IŞİD ya da diğer adıyla DAEŞ… Türkiye ve dünya gündeminin en önemli konulardan biri haline gelen örgütün hikayesini ve Türkiye’nin destek iddialarını mercek altına alıyoruz.
Öncelikle IŞİD’in açılımı nedir? “Irak Şam İslam Devleti”anlamına gelen kısaltma Türkiye’de daha sonra DAEŞ olarak değiştirilmiştir. Peki DAEŞ’ın açılımı nedir? IŞİD’in Arapçası’dır. Açılımı ise, Ad Dawlah al Islamiyah fil wa ash Sham olarak geçmektedir. Ancak bu isim değişiminin arkasında yatan temel neden, IŞİD kullanıldığında İslam kelimesi Türkler için geçerli ve algılanır bir şekilde ortaya konmaktaydı. Ancak DAEŞ denildiğinde, İslam ön plana çıkmamaktadır. Batı’da ise, üç farklı şekilde isim verilmiştir. Bunlar:
1) ISIS: The Islamic State of Iraq and al Sham
2) ISIL: The Islamic State in Iraq and the Levant
3) IS: The Islamic State
IŞİD (DAEŞ) nedir ve nasıl oluştu?
İkinci sorumuz, IŞİD kimdir? Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt olarak tanımlamak yanlış olmaz. Selefi ideolojiye sahip olan IŞİD Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede Şeriat’a dayalı bir devlet kurmak istemektedir. DAEŞ ve lideri Ebu Bekir Bağdadi, ABD, AB ve Türkiye’nin terörist örgütler listesinde yer almaya devam etmekte ancak bölgede terör estirmeye devam etmektedir.
Üçüncü sorumuz, IŞİD ortaya nasıl çıktı? Kaç yıllık bir geçmişi var? Bu örgüt 2004 yılında “Tevhid ve Cihat” adıyla Ebu Musa Zerkavi tarafından Irak’ta kurulmuştur. Daha sonra Usame Bin Ladin liderliğindeki El Kaide’ye katılarak, adını Mezopotamya’da El Kaide olarak değiştirmiştir. 2006’da yayınlanan bir videoda Zerkavi, “Mücahitler Şurası Konseyi”ni kurduklarını açıklayarak, örgütün gelişmeye devam ettiğini duyurmuştur. Irak’taki Zerkavi, 7 Haziran 2006’da ABD güçlerince düzenlenen bir operasyonda öldürülmüş ve yerine Ebu Hamza el Muhacir geçmiştir. 2006 yılının sonlarında El Kaide’ye yakın Ebu Ömer el Bağdadi ise liderliğini yaptığı “Irak İslam Devleti”ni kurduklarını açıklamıştır. Nisan 2010’da, ABD ve Irak güçleri, Sisar bölgesinde Ebu Ömer el Bağdadi ve Ebu Hamza el Muhacir’in kaldıkları eve ortak bir operasyon düzenlemiştir. Operasyonda her ikisi de öldürülmüş ve Ebu Bekir El Bağdadi örgütün yeni lideri olmuştur. 2011 senesinin sonlarına doğru, Muhammed Colani liderliğindeki Nusra Cephesi, El Kaide’nin Suriye kolu olarak kurulmuş ve 9 Nisan 2013’te Ebu Bekir Bağdadi’ye ait bir ses kaydında Nusra Cephesi’nin Irak İslam Devleti’nin müttefiki olduğu belirtilmiştir. Aynı sene, Bağdadi Nusra Cephesi ile Irak İslam Devleti’nin “Irak-Şam İslam Devleti” adı altında bir araya geldiğini açıklamıştır.
Ancak, Ebu Muhammed Colani’ye ait bir ses kaydı yayınlanarak, bu birleşme yalanlanmıştır. Ses kaydında Colani, Irak İslam Devleti ile yakın ilişki fikrine sıcak baktığını söylemiş, ancak iki örgütü bir isim altında bir araya getirme fikrini reddettmiştir. Colani ses kaydında El Kaide lideri Eymen Zevahiri’ye bağlılığını ilan etmiştir. Bu bağlılık ile El Kaide ve DAEŞ birbirinden tamamen ayrılma yoluna girmiştir.
