Karanlık bir gecede yakamozlar çakarken ışıklarını, çıkacaktı kıyıya. İçinde büyüttüğü kaç canı bırakıp, kaçının yaşayacağını merak ediyordu belki ve iki ay sonra yavru yeşil kaplumbağalar ağır ağır açılacaktı maviliğin koynuna. Kör kayıkçılar okyanuslarda deniz kızlarının peşine düşerken bir cinayet işlendi, hiç ama hiç kimse görmedi!
İntihar süsü verilen cinayeti kaç kişi duydu?
Haziran ayında, hani Muğla’nın Fethiye ilçesinde başı ve yüzgecine parke taşı bağlanarak öldürülen yeşil deniz kaplumbağasını hangimiz gördü? Ortaca ilçesindeki Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi yetkilileri “Kaplumbağayı kumsala çıkarmaya çalışırken başı ve yüzgeçlerine iple parke taşı bağlandığını gördük. Ölümü kazayla olmamış bu resmen cinayet” dedi. Cinayetin maktulü kim olabilir? Hangi polis teşkilatı bu olayı aydınlatabilmek için mesai harcadı? Karanlık bir gecede yakamozlar çakarken ışıklarını, çıkacaktı kıyıya, içinde büyüttüğü kaç canı bırakıp, kaçının yaşayacağını merak ediyordu belki ve iki ay sonra yavru yeşil kaplumbağalar ağır ağır açılacaktı maviliğin koynuna. Kör kayıkçılar okyanuslarda deniz kızlarının peşine düşerken bir cinayet işlendi, hiç ama hiç kimse görmedi!
[quote]Bilinen ilk cinayet 2013 yılında Arpaçbahşiş Beldesi Sahili’nde balık tutan amatör balıkçılar, yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda 60 kilo ağırlığındaki 40 yaşlarında olan kaplumbağa cesediyle karşılaşmıştı; yüzgecine kilit parke taşı bağlandıktan sonra denize atıldığı anlaşılan maktulün faili meçhul kaldı. Sonra, Şubat ayında Mersin’de bir deniz kaplumbağası ölü bulundu. Nisanda Dikili, Martta Bodrum’da! Bir seri katil karşısında çaresiz mi kalmakta çevreciler ve kaplumbağalar? [/quote]
Kuran’da nedensiz hayvan öldürme üzerine bir çok ayet bulunmaktadır, “Ey iman edenler, ihramlı iken av hayvanı öldürmeyin. İçinizden kim kasten onu öldürürse, yaptığı işin vebalini tatması için, öldürdüğü hayvanın dengi ona cezadır ki, Kabe’ye ulaşacak bir kurban olmak üzere buna yine içinizden iki adaletli kişi hükmeder; yahut (ceza olmak üzere) bir kefarettir ki, ya o nispette fakirleri doyurmak, yahut onun dengi oruç tutmaktır. Allah geçmişi affetmiştir. Fakat kim bu suçu tekrarlarsa, Allah ondan intikamını alır. Allah daima galiptir, intikam sahibidir.” (5.95 ) Kaplumbağa katilinin Allah’a havale etmenin dışında yapabileceğimiz ne var? Sorgulamamız gerekiyor! Hiçbir katil kefaret vererek, oruç tutarak bu suçtan kurtulmayı aklından geçirmemelidir.
Caretta Caretta
Deniz kaplumbağalarının özelliği büyüdüklerinde yumurta bırakmak için doğdukları kumsallara geri dönmeleridir. Bu kaplumbağaların yumurtlamak için binlerce kilometre yüzdükten sonra doğdukları yeri nasıl buldukları halen bir efsane konusudur. Caretta Caretta’ların kuluçkaya yatma süreleri 45-65 gün arasında değişir, ancak yuva yapılmış kumun sıcaklığı bu sürenin kısalmasında ya da uzamasında etkilidir. Serin kumların erkek, sıcak kumların dişi üretme eğilimi vardır. Her yuvada ortalama 100 yumurta bulunur ve dişiler 13 günlük aralarla kuluçkaya yatar. Kuluçka dönemi dışında ,kaplumbağalar yüzlerce hatta binlerce mil öteye göç edebilmektedir.
