Neden sen veya ben?

“Neden?” Sen de sor bu soruyu kendine. Hadi gel birlikte soralım. Neden siyah ya da beyaz? Neden sen veya ben? Neden ya o ya da diğeri? Açık ya da kapalı? Kürt veya Türk? Veya Ermeni? Dinci veya laik? Neden yüzde 50? Neden 100’de 100 değil? Neden?

neden sen veya ben taksim istiklal ötekileştirme kutuplaşma

Her tercih ediş bir vazgeçiş midir gerçekten? A olursa bir yerde B olamaz mı? Sen kadınsın ben erkek mi? Sona kalan dona mı kalır? Biz çok iyiyiz, onlar çok mu kötü? Biz daha iyisini biliyoruz onlar cahil mi? Bana “Evet” de onlara “Hayır” mı? Ellere var da bize yok mu?

Yok. Çünkü onlar senin için el olduğu sürece, senin de ellerin bomboş. Tutacak elin, yatacak yerin yok. Sokakta değil, kendi gönlünde yatacak yerin yok hemen böbürlenme. En büyük düşman onlar değil, sensin. Senin en korkulu rakibin kendin. Yalnızsın çünkü “onlar” dedikçe. Ötekileştirdikçe. Sen de ötekisin öbürlerine göre. Bak bakalım aynaya ne kadar ötekisin sen? Daha mı çok korkuyorsun bu hayattan? Daha mı çok eğleniyorsun gülerken? Sen ağladığında göz yaşı dökmez misin onun gibi?


“Onlar” dedikçe savaşın hiç bitmeyecek dostum.

“Öteki” dedikçe en başta kendinden uzaklaşacaksın. Ama kaçamazsın kendinden ne kadar hızlı koşarsan koş. Bir gün karşı karşıya geleceksin en büyük düşmanın olan “sen” ile. “Ne yani ben mi yaptım şimdi tüm bu dünyanın kötülüğünü?” diye sorma kendine. Biliyorsun cevabını. “Evet, sen yaptın.” Ben yaptım. Biz yaptık. Onlarla birlikte, hep birlikte.

“Diğerleri” dedikçe hiç bitmeyecek mücadele. Dün milliyet, bugün din, yarın hürriyet için savaşacağız ötekileştirmeye devam ettikçe. Bak, aynı deriden kıyafet var üstümüzde. Hepimizin. Ben de acıkıyorum yemek yemediğimde. Biliyorum sana da iyi geliyor sarılmak. Sen de istemezsin korkmak.


Bitirelim şu “Sen veya ben”leri artık.

Önce kendimizle sonra dünyayla barışalım. “Sen veya ben” kaldırılsın sözlüklerden. Bkz. “Sen ve ben” yazsın baktığımız her yerde. Seni göreyim kendimde. Sen de bana bakınca sendeki beni gör. Anlayalım, hissedelim birbirimizi. “Biz”i… Yetmedi mi bu kadar mücadele? Sevinmek, aşık olmak zamanı gelmedi mi artık? Bak ne diyor Rumi:

“Sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden.”

Değiştirmek mi istiyorsun? Kendinden neden başlamıyorsun? Haydi değiştirelim. Dün değiştiremedik, geride kaldı. Yarın ise çok geç. Bugün! Bugün değiştirelim dünyayı. Sen veya ben başaramayız ama birlikte yapabiliriz biliyorum.


Günaydın dostum. Bugün her şeyi değiştirmek için yeni bir fırsat!


Özgür Uysal
12 Yapım şirketinin yöneticisi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi lisans, Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans diplomalarına sahip. Cosmopolitan dergisinde Seks ve İlişkiler üzerine yazıyor, Kadıköy Life ve Tourmag dergisilerinde konuk yazar olarak röportajlar yapıyor.