Şubat 2013’de, El Kaide, Suriye’deki IŞİD‘i tanımadığını ilan etmiş ve örgütün Suriye’yi terk etmesini istemiştir. El Kaide Suriye’deki temsilcisinin Nusra Cephesi olduğunu açıklayarak, bu isteği vurgulamıştır. Ancak DAEŞ’in ülkeyi terk etmemesi üzerine, Nusra Cephesi ve IŞİD arasında birçok cephede çatışmalar yaşanmıştır. Bu çatışmalar, o dönem IŞİD’in Nusra Cephesi’nin kontrolündeki Deyr Ez-Zor kentinde kontrolü sağlamasıyla son bulmuştur.
2013 yılından günümüze IŞİD ile ilgili ne gelişmeler yaşanmıştır?
IŞİD, bölgesel olarak daha fazla alanda hakimiyet kurmayı başarmıştır. Dünyanın farklı yerlerinden insanlar gelerek, örgüte üye olmakta ve bu engellenememektedir. DAEŞ/IŞİD, kendi gücünü ispatlamak adına pek çok kişiyi öldürmüş ve bu ölümleri de en dehşet verici şekilde gerçekletirmekle kalmamış, tüm dünyaya videolarla izlettirmiştir.
Türkiye ve IŞİD’İ incelemek üzerine, diken.com.tr adresinde yayınlanan yazıyı sizlerle değiştirmeden paylaşmak istiyorum. Açıkçası bu iddalar gerçek mi, değil mi bilmiyoruz. Ancak konu üzerine önemli bir derleme gerçekleştirilmiş.
Dokuz maddede Türkiye – IŞİD işbirliği iddiaları
Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşta başından beri izlediği dış politika ve radikal İslamcı IŞİD’e bakışı, dünyada da tartışılmaya devam ediyor. Öyle ki, AKP hükümetinin IŞİD / DAEŞ’e destek verdiği iddiası üzerine, ABD’nin en saygın üniversitelerinden Columbia’da özel‘bir makale kaleme alındı.
Columbia Üniversitesi’nin İnsan Hakları Enstitüsü’nün Barış İnşası programının direktörü David L. Phillips, Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiğine dair bütün iddiaları, Amerikan ve Türk basınında yayımlanan haberlere dayanarak derledi.
IŞİD-Türkiye bağlantıları başlıklı makaledeki iddialar şöyle:
İddia 1- Türkiye DAEŞ’e askeri teçhizat veriyor
* Bir IŞİD komutanı 12 Ağustos 2012’de Washington Post’a, “Bize savaşın başında katılan savaşçıların çoğunun yanı sıra teçhizatımız ve tedarikimiz Türkiye üzerinden geldi” diyordu.
* CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ekim 2014’te, Türkiye’nin terör örgütlerine silah tedarik ettiğine dair Adana Başavcılığı’ndan edindiği bir belgeyi açıkladı. Kılıçdaroğlu, silahları örgütlere taşıyan TIR şoförlerinin ifadelerini de açıkladı. CHP liderine göre Türkiye hükümeti TIR’ların Türkmenlere insani yardım götürdüğünü savunsa da, Türkmenler böyle bir yardımın gelmediğini söylüyor.
* CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a göre, 19 Ocak 2014 günü Adana’da üç TIR durduruldu. TIR’lar, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda silahla yüklenmişti. Şöforler TIR’ları sınıra götürüyordu; burada devreye bir MİT ajanı girecek ve IŞİD’le Suriye’deki başka gruplara teçhizat ulaştırmak üzere TIR’ları Suriye’ye götürecekti. Bu, daha önceden birçok kez yaşanan bir olaydı. TIR’lar durdurulduğunda, MİT ajanları kasaların içinin incelenmesini engellemeye çalıştı. Kasalarda roket, silah ve mühimmat bulundu.
