Kişilerin, daha önce okumadığı için hayıflandığı kitaplar vardır. Benim için de öyle bir kitap oldu Melih Arat’ın Sıra Dışı Yaşam Becerileri kitabı. Kitabı Varlık’tan çıkmış ikinci baskısından okudum.
Sıranın dışında yürümek
Kitabın okunmak için değil, uygulanmak için tasarlandığını belirtiyor yazar. Kitap okumanın insanların yaşamlarına çok az yenilik getirdiğinden bahseden yazar, esas değişimin kitaplarda anlatılanları uygulamaktan, yaşamın içine katmaktan, anlatılanları yaşamımızın bir parçasına dönüştürmekten geçtiğini vurguluyor. Bir kitap okuyoruz, hayatımız değişiyor; ancak bu kitabın bizi etkileme gücüne, bizi dönüştürme gücüne bağlı olduğunu unutmamak da gerekiyor sanırım.
Kitabın ‘İçindekiler’ bölümünden sonra Pablo Neruda imzalı bir şiir var. Buraya almadan edemeyeceğim bir şiir… Şiir rahat kaçıran, düzen bozan cinsinden… Varsın öyle olsun… Sonunda Harikalar Dünyası’na bir kapı açılacaksa… İşte şiir:
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındırmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.
Yazarın beni en çok etkileyen tarafı yaratıcılığı, türdeş ve türdeş olmayan nesne ve olguları bağlamak olarak ele alması oldu. Bu tarz kitaplarda daha önce hiç rastlamadığım bir bakış açısı…
Kitapta değişik uygulama önerileri, okunması gereken kitapların listeleri, izlenmesi gereken filmlerin listeleri ve akıl jimnastiği soruları var…
Sıra dışılık, çok farklı örneklerle işlenmiş kitapta… Bazen çarpıyor sizi… Sendeliyorsunuz… Ben de böyle bir şey yapabilmeliydim diyorsunuz… Zeki Başeskioğlu’nun başarı hikayesi en çarpıcılarından biri yaratıcılık ve sıra dışılık açısından.
Sıra Dışı Düşünme Teknikleri de öyle her yerden kolayca ulaşabileceğiniz nitelikte bilgiler değil…
Bence bu türden birçok kitabın pratiği çok zor. Ama Sıra Dışı Yaşam Becerilerindeki örnekleri gördükçe insanın ‘neden yapılamasın’ dediği çok oluyor.
Kitabı okudukça hep şunu düşündüm: Toplumumuzda sıra dışı insanların sayısı çok fazla olsaydı, nasıl bir toplum olurduk acaba? Gelişim düzeyimiz şimdinin çok üstünde olurdu herhalde… Bir de sıra üstüler var tabii… Onları da biri yazsa da bu kitaptakilerin öyküleri gibi sıkılmadan zevkle okusak diyorum. Ama bunlardan önce şunları yapın lütfen:
Şimdiye kadar denemediğinizi deneyin, yemediğinizi yiyin, gitmediğiniz bir yere gidin, okumadığınız bir kitabı okuyun, izlemediğiniz bir filmi izleyin, konuşmaktan kaçındığınız bir insanla konuşun… Bakın bakalım ne değişiyor hayatınızda…
İlgili yazılar
Kimlik türü arayışları: Sistemin dışına çıkmaya hazır mısınız?
Michel Butor’dan Bir Baudelaire Rüyasının Yorumu
Bir Perinin Elinden Sıradışı Tarım