Skolyoz: Çocukların geleceğini tehdit eden hastalık

Skolyoz, omurganın göğüs veya bel bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan bakıldığında yukardan aşağıya yani boyun, sırt ve bel bölgelerinde düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola doğru yer değiştirir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında döner.

skolyoz omurga eğriliği ergenlik blu çağı erkek kız çocuklar

Omurgaya arkadan bakıldığında eğrilik düz durulduğunda bile fark edilebildiği gibi bazen bu denli net değildir ve ancak öne eğilme durumunda, kontroller ve röntgen filmlerinde anlaşılabilir.

Skolyoz adı verilen omurga eğriliği tanısı çoğunlukla ergenlik çağında konulan bir sağlık sorunu. Omurgada görülen ciddi eğrilikler, genç kızlarda erkek çocuklarına göre beş ve sekiz kat daha fazla görülüyor.  Emsey Hospital’dan Ortopedi, Skolyoz ve Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Şevki Erdem, skolyoz ile ilgili tüm merak edilenleri anlatıyor.

Skolyoz Belirtileri


Skolyoz, yetişme çağındaki çocukların geleceğini tehdit eden bir hastalıktır. Erken belirlendiğinde tedavisinde yüzde yüze varan bir başarı sağlanır. Ancak zamanında teşhis edilemeyen omurga eğrilikleri ilerlemişse, çocukların normal gelişimine engel olur. Erişkinlik döneminde; bel ve sırt ağrıları, kalp ve akciğer fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar.

Skolyoz olduğu ortaya çıkan hastalarda görülen şikâyetler:

  • Kalçalar ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik görülür.
  • Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşitliği ve vücudun balansı bozulur.
  • Baş bir yana, vücut bir yana savrulduğu için çocuklar bir bacaklarının daha uzun olduğu duygusuna kapılır.
  • Kız çocuklarının eteğinin bir bölümü yukarı çekilir.
  • Göğüs kafesinde asimetri ve bir kürek kemiğinde tümsek gözlenebilir.

Sebebi genetik midir?

Skolyoz doğuştan olabildiği gibi, doğumdan sonraki gelişim sürecinde ya da ergenlik döneminde de sebebi bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkabilir. Gebelik sırasındaki enfeksiyonlar, şeker hastalığı ve bazı vitamin eksiklikleri bu sağlık sorununa yol açabilir. Ergenlik çağındaki skolyoz genellikle kız çocuklarında, sık olarak belde ve sırtta görülür ancak sebebi tam olarak belli değildir. Bu rahatsızlığın genetik olduğuna dair hiçbir açıklayıcı bulguya rastlanmamıştır. Yine bazı spor dalları için “Skolyoz anlamında risk faktörü taşıyor” denilse de, bu tezin aksini savunan tıbbi makalelerin sayısı daha fazla. Kısaca, skolyozun belli bir sebebi yok diyebiliriz.

Kimler risk altında?

Türkiye’de iki buçuk milyon skolyoz hastası var. Hastalığın görülme sıklığı ise yüzde bir ve üç arasında. Bu oran sadece ağır vakaları kapsıyor. Skolyoz Araştırma Topluluğu’na göre, her 10 buluğ çağındaki insandan biri aslında herhangi bir derecede skolyoza sahip. Konuya bu şekilde bakıldığında, sorunun yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Hastalık çoğunlukla ergenlik çağında ve daha çok kız çocuklarında görülüyor.

Tedavisi mümkün, mü?

Skolyozun tedavisi, hastalığın tespit edildiği andaki derecesine göre belirleniyor.
Üç tedavi şekli var: Gözlem, korse tedavisi ve cerrahi süreçlerinden herhangi birinin uygulanması. Büyümesini tamamlamış olan çocuklarda, eğrilik sırtta 45, belde 35 dereceyi aşmadıkça cerrahi müdahaleye gerek duyulmuyor. Sadece skolyoz korsesi kullanmak yeterli oluyor. Bu yüzden ailelerin bu rahatsızlık konusunda bilinçlenmesi çok önemli…


Anne karnında teşhis edilebilir mi?

Ana rahmindeki çocuğun organları ilk üç ayda gelişir. Omurga da oluşumu aynı dönemde tamamlar. Omurgadaki anomali, ancak anne karnında oluştuktan sonra görüntülenebilir. Fakat bu aşamada tanımlanabilen sorunun tedavisi yok. Görülen form bozukluğunun tipi, anormal omurun, omurga kolonunun neresinde ve hangi yöne yerleştiğine bağlı olarak değişiyor. Teşhis ve tedavi ancak çocuk doğduktan sonra tam olarak mümkün olabiliyor.

Kifoz (kamburluk) nedir?

Kifoz, kamburluk olarak da bilinen, omurganın öne doğru eğilmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. İnsan omurgasında yandan bakıldığında anatomik olarak birbirini izleyen ters eğrilikler (boyunda, sırtta, belde ve leğen kemiğinde) bulunur. Kifoz hastalık olarak en çok sırt bölgesinde görülüyor. Kifoz hastalarına yandan bakıldığında baş vücuda göre daha önde izlenir. Sırta yandan bakıldığında da çıkıntı görülür şekildedir. Bazı hastalarda bel çukurunda bir artış da söz konusudur. Bu değişiklikler çoğu hastada üzerinde elbiseler olduğunda fark edilemeyebilinir.

Duruş bozukluğu ile kifoz arasındaki fark nedir?

Genelde aileler çocuklarındaki kamburluğu yazın deniz ve havuz aktivitelerinde fark edebilirler. Omurga cerrahlarının bu konuda önceliği ailelerin yanlış bilgilendirilmelerini engellemektir.  Çünkü bazı kişiler alışkanlık olarak kambur durabilirler. Bu kişilerin kifoz hastalarından farkları istediklerinde dik durabilmeleridir. Özellikle erkek çocuklarda bazı ağır sporlarda artan göğüs kafesi hacmi ve kas kitlesinin omurgayı öne çekmesi duruş bozukluğu sebebi olabilir. Ergenlik çağındaki kızlarda ise gelişmekte olan göğüsleri gizleme gayreti de duruş bozukluğu sebebi arasındadır.

Kifoz önlenebilir mi? Önlemek için neler yapılabilir?

Kifozun önlenebilmesine yönelik egzersizler genelde duruş bozukluğuna bağlı olabilir. Kısa olan karın, göğüs ve bacak kaslarının uzatılması aynı zamanda omurga çevresindeki kasların da güçlendirilmesi gereklidir. Eğimin çok arttığı hastalarda ise cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Cerrahi operasyon ile kamburluk düzeltilirken, eğikliğin ilerlemesinin de önüne geçilebilir.

İlgili yazılar

Çocuklarda Göz Tembelliği ve erken tanının önemi


Çocuklarda tuvalet eğitimi: Eğlence ve eğitim birlikte


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.