* Hakan Fidan, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’e, “Gerekirse Suriye’ye dört adam göndererek Türkiye’ye sekiz füze attırıp savaşa gerekçe üreteceğini, onların Süleyman Şah Türbesi’ne saldırmasını sağlayacağını” söylüyordu.
* 19 Eylül’de, Suudi Emiri Bender Bin Sultan’ın IŞİD / DAEŞ’e Türkiye üzerinden silah gönderilmesini finanse ettiğine dair belgeler ortaya çıktı. Almanya’dan yola çıkan bir uçak Türkiye’deki Etimesgur Havalimanı’na silah bırakmış, kargo üçe bölünmüş, ikisi IŞİD’e biri Gazze’ye verilmişti.
İddia 2 – Türkiye IŞİD / DAEŞ savaşçılarına ulaşım ve lojistik destek sağladı
* 13 Haziran 2014 tarihli Radikal’e göre, (dönemin) İçişleri Bakanı bir genelge imzalamıştı:”Bölgesel çıkarlarımız temelinde Suriye’de bölücü örgüt PKK uzantısı PYD güçlerine karşı desteklediğimiz El Nusra mücahitlerine aşağıda belirlenen çerçevede desteğin sunulması… Mücahitlerin ülkemiz sınırlarından Suriye’ye geçişlerinde Hatay ilimiz stratejik bir konuma sahiptir. İslamcı gruplara lojistik desteğin aktarılması, eğitimleri ve yaralıların tedavisi ve mücahitlerin geçişleri ağırlıklı olarak buradan yapılacaktır. Milli İstihbarat Teşkilatımız ve ilgili merciler bu konuda görevlendirilmiştir.”
* Daily Mail gazetesi 25 Ağustos’ta, çok sayıda yabancı militanın Suriye ve Irak’ta IŞİD’e katılmak için Türkiye üzerinden seyahat ettiğini ama Türkiye’nin onları durdurmak için hiçbir şey yapmadığını yazdı. Makalede, özellikle de İngiltere’den giden yabancı savaşçıların Suriye ve Irak’a Türkiye sınırından nasıl geçtiği anlatılıyordu. Sınıra ‘Cihata açılan kapı’ diyorlardı. Türk askerleri ya onları görmezden geliyor ve geçmelerine izin veriyor, ya da cihatçılar sınırı aşabilmek için görevlilere 10 dolar kadar düşük bir ödeme yapıyordu.
* İngiliz kanalı Sky News, Türkiye hükümetinin Suriye sınırını geçip IŞİD’e katılmak isteyen yabancı militanların pasaportlarına damga vurduğuna dair belgeler ele geçirdi.
* BBC‘nin konuştuğu köylüler, gece seyahat eden otobüslerin Suriye ordusuyla değil, Suriye ve Irak’taki Kürt güçleriyle savaşmaları için cihatçılar taşıdığını anlattı.
* 9 Ekim’de, üst düzey bir Mısırlı yetkili, Türkiye istihbaratının IŞİD’e uydu görüntülerini ve başka bilgileri verdiğini ima etti.
İddia 3 – Türkiye IŞİD / DAEŞ savaşçılarını eğitti
* CNN Türk 29 Temmuz tarihli haberinde, İstanbul, Düzce ve Adapazarı gibi yerlerin teröristlerin toplanma noktaları haline geldiğine dair bir haber yayınladı. IŞİD militanlarının eğitildiği tarikatlar bulunurken, bu eğitimler sırasında çekilen bazı videolar Türkçe olarak IŞİD propagandası yapan takvahaber.net sitesine yükleniyor. CNN Türk‘e göre, Türk güvenlik güçleri eğer isteseydi, bu gelişmeleri engelleyebilirdi.
