Okan Bayülgen oldukça başarılı ve kimseye zarar vermeyecek şekilde olayı kotararak seyirci ve konukların takdirini topladı. Reklam arаsı verilmeden çözülen sorundan sonra yаyın kaldığı yerden devam etti. Okan Bayülgen, olayı o kadar sakin yönlendirdi ki bu olayın programının reytingini artırmak için yapılmış bir düzmece olduğunu bile düşünenler oldu. Peki Dada Dandinista programının 6 Şubat gecesi yayınlanan bölümünde neler yaşandı?
Bastırılmış Türkiye, fikirlerini ifade etmek için yeni mecralar arıyor. En son Star TV’deki Okan Bayülgen’in gece programında bir genç kız sahneye çıkarak soyunmaya başladı, Bayülgen ise sakin bir şekilde yayını kesmeden durumu yatıştırdı. Bu protesto eyleminde yaşananlar aslında daha büyük bir resmi ortaya çıkarıyor. Ama bu resmin tamamlanması için Bayülgen’in de bazı soruları cevaplaması gerekiyor.
Popüler kişilerin sunduğu programlar geniş kitlelere mesaj vermek için uygun görülebilir. Keza, Bеyazıt Öztürk’ün programındа yaşananların yarattığı tartışmaların geldiği raddeyi hepimiz gördük. Fakat bu tür programlarda yapılan protestonun tam olarak gerçekleşemeyeceği malum, çünkü yayın istendiği zaman kesilip reklama girilebilir. Fakat olayın başlangıcına tanık olan halk, protestocunun eyleminden çok sunucu ve konukların olaya gösterdiği tepki – tepkilerden genel bir Türkiye analizi çıkartabilir.
6 Şubat tarihinde gece yayınlanan talk show programında AKP yönetimini protesto etmek için sahne ortasına gelip soyunmaya başlayan genç kız, Bayülgen tarafından eyleminden vaz geçirildi. Pratik zekasıyla tanınan Bayülgen oldukça başarılı ve kimseye zarar vermeyecek şekilde olayı kotararak seyirci ve konukların taktirini topladı. Reklam arаsı verilmeden çözülen sorundan sonra yаyın kaldığı yerden devam etti.
Okan Bayülgen olayı o kadar sakin yönlendirdi ki bu olayın programının reytingini artırmak için yapılmış bir düzmece olduğunu bile düşünenler oldu. Hiç bir kargaşa ve (şimdilik) olumsuz sonuca mahal vermeyen bu programda Bayülgen, en azından Beyazıt Öztürk gibi ertesi gün dediklerinin tam tersini söyleyeceği bir açıklamaya ortam hazırlamadı.
Kahrolsun Konformizm
Eylemci kız sahneye çıktığında gösterdiği anlık bir şaşkınlıktan sonra kendini toparlayan Bayülgen ilk önce yayının kesilmemesini ve kızın dışarı çıkarılmamasını söyledi. Kızın protesto edeceği kişileri söylemesi üzerine Bayülgen kızı kibarca susturdu ve bu konuşmayı yapmamasını istedi. Daha sonra genç kıza giyeceği bir şey verip oturttuktan sonra da şöyle devam etti:
“Bir eylem yapmak istiyorsun. Gayet iyi anlıyorum. Hem benim programım hem Beyazıt Öztürk’ün programı bu konuda kullanılabilir bir alan. Ama onun da benim de bununla başa çıkmamız lazım. Protesto haklarının korunmasından yanayım. Soyunarak mı protesto etmek istiyorsun? Bence evet. Bunun da arkasındayım ama ben bu kanalı korumak zorundayım, ben başına gelebilecek olanlardan dolayı seni de korumak zorundayım.”
Konuşmanın ardından genç kadını seyircilerin yanına tekrar alan Okan Bayülgen, “Hiç kimse ne yapacağını anlamadı. Hiç kimse hiçbir şey anlamadı. Benim güvencem altındasın. Hiçbir sorun yok” dedi.
Gamzе, Nez ve 7еdi, Cеyhun Yılmaz, Tolga Tekin, Fatma Turgut ve “You mаy kiss thе bridе” grubu ve Nil Karataş’ın katıldığı programda, konukların sözle ve ya hareketle hiç bir tepki göstermemesi, sadece donuk gözlerle Bayülgen’i izlemesi ve lafı bitince seyircilerle birlikte Bayülgen’i alkışlamaları da bu analizin bir parçası olsun. Zira bu durum ülkenin içinde olduğu buhranı daha iyi açıklıyor: Hiç kimse, özellikle medyatik ve zengin kişiler, uzun uzun düşünmeden fikrini açıklamak istemiyor. Çünkü fikirleri ifade etme ihtiyacı maddi olanakları karşılamaktan önce geliyor.
Okan Bayülgen’e sorular
Zamanın şartlarının ülkemiz insanı getirdiği en kötü durum: Konformizm. Kimse kazanılmış değerlerinden vazgeçmeyi göze alamıyor. Zamanında ne kadar kötü koşullarda yaşayıp ayakta kalabilmiş olsa da çok az kişi bugünkü lüksünü ve keyfini feda etmeyi düşünebiliyor. Ve bu durum hiç de ayıplanmıyor. Çünkü çoğunluğun alacağı tavır böyle, herkes birbirini anlıyor.
İfade özgürlüğünü savunan, gençleri korumaya çalışan, ülkenin içindeki durumun farkında olduğunu söyleyen Okan Bayülgen de belli ki bu konformist sınıfın içinde. Tüm medyatik ve konformist şahısların adına Bayülgen’e bazı sorular yöneltelim. Her ne kadar herkes farkında olsa da bazı soruların dürüstçe cevaplanması zihnimizi biraz açabilir:
- Ülkenin içindeki durumun farkındaysanız bu durumu değiştirmek için programınız dahilinde ne gibi faaliyetler yapıyorsunuz?
- Program yaptığınız kanalda oto – sansür uyguluyor musunuz?
- Herkesin ifade özgürlüğüne sahip olması gerektiğini düşünüyorsanız hükumete yakınlığıyla bilinen bir kanalda program yaparak kendinizle çelişmiyor musunuz?
- Program başına kaç para alıyorsunuz? Şimdiye kadar kazandığınız paralar bundan sonraki hayatınızda aynı konforla yaşamanıza yetmez mi?
- Yaptığınız programları yandaş medya kapsamına girmeyen, bağımsız bir kanalda daha düşük ücrete sunsanız kendinizi daha iyi ve özgür hissetmez miydiniz?
Okan Bayülgen’in programında hükumeti protesto etmek isteyen o kız, bir Gezi Genci idi. Gezi Olayları’nı unutturmaya çalışan Türkiye Medya’sına bir şeyler hatırlatmak istemişti muhtemelen. Ve o kız o sahnedeki en cesur ve en asil kişiydi.