sadece şuna dikkat çekmek istiyorum. Tarih boyunca Çin yönetimi özellikle 1980’e kadar Uygur Türklerine ve bölgedeki Müslüman halka baskı ve zulüm yaparken, camilerini kapatır, Kuran-ı Kerimlerini toplatılırken, Müslüman din alimleri tutuklanırken, Batılı devletler tarafından yok sayılan Uygur Türkleri ne olmuştur da başta ABD olmak üzere Batılı emperyallerin aklına gelmiştir? Batılı devletlerin birden insafa gelmesinde, Doğu Türkistan’daki petrol alanlarının yüzölçümünün Fransa ve İngiltere’nin toplam yüzölçümünden daha fazla olmasının bir sebebi var mıdır?

Doğu Türkistan olarak bilinen Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin bir gün bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesindeki yerini almasını isteyen milyonlarca kişiden birisi de benim. Lakin Uygur Türkleri bağımsızlığa giden yolda Batılı emperyalist güçlerin maşası olmamalıdır. Aksi halde batıda birileri viskisini yudumlarken ölüme gidenler başta Uygur Türkleri ve Çinliler olacaktır.


Bizler her şeyden önce, sosyal medyadaki kaynağı belirsiz, yalan yanlış bilgilerle Çin halkına ve devletine karşı tavır almamalıyız. Beş bin kilometre uzağımızdaki yaşananlar hakkında daha doğru bilgilerle soğuk kanlı hareket etmeliyiz.

Türkiye Dış Politikası’nda İslam Unsuru