* IŞİD’le bağlantılı bir gruba katılan Türkler, İstanbul’da 28 Temmuz’da yapılan bir toplantıda görüntülendi.
* Bir videoda, IŞİD’le bağlantılı bir grubun İstanbul Ömerli’de toplanıp dua ettiği görülüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu buna yanıt olarak, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması isteğiyle soru önergesi verdi. Tanrıkulu şu tür soruları yöneltiyordu: “IŞİD’le bağlantılı bir gruba İstanbul’da kamp veya kamplar verildiği doğru mu? Bu grup kim? Kimlerden oluşuyor? Kamp için verilen alanın aynı zamanda askeri talim için de kullanıldığı doğru mu?”
* Kemal Kılıçdaroğlu 14 Ekim 2014’te, AKP hükümetini terör örgütlerine para ve eğitim vermemeleri için uyardı: Kılıçdaroğlu şöyle dedi: “Silahlı grupların Türkiye topraklarında eğitilmesi doğru değil. Bu savaşçıları Türkiye’ye getiriyor, ceplerine para koyuyor, ellerine silah veriyor ve Suriye’de Müslümanları öldürmelerini istiyorsunuz. IŞİD’e yardımı bırakın dedik. Ahmet Davutoğlu bizden belge istedi. IŞİD’e yardım ettiklerini herkes biliyor.”
* Ürdün istihbaratına göre, Türkiye IŞİD militanlarını özel operasyonlar için eğitti.
İddia 4 – Türkiye IŞİD / DAEŞ savaşçılarına tıbbi yardım sağlıyor
* Bir IŞİD komutanı Washington Post’a 12 Ağustos 2014’te, “Bazı savaşçılarımız, hatta IŞİD’in üst düzey üyeleri Türk hastanelerinde tedavi gördü” dedi.
* AKP’nin kurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat, Taraf gazetesine 12 Ekim’de verdiği söyleşide, Türkiye’nin terör örgütlerini hala desteklediğini ve hastanelerde tedavi ettiğini söyledi: “Hükümet Rojava’daki oluşumun önünü kesebilmek için aşırı dinci gruplara tavizler vererek, silahlandırıp maddi destek sağladı… Hükümet en son yaralıları t* edavi ediyordu, sağlık bakanı kendisi ifade etti. ‘IŞİD yaralılarını tedavi etmek insani bir durumdur’ diye açıklama yaptı.”
* Taraf’a göre, IŞİD’in en üst düzey komutanlarından ve El Bağdadi’nin sağ kolu olan Ahmet El H, Şanlıurfa’da bir hastanede tedavi gördü. Tedavi masraflarını Türkiye devleti karşıladı. Taraf’ın kaynaklarına göre, Türkiye’nin güneydoğusunda her yerde IŞİD militanları tedavi görüyor. Ağustosta hava saldırılarının başlaması sonrası giderek daha fazla militan tedavi için geliyor. Örnek vermek gerekirse, sekiz IŞİD militanı Şanlıurfa’daki sınır geçişinden getirildi; isimleri şöyleydi: “Mustafa A., Yusuf El R., Mustafa H., Halil El M., Muhammet El H., Ahmet El S., Hasan H., Salim El D.”
İddia 5- Türkiye petrol alarak IŞİD / DAEŞ’e mali destek veriyor
• New York Times 13 Eylül’de, Obama yönetiminin, IŞİD’in geniş kapsamlı petrol satış ağını ortadan kaldırması için Türkiye’ye baskı çabalarını haberleştirdi. Heritage Vakfı’nın üst düzey üyelerinden James Phillips, Türkiye’nin IŞİD’in satış ağını hala tamamen ortadan kaldırmadığını çünkü düşük petrol fiyatlarının işine geldiğini, hatta bu ticaretten bazı Türkler ve hükümet yetkililerinin de yararlandığını savunuyor.
