Hayatımızı kökten değiştiren “Hayır”lar

Bir gün “Evet” demekten yoruldum ve “Hayır”ı denedim. Biraz korkak biraz ürkek, sonucunu kestiremeden, ne olacağını bilemeden, alışkanlığımın ötesine geçerek, benden rica ile uzatılmış bir lokma yiyeceği “Hayır” diyerek geri çevirdim. Çok basit görünüyor aslında. Bunu aşmış, bu şekilde davranmayan insanlar tarafından. Oysa o an benim için öyle zor olmuştu ki.

hayır demek ben de varım ben buradayım demek

Belli bir dönem ve yaşa kadar, hayatımdaki tüm insanlara “Evet” kelimesini kullandım. Evet’i çok seviyordum. Aileme, arkadaşlarıma, dostlarıma, kullandığım “Evet”ler beni mutlu ediyordu. Çünkü onlar benden yardım istiyorlardı, ilgi istiyorlardı ben de “Evet” diyerek onların isteklerini yerine getiriyordum.

Çok mutluydum, çünkü “Evet” diyerek onların sevgisini, ilgisini kazanıyordum, yani bana dönüşler oluyordu. Fakat bu dönüşlerin “Evet” dediğim sürece olduğunu farketmeden…


Bir gün “Evet” demekten yoruldum, çünkü “Evet” dediğim surece, ben yoktum, ortada bir benlik, bir kişilik, bir insan yoktu. Başkalarının dediğini yapan, onları onaylayan, onları memnun ve mutlu etmeye çalışan bir varlık vardı ortada.

Bir gün “Hayır”ı denedim. Biraz korkak biraz ürkek, sonucunu kestiremeden, ne olacağını bilemeden, alışkanlığımın ötesine geçerek, benden rica ile uzatılmış bir lokma yiyeceği “Hayır” diyerek geri çevirdim. Çok basit görünüyor aslında. Bunu aşmış, bu şekilde davranmayan insanlar tarafından. Oysa o an benim için öyle zor olmuştu ki.

“Hayır, teşekkür ederim. Yemeyeceğim” dedim.

Karşımdaki arkadaşım, sürekli “Evet” diyen, her durumu onaylayan beni, duymadı, çünkü alışmıştı her şeyi kabul etmeme.

Önce şaşırdı.

“Ama sen severdin bunu, her zaman yediğin şey, ne oldu hasta mısın?”

Oysa ben içimden “Evet diyordum çünkü beni sevmen için, beni dost olarak kabul etmen için, onaylaman için, hep yanında bulundurman için, “Hayır” dersem, bir daha beni arkadaş olarak görmek istemeyeceğinden korktuğum için vs. vs…”

“Hayır” ve kendimiz olmak

Hayatimizi değiştiren “Hayır”lar, hepimizin az çok yaşadığı durumlar. Hayır demekle o kişileri hayatımızdan uzaklaştırmıyoruz, yok etmiyoruz, biz yok olmuyoruz aslında. Kendimizi buluyoruz, bizim isteklerimiz, bizim sevgimiz, saygımız, kendimize olan özgüvenimiz oluşuyor. Elbette, bunu kimseyi üzmeden, kırmadan, her istediğimizi yapacağız anlamına gelmeden yapmak en doğrusu.

Fakat unutmayalım ki, biz “ben” bir kişiliktir, bir karakterdir. İnsanların dostluğunu ilgisini kazanmak için, sürekli onları onaylamak, onların her istediğini yapmak ve her istediklerine “Evet” demek, bizi bir süre sonra mutsuzluğa sürükleyecektir. Bir zaman sonra yaptığımız şey, bize huzursuzluk verecektir. Çünkü her onayladığımız şey ve “Evet”, insanları tatmin etmeyecek ve onlar sürekli bizden bir şey ister duruma geleceklerdir. Yalnız kalmama, ilgi görme, sevgi isteme, elinde tutma amaçlı (bu bilinçaltında) yapılan “Evet”ler ve onaylamalar bir süre sonra bizi fiziksel hasta durumuna getirmeye başlayacaktır.

