Türkiye’nin başkenti, merkezi, en korunaklı şehri diyebileceğimiz Ankara’da bir patlama ve an itibariyle 86 kişi hayatını kaybetti, 186 kişi yaralandı… Bu olaylar yaşanırken MİT nerede, ne iş yapıyor? İstihbarat örgütlerinin zafiyeti yok mu?
İyi Uykular MİT!
Şaşırdınız mı?
Ben şaşırmadım açıkçası!..
Yeni bir eylem daha çıktı ortaya… Eylemin yeni adresi bu kez Ankara…
Bu eylem de kanlı oldu! Ne oldu; biri çıktı bombaları patlattı ve olayda an itibariyle 86 vatandaşımız hayatını kaybetti, 186 vatandaşımız da yaralandı, saatler geçtikçe hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Onlarca masum insan… Tıpkı 6 Haziran Diyarbakır’daki gibi, tıpkı Suruç’taki masum insanlar gibi…
Ankara’daki mitingi DİSK, KESK, Türk Tabipler Birliği, TMMOB gibi sendika ve meslek örgütleri düzenledi. Bunun yanı sıra HDP’den de ciddi bir katılım oldu… Zaten patlamaların olduğu yer de tren garının önündeki alt geçidin yanında EMEP, HDP, SGDF pankartlarının olduğu yerdi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, günler öncesinde bu mitinge destek vereceklerini ekranların önünde ifade etmişti…
Ankara’daki olayda insanların suçu neydi? Barış istemek, huzur ve ülke güvenliğinin Suruç Olayı’ndan önceki; daha doğrusu 7 Haziran Genel Seçimleri’nden önceki günlere geri dönmeyi arzu etmek…
Yine gençler, yine bu ülkede birlik, beraberlik isteyen ülke vatandaşları… Bununla birlikte meslek örgütleri…
Amaç ortaktı; silahların susması!..
Evet, amaç ortaksa peki barış isteyen insanların arasında bu bombalar neden patlar? Birileri neden bu bombaların patlamasını ister? Şu şekilde sorsak sanki daha iyi olacak: “Birileri neden bu eylemi engellemez, engelleyemez!”
Hadi isterseniz birkaç ay öncesine geri dönüp bu olaya başka bir açıdan bakalım…
6 Haziran günü…
Bu tarih size bir şey hatırlattı mı? 6 Haziran 2015’te HDP, Diyarbakır’da son mitingini gerçekleştirecekti. Cumartesi günü HDP’nin son büyük mitingi Diyarbakır’da olacak ve 7 Haziran günü seçimlere gidilecekti. Ne yazık ki bomba patladı ve HDP bu mitingi gerçekleştiremedi. Bu eylemin failinin bir IŞİD’li olduğu ortaya çıktı…
Diyarbakır HDP’nin kalesi ve büyük bir kalabalığın orada olacağı kesindi! Buradaki emniyet güçleri ne yaptı? Ben söyleyeyim, nal topladı!
Bu kadar büyük katılımın olduğu bir mitinge yeterli önlem alınmaz mı? Önlemi bırakın Doğu’da siyasi bir anlamı, niteliği, odak noktası olan Diyarbakır’da bomba patlayacak ve kimsenin haberi olmayacak!
Seçimler tamamlandı ve seçimlerden HDP başarılı diyebileceğimiz bir sonuç elde etti. Ardından sizin de takip ettiğiniz üzere AKP ile HDP arasında “Çözüm Süreci” krizi ortaya çıktı. Sonrasında iki parti arasında siyasi atışmalar devam etti.
20 Temmuz günü…
Siyasi kriz devam ederken bu kez de Şanlıurfa’da Suruç patlaması meydana geldi. Burada da 32 kişi hayatını kaybetti. 6 Haziran’daki patlamayı engelleyemeyen devlet bu kez de Suruç’u engelleyemedi. Devlet içinde bulunan istihbarat örgütü dediğimiz MİT bu olayda da başarılı olamadı. Çünkü başarılı olması için bu olayı ortaya çıkarması gerekiyordu, öyle değil mi?
Ve en son olay…
10 Ekim Barış Mitingi…
Değerli okurlar, bu mitingin nerede yapılacağı, kimler tarafından yapılacağı günler öncesinden biliniyordu. Biliyorsunuz geçtiğimiz haftalarda da “Bayrak Mitingi” yapılmış ve miting neyse ki herhangi bir olay olmadan tamamlanmıştı. Ankara’da ortalığı kana bulayanlar daha kalabalık İstanbul’daki bu mitingi tercih etmedi de neden 14 bin kişinin olduğu bu mitingi tercih etti?..
Peki şu soruyu hiç kendinize hiç sordunuz mu? Neden son zamanlarda HDP’nin adının geçtiği organizasyonlarda bir olay, bir eylem gerçekleşiyor? Umarım sormuşsunuzdur!
Sizce de tuhaf değil mi Ankara’daki patlama? Düşünün bu olay Hakkari’nin Yükseova ilçesindeki bir mezrada gerçekleşmiyor! Ülkenin başkenti olan ve tüm resmi kurumların olduğu, Türkiye’nin en çok korunan, korunması gereken bir yerde gerçekleşiyor…
Geçen günlerde Doğu’da PKK’nın şehir merkezlerinde silah depoladığı ve burada da istihbarat birimlerinin bunu engelleyemediği ortaya çıkmıştı. Burası Doğu Bölgesi; ya Ankara?..
Geçtiğimiz aylarda yine Ankara’da Hacı Bayram Mahallesi’nden IŞİD’in, Suriye’ye elaman temin edip buradan Suriye’ye taşıdığı ortaya çıkmıştı. Burada da o kadar süre çalışan IŞİD, çok uzun zaman sonra ortaya çıkarılmıştı ve burası Ankara değerli okurlar!..
Sen neredesin MİT ve ne iş yaparsın!..
Aklıma şu soru da geldi: “Acaba 400’ü verseydik bu olaylar olur muydu?” Dikkat edildiğinde ülkedeki olaylar Suruç ile birlikte arttı… PKK da eylemsizlik kararlarını almışken yine bir patlama…
Bu kadar olay yaşanıyor ülkede ve bizler yine de yaşıyoruz. Hayattayız ve çok şanslıyız diye düşünüyorum…
Bunca olay yaşanırken de “İyi uykular MİT” demekten de kendimi alamıyorum…
Acaba MİT gerçekten uyuyor mu ya da birileri uyumasını mı istiyor?