Bu Meydan Kanlı Meydan!

Günlerden ‘kanlı cumartesi’… Oluk oluk kan aktı bu meydanda! Tam da dedikleri gibi oldu. 100’ün üzerinde insan bedeninin kanı bulaştı o meydana. Düşman mı bu insanlar? Hayır değil! Barış isteyen insan nasıl düşman olur ki?

ankarada patlama

 

Kanlı meydan!

10 Ekim 2015

Yer: Ankara Tren garı


Günlerden ‘kanlı cumartesi’

Oluk oluk kan aktı bu meydanda! Tam da dedikleri gibi oldu. 100’ün üzerinde insan bedeninin kanı bulaştı o meydana. Düşman mı bu insanlar? Hayır değil! Barış isteyen insan nasıl düşman olur ki?

Orada halk vardı, orada Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş öğrenciler vardı, orada sendikalarıyla gelmiş öğretmenler vardı, orada savaş istemeyen ölüm istemeyen güzel yürekli insanlar vardı.  Ellerindeki pankartlara kocaman yazılarla barış sözcükleri yazmışlar. Sonra o barış yazan pankartlarla örtüldü cansız bedenleri…

Bir de polisler vardı o meydanda! Böyle zamanlarda halkına faydalarından çok zararları dokunan polisler!


Normal şartlarda yanı başınızda bir kuş ölse ona müdahale etmek istersiniz, en azından alır bir kenara koyarsınız. Hayata dönme ihtimali var mı yok mu bakarsınız. İnsan olmak da bunu gerektirir zaten. Peki  yanı başında olmuş bir patlamanın ardından yerde cansız yatan insan bedenlerini görmezden gelip toma ve biber gazlarıyla insanların üzerine yürümek nasıl tarif edilebilir? Olması gereken o insanların elinden tutmak, yarasını sarmak, ihtiyaçlarını karşılamak değil midir? Halkınızın ölüsüne de dirisine de yaptığınız bu zulümle neyin intikamını alıyorsunuz? Suçlu olan, barış diye haykıran bu insanlar mıdır, oluk oluk kan akacak diyen bir çete lideri midir?

İçişleri bakanımız da güler yüzlü adalet bakanımızı yanına alarak açıklama yaptı. Güvenlik zafiyatı yokmuş! O iki patlayıcı nasıl girdi oraya diye sorarlar adama!

Oradaki bir gazeteci de istifa edecek misiniz diye sordu. Gülecek moralim olsaydı ben de gülerdim aslında bu soruya.

Ah be muhabir kardeşim. Japonya mı sandın sen burayı? Senin istifa edeceğini umduğun o onurlu bakanlardan bu topraklarda şimdilik bulamazsın!

Tüm bu yaşananlar için barış bir kelime olarak kalmamalı artık. Barış için canlarından olmuş bu güzel insanların yarım bıraktığı işi hep birlikte tamamlayalım. Birbirimizin canını almayalım birbirimize can verelim. Tek tutundukları dal kaos, kavga, ölüm olan o kötü kalpli insanların dallarını keselim, istedikleri kaos ortamını onlara vermeyelim. Barış kelimesini  bu yüreksiz, kalpleri kararmış insanlara inat hayata geçirelim.


Ne dersiniz zor mu?


 

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.