Olması gerektiğinden fazla yük omuzlarımıza binecek, sorumluluklarımız artacak ve biz artık bunu kaldıramayacak duruma geleceğizdir.


Sevecen dolu kararlı “Hayır”lara

Olağanüstü varlık olan, içimizdeki sonsuz enerji ile taaa derinlerde bir yerde o mutlak enerjinin zerrelerini taşıyan bizler, o kadar mükemmel varlıklarız ki, kendi değerimizi bilmeden, kendi kendimizin savaşını kaybeder duruma gelmeyelim.

Varız, yaşıyoruz, sadece nefes almıyoruz, isteklerimiz, düşüncelerimiz, fikirlerimiz, duygularımız, hislerimizle bir bütünüz. “Hayır” demek kimseyi kırmayacaktır. Sadece karşınızdakine sorumluluğunu hatırlatacaktır.

“Hayır” demek (istemediğiniz duruma) size kimseyi kaybettirmeyecek, aksine, size saygı ve sevgi duyulmasını sağlayacaktır.

“Hayır” demek, size kendi özgüveninizi kazandıracak ve kendinizi tanıtacaktır

Egosal bencil olmayan, kimseyi kırmadan üzmeden, kendi isteklerimizin olduğu tüm “Hayır”lar size mutluluk ve huzur getirecektir.

Fakat unutmayalım ki, “Hayır” ile yardımlaşmayı birbirinden de ayırmak gerekir. Yardımlaşma Türk insanına çok önemli bir özellik katmakta ve kişiliğinin yetişmişliğinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Yardımlaşmanın da sınırları olmalı tabii ki. Yani her yardımlaşma için de “Evet” olmamalı.

Konuya tam hâkim, işinin ehli insanların “Hayır”ları daha önem kazanıyor. Ayrıca onların iş geçmişi, konumları, bulunduğu bölüm, kariyerleri, bütünü görerek söyledikleri, “Hayır” demeye daha müsait olabiliyor. Bunu zaman zaman yaşıyoruz.

Kararlı bir “Hayır”, çok etkili oluyor. Yani siz “Hayır” dediğiniz konudan çok eminseniz, kendinize güveniyorsanız ve biraz da “Son”u görebiliyorsanız (hissiyat olarak) çok etkili olacaktır. Bu zamanla elde edilecek ve tecrübelerle yaşanacak bir durumdur. Çünkü zamanla katı “Hayır”lar, daha sevecen, sevgi dolu, çok hoş bir mizah anlayışıyla bütünleşerek söylendiğinde sonuç daha etkili oluyor. Yani bu etkiyle söylenen “Hayır” daha anlayışla kabul görüyor.

İlgili yazılar

Kendimizi özgürce ifade etmeye başlamanın zamanı gelmedi mi?

‘Kendimiz’ Olan Hazinenin Farkında mıyız?


İletişim Sürecine Göre Anlaşmazlıkların Farkında Olmak


Kevser Yeşiltaş
1971 İzmir doğumlu. Uluslararası Flexo Baskı tesisleri bünyesinde çalışan bir fabrikada Grafik, Reproduksiyon ve Cyreel Üretim Müdürü. 23 yıldır halen Grafik Tasarım ve Renk Ayrım Uzmanlığı mesleğine devam ediyor. Eylül 2009'dan bu yana İndigo Dergisi'nde yazarlık yapıyor. Mayıs 2010'dan bu yana da sinirotesi.com'da kitap yazarlığı yapıyor. http://kevseryesiltas.com kendi sitesinden ziyaret edebilirsiniz.. Yayımlanmış kitapları: Kuantum Gizli Öğretisi (Ağustos 2010) En'el Hakk Gizli Öğretisi "Hallac-ı el Mansur" (Mayıs 2011) Batıni Mevlana (Eylül 2011) Işık Eri Haci Bektaş Veli (Ocak 2012) Arif İçin Din Yoktur Muhyiddin İbn-i Arabi (Temmuz 2012)