Patlama sonrasında, vahşeti yaşayanların tanıklığına baktığımızda ne düşüneceğiz peki? “Beş saniye arayla iki ayrı patlama meydana geldi. Patlama olduktan sonra aşağı koşmaya ve olay yerinden uzaklaşmaya çalıştık. Tam bu sırada gardaki güvenlikler bizi patlama alanına doğru itti. Patlamadan hemen sonra olay yerine ambulans yerine polis geldi. Biber gazlı saldırı oldu, ambulanslar yaklaşık yarım saat sonra geldi.”
Türkiye’nin farklı illerinden binlerce kişi “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” sloganıyla Ankara’daki miting için yola çıktı. Sabah saatlerinde Ankara Tren Garı önünde toplanan yüzlerce kişi arasında, saat 10.04 sırasında peş peşe iki patlama meydana geldiğinde ‘Barış!’ ağır bir darbe daha aldı.
Bomba patladı. Bomba ülkenin başkentinde patladı. Patlama öyle kuvvetliydi ki, makul bir açıklama yapamayacak olan Yeni Türkiye’nin siyasileri, olayın üstünü örtmek için yayın yasağı getirdiler.
Sedat Peker’in “Biz kimseyi vurmayacağız, kimseye kurşun sıkmayacağız, kimseyi öldürmeyeceğiz; ancak meşru savunma hakkımız hasıl olduğu zaman oluk oluk kan akacak. O zaman bizim kim olduğumuzu görecekler bizi tanıyacaklar” diye Rize’den seslenişi bugün anlamını buldu.
Dün Rize’de yapılan AKP’ye destek mitinginde suç örgütü lideri Sedat Peker “oluk oluk kan akıtacaz” pic.twitter.com/XUdR8GBCKR
— Halit Demir (@halitdemir21) 10 Ekim 2015
7 Haziran seçimlerinden sonra Ak Parti siyasilerinin söylemlerinde sıklıkla kullandığı “Türkiye Başkanlığı ve istikrarı seçmedi, kaos hayırlı olsun” tarzı söylemini Ankara Patlaması’nda da tekrarladı. Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, “Bu gibi provokatörlere milletin dikkat etmesi lazım. Seçim zamanı milletin huzurunu bozmak isteyenler hep bu tür terörist eylemleri yapıyor. Dolayısıyla milletimizin bu konuda hassas olması lazım diye düşünüyorum. Maksat milletimizin huzurunu bozmaya yöneliktir. Provokasyondur” demişti.
Şimdi durup düşünelim hangi huzur bozulacaktır. Temmuz ayından bu yana bir savaşı yaşamıyor mu ülke?
Ya Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu? Ölü ve yaralı sayısını açıkladıktan sonra “sağlıklı bir süreçle sandığa gitmeyi temenni ediyorum” söylemi hangi suçlunun yakalanmasını veya eylemin çözümünü kolaylaştıracaktır.
Patlama sonrasında, vahşeti yaşayanların tanıklığına baktığımızda ne düşüneceğiz peki?
Beş saniye arayla iki ayrı patlama meydana geldi. Patlama olduktan sonra aşağı koşmaya ve olay yerinden uzaklaşmaya çalıştık. Tam bu sırada gardaki güvenlikler bizi patlama alanına doğru itti. Patlamadan hemen sonra olay yerine ambulans yerine polis geldi. Biber gazlı saldırı oldu, ambulanslar yaklaşık yarım saat sonra geldi.
Barış Mitingi’nde patlatılan bomba sonrası, yapılan açıklamalar, dilekler ve polisin davranışı, eylemin kimler tarafından üstlenildiğini de göstermiyor mu sizce?
Ankara’daki patlamanın ardından polis, katliam alanında gaz bombası kullandı http://t.co/vekclUpbEQ pic.twitter.com/l06ImaI2uW — Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) 10 Ekim 2015
Şimdi ne olacak?
Terör örgütü PKK’nın, seçim süreci boyunca ateş kes ilan etmesinin ardından yaşanılan bu patlama akıllara ‘Derin Devlet’ eylemlerini mi getirmekte?
Birkaç oy fazla alma uğruna değil barışı, ateşkesin bile kabul edilmeyeceği mi gösterilmek istenilmekte?
Rusya’nın, Suriye’ye arka çıkar politikaları ve bölgede etkin olma arayışları mı bombayı patlattı?
Batılı emperyalist devletlerin yeni bir stratejisi ile karşı karşıya mıyız? Daha çok bağımlı, daha çok işgalci, daha çok ölüm!
Suruç cankırımından sonra yaratılan baskılar daha da fazlalaşacak, muhalif örgütler, aydınlar, halk susturulacak.
Muhbirler daha da çoğalacak, komşular bu kez dövülmekle kurtulamayacak, devlet büyüklerine eleştiride tolerans hiç gösterilmeyecek.
“Yılanlar öç alıyoooor!…” diye bağırdı. “Yılanlar öç alıyor bakıın!… Yılanlar yılanken sizin gibi alçakların hakaretine dayanamadı da, siz insan olduğunuz halde bunca hakarete, bunca zulme, zillete nasıl dayanıyorsunuz behey, he heeeey Kara Bayram?…” (Yılanların Öcü – Fakir Baykurt)