Probiyotik ve prebiyotikler kilo vermeye yardımcı

Araştırmalara göre probiyotik ve prebiyotik desteği verilen kişilerde vücut kitle indeksinde önemli azalma gözlendi.

Probiyotik ve prebiyotikler obeziteyi önlüyor kilo vermeye yardımcı oluyor

Probiyotik ve Prebiyotikler bağırsak mikrobiyotasını düzenliyor

Yapılan çalışmalarla enerji dengesi ve yağlanmada bağırsak flora bakterilerinin önemli rolleri olduğunu ortaya koyan uzmanlar probiyotik kullanımının bağırsak florasını dengelediği ve kilo kaybına yardım ettiğini açıklıyor.

Wageningen Academic Publishers’ın yayımladığı bilimsel araştırmaya göre; prebiyotik ve probiyotik tedavilerinin bağırsak mikrobiyotası üzerine olan etkilerini düzenleyerek; obezitenin tedavisi ve önlenmesinde yardımcı olduğu belirtiliyor.


Bunun yanında mide asidine dayanıklılık gösteren ve bağırsaklara canlı ulaşabilsin diye çift kaplama gibi teknolojilerle üretilen probiyotikler bağırsak florası için oldukça önemli bir yere sahip. Probiyotik ve prebiyotikleri bir arada bulunduran, çift kaplama teknolojisi ile üretilen, vitamin destekli probiyotikler bağırsak mikrobiyotasını düzenleyerek obezite tedavisine destek oluyor.

Kilo yönetiminde altın anahtar kaliteli bir bağırsak florası

Obezitenin enerji alımı ve harcanması arasındaki dengesizlikten dolayı vücutta aşırı yağ birikmesi olduğunu belirten Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar “Son yıllarda bağırsak mikrobiyotasının obezite gelişiminde çok önemli rol oynadığı anlaşıldı. Bu çalışmalar bağırsak mikrobiyotasının vücut ağırlığı kontrolü, enerji dengesi ve inflamasyonda etkili olduğu ve böylelikle de obezitenin gelişiminde önemli bir role sahip olduğunu göstermektedir. Sindirim sistemi yollarını ve bağırsakların bakteri bileşimini etkiledikleri için, prebiyotik ve probiyotiklerin; bağırsak mikrobiyotasının kompozisyonunu değiştirerek gıda alımı, iştah ve vücut ağırlığı üzerinde etkili olduğunu göstermiştir” dedi.

Probiyotikler

Probiyotikler vücuda alındığında insan sağlık üzerine yararlı etkileri olan canlı mikroorganizmalardır. Kısaca; hastalık yapan bakterileri kontrol etmek için, zararlı olmayan bakterilerin kullanılması olarak da tanımlanabilir. Bunların en önemlileri lactobacillus acidophilus ve lactobacillus bifidustur. Probiyotiklerin yararlı etkileri bakteri türüne ve dozuna bağımlıdır.

Bağırsakta bulunan bakterilerin %85’i iyi bakterilerdir (probiyotikler). Midenin asit olmasından dolayı midede canlı bakteri sayısı çok azdır.


Probiyotiklerin faydaları neler?

  • Bağırsak florasını düzenleyerek ve bağışıklık sistemini uyararak, patojen mikroorganizmaların o bölgeye yerleşip hastalığa (ishal, kabızlık, bazı kanser türleri) yol açmasını engelleyerek antibakteriyel özellik gösterir.
  • Antioksidant özellikleri sayesinde birçok hastalığı önler.
  • Özellikle besin allerjisi riskini azaltarak antiallerjenik özellik taşırlar.
  • Kalsiyum emilimini artırarak, sağlıklı kemik gelişimini desteklemeleri, K vitamini ve B grubu vitaminlerin kalın bağırsaktaki sentezlerinde önemli rol oynamaları probiyotiklerin aynı zamanda birçok besin ögesinin biyoyararlılığını arttırdığının göstergesidir.

Probiyotik içeren başlıca gıdalar; yoğurt, kefir, boza ve tarhanadır.

Yapılan bir çalışmalarda kilo kaybı diyetleri ve probiyotiklerin birlikte kullanımının; fazla kilolu ve obez bireylerin yağ yüzdeleri ve vücut ağırlıklarında sinerjik etkisi olduğu belirtilmiştir. Sağlıklı çalışan bağırsaklar, iyi çalışan bir metabolizmanın belirtisidir. Bu nedenle bağırsak florasını daha kaliteli hale getirmek ve bunu sürekliliğini sağlamak için düzenli probiyotik kullanımı çok önemlidir. Mide asidine dayanıklılık gösteren ve bağırsaklara canlı ulaşabilsin diye çift kaplama gibi teknolojilerle üretilen probiyotikleri tüketmek bağırsak florası için oldukça önemli bir yere sahiptir.

Prebiyotikler

Prebiyotikler, sindirim sistemi boyunca emilmeden kalın bağırsağa kadar gelen, buradaki yararlı bakteriler tarafından sindirilerek onların gelişimini ve aktivitelerini olumlu yönde etkileyen, karbonhidrat türevli besin kaynaklarıdır. Yani probiyotiklerin besini prebiyotiklerdir ve probiyotiklerin çoğalmasını sağlayarak, vücuttaki aktivitelerini desteklemektedirler.

Yapılan araştırmalar diyet posasını oluşturan öğelerden biri olan ve oligosakkaritler olarak bilinen karbonhidratların, probiyotik bakterilerin çoğalmasını sağladıklarını göstermiştir.

Prebiyotik içeren başlıca gıdalar,  soğan, sarımsak, pırasa, bezelye, hindiba,enginar, buğday, arpa, çavdar, muz, yer elması, kuşkonmaz, domates ve soya fasulyesi gibi besinlerdir.

Araştırma sonuçları

Sinbiyotiklerin yani probiyotik ve prebiyotiklerin obez çocuklarda gösterdiği etkiler üzerine yapılan araştırmaya yaşları 4 ile 17 arasında değişen, yaş ve cinsiyet açısından vücut kitle indeksi (VKİ) >95. yüzdelik dilimde olan çocuklarla kontrollü olarak yapıldı. Yaşları 5 ile 17 arasında değişen 44’ü kız, 33’ü erkek 77 çocuk ile bir aylık tedavi süreci yürütüldü. Yapılan kontrollü çalışmada gruplar ikiye ayrılarak ve ilk gruba azaltılmış kalori alımı ve artan fiziksel aktiviteden oluşan standart bir tedavi, ikinci gruba ise bir ay boyunca ek günlük probiyotik/prebiyotik desteği verildi. Bir aylık probiyotik desteği alanikinci gruptaki çocukların kilo (P<0,001) ve vücut kitle indeksinde (P<0,01) anlamlı bir azalma görüldü.


Çalışmada, obez çocukların %71,4’ü yemek rejimi kısıtlaması ve artan fiziksel aktiviteden oluşan standart obezite yaklaşımının (%64,2) yanı sıra ek probiyotik/prebiyotik ile birlikte kilo verdiği görüldü. Ek olarak araştırma da bir aylık probiyotik/prebiyotik desteği kilo, VKİ, boya göre kilo, TST, UAC, bel ve kalça çevrelerinde anlamlı bir azalma sağladığı görüldü.

Antibiyotikler Astım ve Obeziteye neden oluyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.