* Radikal’den Fehim Taştekin 13 Eylül’de, Suriye’den yakındaki sınır kasabalarına petrol taşıyan yasadışı boru hatlarını kaleme aldı. Bu petrol, litresi 1.25 TL kadar düşük fiyatlara bile satılabiliyor. Taştekin bu yasadışı boru hatlarının birçoğunun, kendi yazısının yayımlanmasının ardından, ü. yıl boyunca çalıştıkran sonra söküldüğünü belirtti.
* Diken ve OdaTV’ye göre, Amerikan Adalet Bakanlığı yetkililerinden David Cohen, IŞİD’in petrolünün Türkiye üzerinden satılmasına aracılık eden Türkler var.
* Alman Yeşiller Partisi’nden bir milletvekili, 14 Ekim’de Türkiye’yi kendi toprakları üzerinden IŞİD’e silah gönderilmesine ve örgütün petrolünü satmasına yardım etmekle suçladı.
İddia 6 – Türkiye IŞİD / DAEŞ’in militan toplamasına yardım ediyor
* Kılıçdaroğlu 4 Ekim’de, IŞİD’in İstanbul ve Gaziantep’te militan toplamak için ofisler tuttuğunu öne sürdü. 10 Ekim’de, Konya müftüsü dört dün önce kentten 100 kişinin IŞİD’e katıldığını söyledi.
* Spor Bakanı Suat Kılıç, Almanya’da IŞİD’i destekleyen bir grup selefi cihatçıyı ziyaret etti. Bu grup aynı zamanda, destekçilerine bedava Kuran dağıtarak ulaşıp, Suriye ve Irak’ta intihar saldırılarını finanse etmek için para toplamasıyla tanınıyor.
* OdaTV, IŞİD militanlarının İstanbul’da otobüse bindiği iddia edilen bir video yayımladı.
İddia 7 – Türk askerleri IŞİD / DAEŞ’le birlikte savaşıyor
* Türkiye’de faaliyet gösteren militan İslamcı örgüt İBDA-C, 27 Ekim’de IŞİD’e destek beyan etti. İBDA-C’ye ait Adımlar dergisinin İstanbul’daki bürosunda düzenlenen toplantıda, bir IŞİD komutanının “Türkiye’nin meselenin içinde olduğunu’ ve ’10 bin IŞİD militanının Türkiye’ye geleceğini söylediği’ dile getirildi. Toplantıya katılan bir Hüda-Par üyesi, yetkililerin IŞİD’i eleştirse de aslında IŞİD’e sempati duyduğunu söyledi. Bir BBP üyesi MHP’lilerin IŞİD’e kucak açmaya yakın olduğunu savundu. Toplantıda, IŞİD militanlarının sanki askeri hizmetten izin alıyormuşçasına sık sık dinlenmek için Türkiye’ye geldiği belirtildi. Türkiye’nin İslami devrime sahne olacağı ve Türklerin cihada hazır olması gerektiği savunuldu.
* Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, IŞİD’in Suriye’de kimyasal saldırı düzenlediğini ve bundan Türkiye’nin haberi olduğunu düşünüyor: “(ABD’de) Üst düzey askeri liderler ve istihbarat kurumları arasında, Suriye’nin komşularının, özellikle de Türkiye’nin iç savaştaki rolü konusunda aylardır ciddi endişe vardı. Mevcut istihbarata erişimi olan eski bir istihbarat yetkilisi, “Türkiye hükümetinde bazılarının, Suriye içinde bir sarin saldırısı düzenleyerek Esad’ı köşeye sıkıştıracaklarına ve Obama’yı da kırmızı çizgi tehdidini yerine getirmek zorunda bırakacaklarına inandığını biliyoruz” demişti.”
* HDP’li Demir Çelik 20 Eylül 2014’te, Türk Özel Kuvvetleri’nin IŞİD’le savaştığını öne sürdü.
