Levent Kırca, özellikle Olacak O Kadar dönemlerinde hayran olduğum bir sanatçı. Siyasi ideolojilerimiz ve hayat felsefelerimiz her ne kadar farklı da olsa sonuç itibariyle Türkiye bir değerini kaybetti.
Tiyatral yönüm çok kuvvetlidir. Özellikle çok iyi taklitler yapabilirim. Bir insanı bir saat izlemem onun taklidi yapmam için yeterlidir. Ortaokul ve lise yıllarında okulda yapılan tiyatro gösterilerinde 20 oyun varsa 19’unda mutlaka ben oynardım. Hatta lise bittiğinde devlet konservatuvarına çok gitmek istedim. Babam izin vermedi. “Oğlum git doktor ol, avukat ol, mühendis ol. Ne işin var hokkabazlıkta” diyerek karşı çıkmıştı. Bende ondan gizli Müjdat Gezen Tiyatro Okulu’nun seçmelerine katılmıştım. Kazandım da! Lakin ailem gitmeme müsaade etmedi. Ben de üniversiteyi başka bir bölüm okuyarak bitirdim. Hep içimde bir ukde kaldı. Eminim, eğer ailem müsaade etseydi de konservatuvar okusaydım, iyi bir tiyatro ve sinema sanatçısı olabilirdim.
Peki, bu yeteneğim nereden mi geliyor? Durun size anlatayım…
Sıcak bir Ağustos ayı. Ben daha 5 aylık bir bebeğim. Ailem o zaman Büyük Ada’da oturan halamı ziyaret için Bostancı’dan vapura biniyor. Vapura bindikten kısa bir süre sonra Levent Kırca da vapura teşrif ediyor. Levent Kırca annemin kucağında beni görüyor ve hemen annemin kucağından alarak sevmeye başlıyor. Kokluyor, başımı okşuyor. Konuşmaya çalışıyor. O meşhur mimik hareketleri ile beni güldürmeye çalışıyor. Yaklaşık 15 dakika beni seviyor. Sonra öperek anneme teslim ediyor.
İşte benim tiyatro veya oyunculuk yeteneğim ne zaman gündem olsa babam veya annem; “Halit’i bebekken Levent Kırca öpmüştü, o yüzden bu kadar yeteneklidir” deyip dururlar.
Yeteneğim bu sebepten mi gelişti bilmiyorum lakin Levent Kırca’nın oyunculuk anlamında, özellikle Olacak O Kadar dönemlerinde hayran olduğum bir sanatçı olduğunu belirtmek isterim. Siyasi ideolojilerimiz ve hayat felsefelerimiz her ne kadar farklı da olsa sonuç itibariyle Türkiye bir değerini kaybetti.
Kendisini sevenler kadar sevmeyen insanlar da vardı. Lakin bir insanı sevmemek, hele bu insan vefat etmiş ise arkasından kötü bir söz söyleme veya küfür etme acizliğini kimseye vermez. Sosyal medya üzerinden Levent Kırca için söylenen güzel sözler yanında, insan onurunu rencide edici kötü sözleri görmek, bir insan olarak beni üzüyor. Bir insanı sevmemek bize ona hakaret etme hakkı tanımaz. Hele ki bu insan bir ölü ise…
Bize sadece “Allah Rahmet Eylesin” demek düşer.