Kurt Cobain, Jim Morrison, Janis Joplin, Jacop Miller, Amy Winehouse, Brian Jones ve tüm bu müthiş insanların olduğu efsanevi 27’ler Kulübü…
Bilmeyenler için söyleyim nedir bu 27’ler kulübü; Bu yazıda geçen tüm bu adamların ve kadınların ortak noktası hepsinin de 27 yaşında ölmüş olmasıdır. Hepsi de kendi döneminde parçalarıyla, sesleriyle iyi çıkış yapmış başarılı adamlar… Ve bu yüzden efsanevi bir 27’ler kulübü söylentileri başlamıştır.Ve diğer bir ortak noktaları aslında bir çoğunun 27 yaşında öleceğini biliyor olmalarıdır. Robert Johnson mesela kendisinin hayat hikayesi de ayrı bir efsanedir. Şeytanla anlaşma yapan adam olarak bilinir. Efsaneye göre dörtyol ağzında şeytanı bekler ve ondan tek bir şey istersin ve karşılığında 10 yıl sonra canını verirsin. Anlaşma efsanelere göre budur. Her ne dilediysen gerçekleşir ama karşılığında senden canını alır. Robert Johnson’ın da böyle bir anlaşma yaptığı söylenir ve bu efsane eğer doğruysa Johnson öleceği yılı da biliyordur. Şarkılarında da bunu duyabilirsiniz. Jonis joplin mesela Jimi Hendrix öldüğünde bu dünya üst üste iki güzel sesi kaybetmeye dayanamaz demiştir. Ve ardından 27 yaşında o da ölmüştür. Ve bize öleceğinin mesajını önceden vermiştir. Kurt Cobain hep 27’ler kulübünde olacağını söylemiştir ve dediği gibi 27 yaşında ölmüştür. Belki de bize o güzel parçaları dinletebilmek için hepsi de aynı şeytanla anlaşma yapmıştır! Olamaz mı ne dersiniz?
Eminim bir çoğunuz aşinadır bu kulübün adına. Ve bir çoğumuz demişizdir ne müthiş bir ziyafet vardır şimdi o kulüpte diye. Derin adamların kulübüdür burası. Hissiyatları bedenlerine ağır gelmiş adamların, inceliklerin, sanatın, müziğin en güçlü kulübü…
Kimisi trafik kazasında kimisi aşırı doz alkol ve uyuşturucuyla kimisi intihar ederek öldü. Hepsi de döneminin güçlü isimleriydi. Şu an bile keyifle dinlediğimiz isimler…
Peki bu efsane isimler neden öldü birkaçından söz edeyim:
Robert Johnson
Aslında 27’ler kulübü dediğimiz durum bu efsanevi adamın ölümüyle başlamıştır.Kendisi önemli blues sanatçıların başında gelir. Jimi Hendrix de dahil kendisinden sonra gelen birçok müzisyen onun izinden gitmeyi seçmiştir. Bir efsaneye göre dört yol ağzında şeytanla anlaşma yaptığı söylenir ve bu yüzden gitarında kimsede olmayan farklı bir akor olduğu yapılan araştırmalar sonucunda da ispatlandığı söylenir. Şarkıları da bu efsaneyle örtüşecek sözlere sahiptir ki bu da acaba gerçekten doğru olabilir mi sorusunu akılara getirir. İşte şarkılarından bir kaçı : Cross Road ( Kesişen Yollar), Hellhound On My Trail (Peşimdeki Zebani), Me And The Devil ( Ben ve Şeytan), Last Fair Deal Gone Down( Son Adil Anlaşma Çöktü). Ama ne kadar doğru, efsane mi gerçek mi bilemeyiz. Bildiğimiz gerçekten efsanevi bir iş yaptığı, müziğinin kendinden sonrakilere örnek teşkil edebilecek mükemmellikte olduğudur. Ve 11 Ağustos 1938 deki ölümüyle 27’ler kulübünün kapılarını açar.