İddia 8 – Türkiye IŞİD / DAEŞ’e Kobani’de yardım etti
* Kobani Valisi Encer Müslim 19 Eylül’de şöyle dedi: “Savaşın patlak vermesinden iki gün önce aldığımız istihbarata göre, Kobani’nin kuzeyinden gelen savaşçı ve mühimmat dolu trenler Salib Karan, Gire Sor ve Moşferat Ezzo köylerinde 70-80 dakikalık molalar verdi. Bunun görgü tanıkları ve görüntüleri var. IŞİD niçin sadece Kobani’nin doğusunda güçlü? Nüçün güneyde ya da batıda güçlü değil? Çünkü bu trenler Kobani’nin doğusundaki köylerde durdu; trenlerin IŞİD’e mühimmat ve ek kuvvet getirdiğini düşünüyoruz.”
* 30 Eylül’de bir CHP heyeti Kobani’yi ziyaret etti; onlarla görüşen yerli halk, IŞİD militanlarının giydikleri kıyafetten silahlarına kadar her şeylerinin Türkiye’den geldiğini öne sürdü.
* Nühaber’in yayınladığı bir videoda, tank ve mühimmat taşıyan Türk ordusu konvoylarının Cerablus bölgesinde ve Karkamış sınır kapısında IŞİD bayrakları altında özgürce hareket ederken görülüyor (25 Eylül). Kamyonların üzerinde Türkçe yazılar var.
* PYD lideri Salih Müslim, 20-24 Ekim tarihlerinde, Suriye’den Türkiye’ye 120 militanın geçtiğini söyledi.
* Bir YPG komutanının 29 Ekim’de New York Times’a yazdığı makaleye göre, Türkiye IŞİD militanlarının ve teçhizatının sınırı özgürce geçmesine izin veriyor.
* Diken’in haberine göre, ‘‘IŞİD militanları sınır boyunca uzanan tren raylarının üzerinden, askerlerin gözü önünde Türkiye’den Suriye’ye geçti.Orada PYD savaşçılarıyla karşılaştı.”
* Kobani’deki bir Kürt komutan, IŞİD militanlarının pasaportlarında Türkiye damgaları bulunduğunu söyledi.
* Kobani’deki savaşa katılmaya çalışan Kürtler, sınırda Türk polisi tarafından durduruldu.
* OdaTV, bir Türk askerinin IŞİD militanlarıyla ‘samimi‘ bir fotoğrafını yayımladı.
İddia 9 – Türkiye ve IŞİD aynı dünya görüşünü paylaşıyor
* ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden IŞİD’e Türk desteğini ayrıntıyla anlattı.
* 26 Eylül 2014 tarihli Hurriyet Daily News’da yayımlanan bir makalede şu ifadeler kullanılıyordu: “AKP’nin ağırtoplarının hissiyatı Ankara’yla sınırlı değil. Şanlıurfa’da bile bazı üst düzey memurların IŞİD’e hayranlık duyduğunu görünce şoka uğradım. ‘Onlar da bizim gibi, Kurtuluş Savaşı’nda yedi büyük güçle savaşıyorlar. PKK’dan ziyade IŞİD’le komşu olmayı tercih ederim” diyorlardı.”
* Türkiye’nin saygın gazetecilerinden Cengiz Çandar, MİT’in Irak ve Suriye’de IŞİD’in yanı sıra başka cihatçı gruplara ‘ebelik‘ yaptığını yazdı.
* Bir AKP Meclisi üyesi (Selim Yağmur), Facebook sayfasından şunları yazdı: “IŞİD iyi ki varsın… Allah kurşununu azaltmasın.”
* Bir Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilisi, iç yazışmalarında IŞİD logosunu kullandı.
ABD’de Columbia Üniversitesi’nin araştırma yazısının tam metni
***
Tüm bu olanlar Türk dış politikasının ya da iddiaların ötesinde…
İnsanlar hala orada can veriyor, kimse ölmemeli!
Dünya’da barış egemen olmalı!