Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ) etkili İngilizce öğretme teknikleri üzerine Antalya Rixos Downtown otelde ‘Enhancing Learning Through Effective Teaching’ başlıklı bir eğitim semineri düzenledi. İngilizce öğrenme üzerine Cambridge Üniversitesi Yayınevi’nden çok sayıda kitabı çıkmış Prof. Dr. Penny Ur da programa konuşmacı olarak katıldı. Öğretmenlere tavsiyeler sunan Ur, kendi yöntemleri hakkında da ipuçları verdi.
İngilizce daha etkin nasıl öğrenilir?
200’ün üzerinde yerli, yabancı İngilizce öğretmeni ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen program ilgiyle takip edildi. UAÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Ufuk İpek bu seminerin hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap vermesi ve İngilizce öğretmenlerinin kendilerini daha etkin öğretim teknikleriyle donatabilmesi açısından önemli olduğunu belirtti. İpek ayrıca bu organizasyonun alanı İngilizce öğretimi olan öğretmen ve akademisyenleri bir araya getirmesi ve fikir alışverişi yapabilmelerine imkan sağlaması açısından da faydalarına değindi.
Seminerin ilk konuşmacısı olan Dr. Okan Önalan günümüz sınıf ortamında öğretmenlerin sınıf içi beden dili ve sözlü iletişimlerinin önemine vurgu yaptı. Sunumunda yapılmış araştırmalara da değinen Dr. Önalan, özellikle İngilizce öğretmenlerinin etkin dil kullanımının, öğrencilerin derse aktif katılımının, öğrenci dil hatalarına nasıl etkin geri dönüt verilebileceğinin ve yabancı dil eğitiminde interaktif bilincin geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Seminerin ikinci konuşmacısı Laura Woodward ise yabancı dil eğitiminde genellikle öğrenciler tarafından sıkıcı olarak tanımlanan yazma becerisinin nasıl daha eğlenceli hale getirilebileceği ve aynı zamanda öğretmenlerin öğrencilere nasıl daha etkili bir rehberlik edebileceği hakkında pratik yöntemleri de içeren bir sunum gerçekleştirdi.
Dünyaca ünlü yaklaşımını paylaştı
Programın son konuşmacısı ise dünyaca ünlü dil uzmanı Penny Ur oldu. İletişimsel yaklaşımın yeniden ele alınması konulu bir sunum yapan Ur, İngilizce öğretiminde geniş çevrelerce kabul gören bu yaklaşımın aslında tek başına yeterli olmadığını savundu. Ur, hem geleneksel hem de iletişimsel yaklaşımın yabancı dil eğitiminde harmanlanarak yeniden ele alınabileceğini ifade etti.
Konuşmasının ikinci bölümünde kendi deneyimleri hakkında bilgiler sunan Ur, dil öğretiminde ana dil kullanımının da bazı durumlarda faydalı olabileceğini savundu. Bazı kelimelerin ana dilde daha kolay ve kısa sürede öğretilebileceğini aktardı. Ur’un üzerinde durduğu diğer bir konu ise oyunlar oldu. Ur’a göre; bu sayede öğrencinin iletişim becerileri gelişiyor. Eğlenceli bir ortamda dil öğrenmek daha kolay bir hale geliyor. Dil öğrenme konusunda öğrenene ve öğretene önemli görevler düştüğünü vurgulayan Ur, bu konuda prensipli olunmasının önemine işaret etti.