IŞİD kim tarafından neden kuruldu?

Ankara’daki hain eylemin ardından, olayla ilgisi olan canlı bombaların IŞİD ile bağlantılı olduğunun ortaya çıkması ve hatta Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun; “Bu isimler zaten bizim takibimizde olan isimlerdi. Ancak bunları bir eylem yapmadan tutuklayamayız. Burası demokratik bir ülke” açıklaması, akla bir kez daha ne kadar demokratik bir ülke olduğumuzu getirmiş oldu! 

ışid deaş daeş cia snowden türkiye israil ABD

Kuşkusuz bu eylemle birlikte gözler bir kez daha radikal dinci terör örgütüne dönmüş oldu. Peki, IŞİD kim tarafından neden kuruldu?

IŞİD nasıl ortaya çıktı?

IŞİD’in kim tarafından kurulduğu konusuna girmeden önce IŞİD nasıl ortaya çıktı, nasıl dünya gündemine geldi, birlikte anımsayalım. Suriye’de meydana gelen iç karışıklık sebebiyle bölgenin terör örgütlerinin yuvası haline gelmesi sonucu bu örgütlerden biri, adının IŞİD olduğunu ileri sürerek hilafet ilan ettiğini duyurup, kendilerine boyun eğmeyen herkese düşman olduklarını açıkladılar.


Gündeme ise meşhur kafa kesme videoları yayımlayarak geldiler ki bu, şu ana kadar hiçbir terör örgütünün eylemlerine benzemeyen farklı bir eylem türüydü. IŞİDin başta sözde halifesi olmak üzere beyin takımının bir dönem El Kaide terör örgütünün mensupları oldukları biliniyor.

IŞİD kim tarafından neden kuruldu?

Bu konu ile ilgili bir komplo teorisi yürütmemize gerek yok. Çünkü ilk ağızdan, bir dönem Amerikan istihbarat birimi CIA için çalışan ancak daha sonra tüm bildiklerini kamuoyu ile paylaştıktan sonra Rusya’ya iltica eden Edward Snowden şu cümlelerle açıklamıştı:

IŞİD; ABD, İsrail ve İngiltere’nin istihbarat birimleri tarafından kuruldu. Amaç başta İsrail’in güvenliğini sağlamak olmak üzere, Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına sahip olmak, bölgedeki siyasi boşluğu doldurarak bu üç devletin çıkarlarına hizmet etmek.

ışid isis

Edward Snowden’ın söylediklerini destekleyecek çok önemli bulgular da mevcut. Bu örgüt çok kısa sürede kuruldu. Ekonomik olarak çok güçlü olmakla birlikte dünyanın her bölgesinde gizli oluşumları var, yani çok geniş bir ağa sahipler. Hatta geçtiğimiz haftalarda Tanzanya’da IŞİD’e bağlı bir hücre evinin basılarak, IŞİD bağlatılı kişilerin tutuklandığı haberini okuduğumda çok şaşırmıştım.

İşin bir başka önemli noktası ise PKK’nın Türkiye ile ateşkes ilan ettiği, yani silahların sustuğu bir dönemde IŞİD terör örgütünün ortaya çıkması. PKK’nın ateşkes ilan etmesinin ardından emperyalist devletler Ortadoğu’da kendi çıkarlarına hizmet edecek bir taşeron örgüt kurmak istemiş olabilirler.


Özellikle ABD ve onun kan kardeşi İsrail ile uzun yıllardan beri bu topraklar üzerinde farklı emelleri olan ancak bu rüyadan vazgeçmeyen İngiltere, yeni dönemde kendi ülkelerini ve halklarını tehlikeye atacak savaşlardan kaçınarak kamuoyunda itibarlarını zedelemek istememekle birlikte bu bölgede, silahlı operasyonları taşeron örgütleri kullanarak yapmak istiyorlar.

IŞİD’in çok kısa bir süre içinde bu kadar geniş bir ağa, güçlü bir ekonomiye ve inanılmaz bir popülasyona sahip olması kesinlikle arkasında bir takım güçlerin var olduğunu gösteriyor.

IŞİD’in önemli bir bölümünün de Suriye’de Esad ile savaşmak üzere toplanan gönüllü askerlerden oluştuğunu belirtmekte fayda var. Aslında her şey Suriye’de Esad rejiminin düşürülmek istenmesi ile başladı. Esad rejimi ile savaşmak için dünyanın farklı ülkelerinden gelen paralı askerler Türkiye üzerinden sınırı aşarak Suriye tarafına geçti.

ÖSO olarak adlandırılan Özgür Suriye Ordusu’nun finansmanını Suudi Arabistan ve Katar, silahlarını AB ev ABD, başta silahların ve paralı askerlerin Suriye sınırına geçmesi olmak üzere lojistik desteğini Türkiye üstlendi. Ancak zamanla ÖSO mensupları bilinçli ya da tamamen siyasi konjonktürden dolayı IŞİD saflarına geçtiler ki ben başından beri bu oluşumun bir terör örgütünün kurulması aşaması olarak yorumluyorum.

El Kaide terör örgütünün de CIA ile bağlantılı olduğunun resmi belgelerle açıklanmasının ardından, El Kaide saflarında yer alan kişilerin bugün IŞİD’in beyin takımını oluşturması tesadüf olamaz. Bu terör örgütleri uzun süre kurucularının istediklerini yaparlar ve zamanı geldiğinde de kurucuları tarafından tasfiye edilirler. Tıpkı El Kaide gibi.


Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasını hiç garipsemedim. Çünkü Türkiye sınırından Suriye’ye geçen paralı askerlerin bilgileri mutlaka mevcuttur. Kişisel yorumum, hükümet de şu an bu paralı askerlerin hangi saflara kaydığını tam olarak bilemiyor. Nitekim muhalif güçlere yardım ederek, Esad rejimini devirme tutkusu yüzünden istemeyerek de olsa kendi topuğumuza sıkmış durumuna düştük. Bu, Suriye konusunda izlediğimiz yanlış politikanın bir özetidir.

Ankara’da öldürülen IŞİD’li canlı bomba Anıtkabir’de keşif yapmış


Cihan Demirdaş
Cihan Demirdaş; İşletme bölümü lisans mezunu olup kozmetik, kişisel bakım ve ev temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösteren uluslararası sermayeli bir şirketin İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürlüğü’nde 3 yıldır görev yapmaktadır. İnsan Kaynakları, İletişim, Eğitimler, Girişimcilik, Kariyer ve İş Dünyası ile ilgili makaleler paylaşmak üzere www.cihandemirdas.com adlı web sitesini kurmuştur. Ayrıca özel müşterilerinin içerik talepleri doğrultusunda makale yazarlığı ve reklam yazarlığı hizmeti vermektedir.