Caretta Caretta’lar yumurtadan geceleri çıkar. Yavruların gece çıkmalarının asıl sebebi ise; kızgın güneşten korunmak içindir. Gündüz çıktıklarında güneşin kavurucu sıcaklığı onları derhal kurutup öldürecektir. Yumurtadan yeni çıkmış Caretta Caretta , yönünü ufuk aydınlığını kullanarak bulur. Kumsalın gerisinde yer alan herhangi bir ışık kaynağı yavru Caretta Caretta’nın yönünü şaşırmasına neden olur. Yönünü şaşıran ve hemen denize ulaşamayan bir Caretta Caretta güneşte kalarak, su kaybından ve başka hayvanlar( yengeçler, tilkiler, köpekler ve köpekbalıkları gibi) tarafından saldırıya uğrayarak ölebilir. Bu doğal gelişmenin/gidişin içine seri katilleri kim soktu peki?
Dünya denizlerinde yedi kaplumbağa türü yaşamaktadır. İkisinin yuvalandığı yer Akdeniz kıyılarıdır ve Caretta Caretta dişilerinin sayıları iki bin civarındadır. Chelonia Mydas dişilerinin sayısı sadece 500-800 arasındadır. Caretta Caretta’ların yuvalama alanları, Umman’ın Masirah Adası’dır. Akdeniz’deki önemli yuvalama alanları Yunanistan ve Türkiye sahillerindedir. Bunlara oranla çok daha düşük ancak önemli bir popülasyona ise Kıbrıs’ta rastlanmaktadır. Tunus’ta yuvalama çok nadir, İsrail’de ise daha da azdır. İtalya, Sicilya ve hatta Sardunya’da da yuvalama olmaktadır. Türkiye’deki yuvalama alanları; Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Anamur ve Göksu Deltası’dır.
[quote]Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu kaplumbağaların katili kim? Katili de, tetikçileri de Karadeniz Yeşil Yol projesinin uygulayıcılarına baktığımız da göreceğiz.[/quote]
Hatta daha eski cinayetleri de! Yaşanılan tüm vahşetin, her ne kadar faili meçhul kalsa da izleri halen sırıtmaktadır. Bergama’nın Kozak Yaylası, Turgutlu, Gördes, İzmir Efemçukuru, Tunceli Ovacık, Erzincan İliç ve Karadeniz’den Ege’ye, Artvin’den Karaburun’a, Sinop’tan Akkuyu’ya HES’ler, altın madenleri, nükleer santraller ve ağaç kıyımları tekrarlanan cinayetlerin kurbanlarıdır ülkemde. Katiller pişkinlikle suçlamakta, doğanın/toprağın son savunucularını: “Vatana ihanet ve casuslukla.” Tetikçiler bazen doğrudan saldırmakta, bazen gizli suikastlar, bazen de intihar süsü vermekte ölümlere.
“Vali, Kaymakam kimdir? Ben, halkım ben!”
Yağmanın, talanın ve rantın koalisyon güçleri, çok uluslu tröstler, taşeron şirketleri ormanlara, tarım alanlarına, zeytinliklere, koylara gözlerini dikip yeryüzünü yok etme adına adımlarını hızlandırdı. Karadeniz iklimini tahmin edemediklerinden ummadıkları bir tepki ile karşılaşan bu güçler, parasal gücün doğa ve onun insanları karşısında etkisiz kaldığını gördü! Doğa anayı, insan analarının savunması neden şaşırmakta bu güçleri: “Vali çıkmış diyor ki, ‘orayı yazlık olarak kullanıyorlar. 3-5 hafta kalıp dönüyorlar’. Sen kimsin benim yaşamımı nereden biliyorsun. Demiş ki ‘3-5 çapulcu bizi durduramaz’ Ulen sen kimsin bize çapulcu diyorsun. Hesabını vereceksin. Vali, Kaymakam kimdir? Ben halkım ben! Bizim sayemizde oralara çıktın, dediğine bak. Bunlar benim şalterlerimi attırdı. Biz aptal insanlar değiliz. O kitap okumuş olabilir ama biz burada hayat okuduk. Son nefesime kadar burada yeşil yol denilen projeyi yaptırmayacağım. O validen çapulcu kelimesinin de hesabını soracağım.”
Sorulabilecek mi peki?
Dalyan İztuzu kumsalında olduğu gibi gönüllü olarak nöbet tutan genç çevrecilerin, Ege’nin, Karadeniz’in, tüm doğayı savunan yiğit insanların çoğalması için; kaplumbağaların, ağaçların yani insan dışındaki tüm mahlukatın yaşayabilmesi adına ölümden yana değil yaşamdan yana olabilmenin sırrına ermek gerekiyor sanırım!