Kurt Cobain
Problemlerle dolu bir çocukluk geçiren Cobain anne ve babasının ayrılmasıyla daha da hırçınlaşır. Önce annesiyle kalmaya başlar daha sonra babasının yanına yerleşir. Fakat orada da üvey annesiyle anlaşamaz ve tekrar annesinin yanına geçer. Annesiyle babası arasında sürekli gelgit yapar. İlk gitarını 14 yaşında amcası hediye eder. Kurt Cobain annesiyle hiç anlaşamaz. Hiperaktif yapısından dolayı annesi oldukça rahatsızdır. Okulda da fazla sevilmeyen birisidir. 16 Yaşında duvara yazdığı bir yazı yüzünden tutuklanır. Annesiyle de arası gittikçe bozulan Cobain arkadaşlarında, sokaklarda kalmaya başlar. Bu düzensiz hayatından sonra ileride başına büyük bela olacak mide rahatsızlığı başlar. Ona şarkılar yazdıracak kadar onu etkileyen sancılı ağrılardır bunlar. Zaman zaman bu ağrılara son vermek için ölmeyi bile düşünür. Tüm bu bunalımlı süreçler sonunda Nirvana grubunu kurar. ‘Nevermind‘ tan sonra şöhreti tavan yapar ama kendisi bu durumdan hiç hoşnut değildir. Şöhret olmak istemiyordur. Ve bir konserde Courtney’le tanışır.Uzun yıllar birlikte olurlar ve bir de kızları olur.İlerleyen yıllarda Courtney’le anlaşmazlıklar başlar, kavgalar, tartışmalar sıklaşır. Courtney’e göre cobain intihara teşebbüs ediyordur. Cobain 5 Nisan 1994 te yatağında av tüfeği ile intihar etmiş olarak bulunur. Kimileri İntihar ettiğini kimileri öldürüldüğünü söylese de gerçek olan kaliteli bir yazarın, kaliteli bir sesin daha dünyayı terk etmiş olmasıdır.
Jim Morrison
Üst düzey duygu dünyasının yanında üst düzey zekaya da sahip olan kişidir kendisi. Zeka düzeyi 149 yani Einstein’den 4 fazla çıkmıştır. The Doors’un kurucusu ve vokalistidir. Ölümü de esrarengizdir. Kimileri ölmediğini şöhretten sıkılıp kendine öldü süsü vererek Hawai’ye kaçtığını söyler. Kimisi de gerçekten kalp krizi sonucu öldüğünü. Bir gün grup arkadaşı Ray Manzarek’e “Ben bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum. Herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız. Sonra? Boom ve ben yokum. Bir daha hiçbir zaman böyle bir şey görmeyecekler ve beni hiç unutmayacaklar” demiştir. Ve istediği olur, unutulmayanlar arasındaki yerini fazlasıyla hakkederek alır.
Jonis Joplin
Gelmiş geçmiş en iyi blues vokallerden biridir kendisi. Aynı zamanda hippie kültürünün sembolik isimlerinden olmuştur. Onu dinlerken 60-70 yıllarını derinden hissediyorsunuz. 4 Ekim 1970 de bir otel odasında aşırı doz eroin nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ama bir Summertime ya da bir Mercedes Benz hala Jones Joplin i bize hissettirir.
Amy Winehouse
27’ler kulübünün adı onun ölümüyle bir kez daha anılır. 27 yaşında ölen iyi seslerden biri ve sonuncusu Amy Winehouse olur. Ruhsal çöküntüleri ve alkole olan düşkünlüğüyle ölümünden sonra çok tartışılan isimlerden olur. 23 Temuz 2011 tarihinde Londra’daki evinde ölü bulunan Amy’e alkol zehirlenmesi teşhisi konulur. Babasının anlattığına göre Amy hep ünlü olmayı hayal etmiştir. Sesini daha çok insana ulaştırmayı, sahnede bir yıldız gibi parlamayı… Ama sahne korkusu, heyecanı hep var olmuştur. Sahnede elinden içki kadehinin düşmemesinin nedeni de buymuş. Biraz rahatlama biraz cesaret ve bunun için alkol… Ve dozunu ayarlayamadığı, aşırıya kaçtığı alkol ne yazık ki bir güzel sesi daha yeryüzünden almıştır.
Ve 27’sinde ölen diğer kulüp üyeleri:
- Brian Jones
- Jimi Hendrix
- Alexander Bashlachev
- Pete de Freitas
- Chris Bell
- Kristen Pfaff
- Jeremy Michael Ward
- Jean-Michel Basquiat
- Bryan Ottoson
- Dickie Pride
- Arlester “Dyke” Christian
- Mia Zapata
- Jesse Belvin
- Linda Jones
- Alan Blind Owl Wilson
- Ron “Pigpen” McKernan
- Valentine Elizalde
- Peter Ham
- Rudy Lewis
- Dennes Dale Boon
- Jacob Miller
- Sean Patrick McCabe
- Gary Thain
27’ler kulübü var mıdır bilmem ama 27’sinde ölen sağlam sesler vardır bilirim. Bu yüzden efsanevi bir 27’ler kulübünün olduğuna inanmak isteyenlerdenim ve bu kulübün ne kadar çılgın, eğlenceli, hisli, masalsı olabileceğini de hayal edebiliyorum. Keşke hepsi yaşıyor olsaydı da kanlı canlı dinleyebilseydik bu muhteşem sesleri ama gittikleri yerde kainatın en sağlam grubunu kurduklarından ve en sağlam müziklerini yaptıklarından hiç kuşkum yok.