Boşanma, hukuksal olarak evlilik sözleşmesinin bitmesidir. Ancak boşanma, hukuki yönden gerçekleştiği gibi, duygusal, psikolojik, ekonomik, sosyal ve anne baba olarak da farklı süreçlerden geçiyor. Peki çocuklara durumu nasıl açıklamak gerekir?
Ailedeki herkesin duygusal süreçleri farklı zaman ve şekillerde yaşanır. Çoğunlukla problemler, tarafların farklı aşamada olduğunu göremiyor olmasından kaynaklanır. Boşanmayı isteyen genelde uzun zamandır bunu düşünen taraf olur. Kişi, muhtemelen yas tutma evrelerini tamamlamış ve yeni bir hayata geçmeye hazırdır. Fakat diğer eş henüz o aşamaya gelemediyse karşı tarafa yoğun öfke duyguları besleyebilir. Bunlar da çatışmaları daha da alevlendirebilir.
Boşanan tarafların mal paylaşımı
Çatışmalı bir evlilik çocuklara da faydadan ziyade zarar getirir. Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Psikolog ve Pedagog Reyhan Ateş Yücel; Kavgaların tükenmediği, eşlerin birbirini tahrip ettiği kimi zaman yok saydığı evliliklerin içinde yetişen çocuklar çok daha derin psikolojik problemlere sahip olabildiklerine dikkat çekiyor.
Evlilik ilişkiniz her zaman bitebilir ancak çocuklarla olan anne baba ilişkiniz asla bitmemeli!
Çocuk sahibi olan ailelerde boşanma süreci hukuksal anlaşmanın bitişi ile son bulmaz. Boşanma sonrasında çocuklarla ebeveyn arasındaki bağ mekansal olarak değişse de duygusal anlamda her zamanki gibi devam etmelidir. Evden ayrılan ebeveyn düzenli aralıklarla çocuğu ile görüşmeyi sürdürmelidir. Ayrılan ebeveynler çocukları ile ilgili konularda medeni bir şekilde uzlaşmanın yolunu bulmalıdırlar. Karı koca arasında yaşanan ve evliliği sonlandırmaya götüren çatışmalar hiç bir zaman çocuklara yüklenmemelidir.
Boşanıyorsunuz, peki çocuğunuza nasıl açıklamalısınız?
Boşanmayı çocuklara duyurmak anne babanın ortak işi olmalıdır. Alınan kararın iletilmesi çocuğun yaşına göre de farklılık göstermelidir. Okul öncesi dönemde çocuklara çok yalın ve kısa açıklamalar yapmak uygundur. Çocuk büyüdükçe soruları da artacak, onu ilgilendiren kısmı ile ilgili cevapları arayacaktır. Boşanmanın nedeninin asla o olmadığı, karı kocaların kimi zaman anlaşamadıkları, aynı evde yaşamanın onlar için zor olduğu, ama anne baba olarak onun her zaman yanında olduklarını söylemeleri yeterlidir. Sordukları ya da merak ettikleri konulara kısa ve öz cevaplar vermeyi deneyebilirsiniz.
Farklı yaşlar, boşanmaya farklı tepkiler gösterir
Boşanmanın gerçekleştiği dönemde çocuğun içinde bulunduğu gelişim basamağı ve yaşı, çocuğun bu olayı algılayışı ve olaylara vereceği tepkilerini etkileyen faktörlerin başında yer almaktadır. Sakin ve huzurlu aileler çocuklarının da bu dönemi sakin geçirmeleri için çabalarlar. Bu tür çocuklar boşanmanın etkilerini en minimal düzeyde yaşayacak çocuklardır.
Okul öncesi dönemde bulunan çocuklarda regresyon gözlenebilir. Bebeksi davranışlarda artış, alt ıslatma, konuşma gerilemesi gözlenebilir. Kimi çocuklar ebeveynlerini, kendilerinin evden uzaklaştırdıklarını düşünebilirler. Ben merkezci düşünce yapısı hakim olduğundan ayrılmanın sebeplerini kendi davranışlarında arayabilirler. Huzursuzluk ve öfke nöbetleri görülebilir.
Okul çağındaki çocuklara bakıldığında ise bu çağdaki çocuklarda boşanma sonrasında yoğun üzüntü gözlenebilir. Daha küçük çocuklar üzüntülerini sembollerle eşleştirebilirken, bu yaştaki çocuklar başlarına ne geldiğinin farkındadırlar. Çok uç noktada üzüntü yaşarlar ve gelecekten korkarlar. Kendisi için artık güvenli hiçbir yerin olmayacağını ve kendisini isteyebilecek her hangi birilerinin de çıkmayacağı hissine kapılırlar. Bazı zamanlarda da evden gitmesi gerekenin kendisi olup olmadığını sorarlar.
9 ve 10 yaş çocuğu boşanmanın gerçeğini tam olarak algılayabilen çocuklardır. Kaos olarak yaşadıkları dünyalarına bir düzen getirebilmek için savaş verirler. Genelde duygularını kendilerine saklamaktadırlar. Ayrılıkla ilgili olarak konuşmak dahi istemeyebilirler. Boşanmadan dolayı utanabilirler. Okul başarıları düşebilmektedir. Arkadaşlarıyla olan ilişkileri kötüye gidip bozulabilir. Davranışlarına bakıldığında genelde geri çekilen, tahripkar, düşmanca, kavgacı, yıkıcı tutumlar gösteren çocuklar olarak gözlenebilirler.
Yapılan araştırmalara göre ergenlik dönemi, boşanmadan en fazla etkilenen yaş grubunu oluşturmuştur.
Boşanma, kendi kimliklerini aradıkları, bağımsızlık mücadelelerini verdikleri bir zaman diliminde karşılarına çıkmıştır. Boşanmayla ergenler, genellikle taraf tutmak, bir ebeveyninin yanında olmak durumunda bırakılabilirler. Bazıları evden ayrılan ebeveynlerine suçu yükleyip evde kalan ebeveyne yardıma girişirler. Bazıları kendilerine dönük aktivitelerle uğraşırken bazıları da evi tamamen terk etme eylemine girişebilirler. Ama bir çoğuevlilik ile ilgili olan düşüncelerinde hayal kırıklığına uğramaktadırlar ve evlenmekten ya da kendileri çocuk sahibi olmaktan kaçınabilirler. Boşanma sonrası ergenlik döneminde olası problemler, okul başarısızlığı, ilişki problemleri, ebeveyne karşı düşmanca tavırlar, evden kaçma olabilir.
Hangi yaşta olursa olsun çocuklar, daha önce hiç dert etmedikleri konuları dert edinmeye başlarlar. Çocukların tüm bu sorularına cevap vermek önemlidir:
“Boşanma sonrasında nerede yaşayacağız?”
“Okulumu değiştirmek zorunda kalacak mıyım?”
“Arkadaşlarıma ne söyleyeceğim?”
“Annemi ya da babamı istediğim zaman görebilecek miyim?”