Ozonu elbette bir siyasetçi delmedi. Fakat her zaman yaptığı şeyi, o ezber yaklaşımı yineledi: Delinmiş delinmiştir, sebep olanlar düşünsün. Türk siyasi yaşamında hepimizin geleceğini etkileyen ozon deliğine benzer bir delik hep vardı: Sorumsuzluk.
Bir gün delindiğini söylediler.
Dünya insanlığını en çok etkileyen olaylardan biriydi;
Güneşin ultraviyole ve ölümcül mor ışınlarına mani olan tabaka can çekişmiş, kimsecikler duymamıştı.
Ozon delindikten sonra asıl mesele onu kimlerin deldiği değil,
Sonuçlarının insanlığı nasıl deleceğiydi…
Fakat bir kesim nedense kimin deldiğine yöneldi ve orada kaldı. İlkel bir metottu bu, deodorant’ı kim kullanıyorsa o düşünsün görüşüne sahiptiler.
Bu kafa deodorant yerine hacıyağı sürerek yırtacağına inanıyordu. O gün neredeyse Mars’ta hayat olduğuna ve gidecek kafilenin de onlardan seçildiğine inanmıştık; kendine güven ve umursuzluğun bu kadarı ancak cehaletle mümkündü.
Hazırdılar.
Mesele parfümdü ve onu sıkanlarla hesaplaşacaklardı, o kadar.
*
Küçük bir grup ise hep doğru yere odaklanmayı bildi, dünyayı kurtaran birey ve gruplar ancak oradan çıkabilirdi:
Ozon daha da delinmesin diye ne yapılabilir’ i sorgulayıp, çözüm arayan, harekete geçen.
Onlar tarımın ilacına kadar delen ne varsa mücadele ettiler ve yıllarca hiç değişmediler, çünkü sorumluydular.
*
Dönelim vakayı hacıyağıyla savuşturanlara…
İyi bakarsanız tanıdık bir tepkiydi bu, mesele ne olursa olsun aynıydılar…
Kafa aynıydı.
Muhalefet liderleri gibi.
Düşünce yalnızca farklı bir bedende dilleniyordu, hepsi bu.
Ozon’u elbette bir siyasetçi delmedi.
Fakat her zaman yaptığı şeyi, o ezber yaklaşımı yineledi: Delinmiş delinmiştir, sebep olanlar düşünsün.
*
Türk siyasi yaşamında hepimizin geleceğini etkileyen ozon deliğine benzer bir delik hep vardı:
Sorumsuzluk.
Gücünü koltuktan alan, gelenek, biat ve sabit fikirden beslenen… Biri azalsa diğeriyle ikame olmaya müsait bu haller yüzünden vaka kendini ikamesiyle sürekli yenileme azmindeydi. Öyle ki, tam tersine yönelmek çözüm odaklı yaklaşımın tanımını verir ki, onların hiç işi olmazdı…
Bir adım daha yaklaşalım.
Kolay değildir sorumsuzluk;
Bireysel pişmanlığın kitabınızda olmaması gerekir, ne yazık her sorumsuz ancak vicdansız olmak suretiyle bunu yapabilir.
Başarısızlığı düzenli olarak başkalarına delege etmeyi ve sürekli pompalamayı iyi bilir çünkü iyi pompa ses getirir, yüksek ses dikkat dağıtır.
Muhalefet, bağırmaya sığınmış bir acz içindedir; seçmeninin sesini duyacak yere onlara bağırarak püskürtmeyi maharetten sayan bu egolar işgüzardır, başa beladır.
Koltuğa adanmış işte bu çığırtkan ve başarısız hayatlar demokrasimize engeldir.
Bugüne kadar yağı bol buldukları aşikârdır.
Deodorant ile meseleyi geçiştirme devri artık kapanmıştır.