Sözüm Sana Çocuk!

Şimdi sil göz yaşlarını çocuk! Duydum ki gidiyormuşsun. Artık bu ülke de yaşanmaz diyormuşsun… Git çocuk ağlayacaksan, ilk adımda bırakacaksan eğer arkana bakmadan git! Bakma yüzüme şaşkın şaşkın! Ben de farkındayım, bugün 10 Kasım ölüm yıl dönümüm! Lakin ben ölmedim çocuk! Ben gitmeyenlerde yaşıyorum. Ben ağlamayıp biraz daha dik durmaya çalışanlarda yaşıyorum. Bak etrafına az değil onlar! Onlar bazen sessiz de olsa inatla, umutla devam ediyorlar yürümeye. Çünkü onlar unutmadı!

atatürk

Git çocuk!

Peki ya sen? Sen,hatırlar mısın atanı? Cepheye koşan genç, ihtiyar, kadın erkek hatırlar mısın? Onlar vaz geçmedi. Cepheye gitti savaştı. Yetmedi bebesinin örtüsünü çekti mermiye örttü? Ya sen? Sen ne yaptın? Yürüdüm mü izimden? İrfan ordusunun neferi oldun mu? Dürüst, çalışkan, vatansever oldun mu? Ne yaptın? Şimdi öldüm diye ağlıyorsun? Neden bir parti çıkmadı diye hayıflanıyorsun! “Kardeşim, lider mi var oy verelim?” diyerek vicdanını temizlemeye çalışıyorsun. Sen ne yaptın çocuk? Beni hiç anlamayıp, oturup kaderini belirleyecek birini mi bekledin?  Evet, belki bir kısmınız beklemedi çalıştı. Ama sonra görüyorum ki olmayınca gitmekten bahseder olmuşsunuz. Umudunuzu kaybedip kolay olana kaçmışsınız! Git çocuk! Vazgeçeceksen, atandan, kardeşinden, eşinden, yurdundan git çocuk!

git çocukHiç baktın mı kendine? Hiç farkına vardın mı ne hale geldiğinizin? Bakıyorum da o kadar uzaklaşmışsınız ki birbirinizden, bir araya gelip tek bir kelime edemez hale gelmişsiniz. İzimde olduğunuzu söylerken bile alt kimlikler üst kimlikler kavramları birbirini kovalar olmuş. Unutmuşsunuz okumayı, unutmuşsunuz ilmi, fenni…



Ben özgürlük demiştim size. Siz özgürlüğü unutur olmuşsunuz! Evet, hala dalgalanıyor bayrak hava da lakin bu tek başına yeterli midir; bağımsızlık için? Ben dil demiştim. Dil, önemlidir sımsıkı sarılın demiştim, onu da unutmuşsunuz. Varsa yoksa yabancı lisanlar ve ne kadar çok yabancı kelime kullanırsanız daha medeni olacağınıza inandığınız yabancı beyniniz… Kültür demiştim hatırlar mısınız? Onu da kaybetmek üzeresiniz. Kendinizin olmayan kültürlerin içinde boğulup duruluşunuzu huzursuzca izliyorum. Ben? Ben, ne mi yapıyorum? Bekliyorum çocuk! Beni anlayacağınız yeniden dirileceğiniz günü bekliyorum! Şimdi sil o göz yaşını ve daha çok ağlama! Eğer izimdeysen silkele üstündeki ölü toprağını kaldır başını! Kaldır ki ben de huzur içinde olayım!


Unutma Çocuk; 10 Kasım matem günü değildir! İçinize bıraktığım tohumun dirildiği gündür!


 

Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.