92 yıllık Cumhuriyet’in başkentinde ne olduğu belirsiz bir grup, kişi ya da kuruluş canlı bomba eylemi adı altında 90’dan fazla kişinin hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Bunun karşılığında yetkili makamlar ne yapıyor diye sorduğunuzu duyuyor gibiyim…
Ülkenin Adalet Bakanı “86 kişi hayatını kaybetti burada bir güvenlik zafiyeti yok muydu” sorusuna gülümsüyor. Çıkıp bir kişi de seni güldüren nedir diye hesap soramıyor. Gelişmiş ülkelerde böyle bir durumda zaten gerekli istifalar gelir, haydi gelmediğini düşünelim bir bakan böyle bir olayın ardından gülemez!
Diğer taraftan iktidar partisi, muhalefet partisi liderlerinden ikisini görüşmeye davet ediyor; bir lider bu teklifi reddediyor. Hani birlik, beraberlik? Hani barış, sevgi, kardeşlik? Böyle bir anda böyle bir teklifi geri çevirirsen üç gün sonra meydanlara nasıl çıkacaksın?
Bu tip olayların ardından kriz masaları kuruluyor, açıklamalar yapılıyor, en kurtarıcı cümle söyleniveriyor: “Olay hakkında soruşturma başlatıldı” sonrası ise hep aynı… Görüşmeyi reddeden lider de sonun böyle olacağını bildiğinden gitmiyordur belki de… Artık konuşarak, açıklama yaparak bir şeyleri çözemeyeceğimiz görülüyor. Şimdi harekete geçme vakti. Terör nasıl biter, nasıl güvenlik sağlanır, şehit haberleri ne zaman almayız? Bunların cevabını duymak, kan’sız günler yaşamak istiyoruz.
Sıkıştık, sosyal medyayı kapatalım
Sosyal medyanın kullanım şekli değişti. İnsanlar eylemlerini sosyal medya profillerini siyah fotoğraf seçerek yapıyor. Güzel mesajları olan paylaşımlar yapılıyor. Kabadayılık, yiğitlik nidaları atılıyor. Ne zamana kadar? Maalesef ki internet paketleri bitinceye kadar… Eylemlerin yeri artık orası değil, olmamalı. Sevgi, eylem gerektirir. Eğer vatanını seviyorsan, en yakın zamanda üzerini düşeni yap!
Yukarıda bahsettiğim sosyal medyanın halk tarafı. Bir de siyasilerin yönettiği kısmı var ki o da facia. Biraz sıkışınca ne yazık ki Facebook ve Twitter ya kapanıyor ya da yavaşlatılıyor. Hukuk devletlerinde insanlar düşüncelerini özgürce söyleyebilmeli. Üzülerek ifade ediyorum ki bu durum şu sıralar ülkemizde cesaret gerektiriyor.
Oyunlara gelmeyelim, güvenliği üst düzeyde tutalım, 90’dan fazla insanın hayatını kaybetmesini, bunu yapanları, yaptıranları unutmayalım. Bu işin peşinden koşalım, bugünden başlayalım, bu olayı çözelim ve bir daha yaşanmaması için gereken her neyse yapalım. Bir kendini bilmezin aldığı bu kadar canın hesabını soralım. Bu bizim onur mücadelemiz olsun. Haydi Türkiye…