Küfrünle değil, fikrinle yen beni!

“21. yüzyıl cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır.” (Alvin Toffler)

Küfrünle değil, fikrinle yen beni! Hangi siyasi parti mensubu olursan ol, gerçeğin peşinde koş. Kendi fikrin, en önemlisi ahlakın olsun. Küfrünle değil, fikrinle yen beni!
Küfrünle değil, fikrinle yen beni!

İnsanlarımızın ideolojileri, gözlerini o kadar kör etmiş ki gerçeğin kaynağını araştırmayı bir kenara bırakın, doğru bildiklerini bile çoğunluğun söyledikleri şekli ile değiştirebiliyorlar.

2 + 2 = 4 eder. Eğer çoğunluk 5 diyorsa, yanlış olduğunu bile bile 5 diyen insanlar var.


Bu bilimsel olarak da kanıtlanmış. 1953 yılında Polonya asıllı ABD’li sosyal psikolog Solomon Asch’ın yaptığı bir deney insanın karar verme sürecinde çevrenin etkisinin ne denli önemli olduğu gözler önüne seriyor. Lütfen İzleyin.

Sosyal medyada siyasi görüşlere göre kutuplaşma

Bununla birlikte sosyal medya hesapları üzerinden yoğun olarak paylaşımları yapılan başka bir konu daha var. Tanınmış; siyasetçi, bilim adamı, aktör, aktris, iş adamı, sporcu her meslek grubundan kişilerin, söyleyip, söylemediği bile kesin olarak bilinmeyen bir şekilde resimlerinin yanına yazı ekleyerek paylaşımlar yapılıyor. Bu paylaşımları yapanlar ideoloji ve siyasi görüşlere göre faklı insanlar.

Mesela benim resmimi alıyorlar yanına; “Hayvanların yaşam hakkı yoktur (İsmim)” diye yazıp sosyal medyaya servis ediyorlar. Bundan sonraki süreçte beni tanıyan tanımayan, bilen bilmeyen ne kadar hayvan sever varsa bana, küfür, hakaret ederek tepkisini gösteriyor. Ama kimse gerçekten (Ben) böyle bir söz söylemiş miyim, söylememiş miyim bilmiyor, araştırmıyor.

Bakın size ne anlatacağım. Yüksek lisans ve doktorasını yurt dışında yapmış, kariyer sahibi bir dostum var. Siyasi görüşlerimiz farklı ama dostluğumuz baki. Bir gün sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptığını gördüm. Paylaşım şöyleydi:


ABD’li ünlü aktrist Julia Roberts’in resminin altına, Türkiye siyaseti ile ilgili siyasi anlam içeren bir cümle yazmışlar. Cümlenin altına da “Elizabeth Dawson  / İngiltere Dış İşleri Bakanı” diye not düşmüşler. Ben bu resmi ilk görünce resimdeki kadının Julia Roberts olduğu anladım. Daha sonra İngiltere Dış İşleri Bakanı’nın kim olduğu araştırınca gördüm ki bu kadının adı gerçekten de Julia Roberts’tı. Hemen paylaşımı yapan dostumu aradım. Kendisine durumu izah ettim. Kendisi bana teşekkür etti ve hemen o paylaşımı kaldırdı. Bu şekilde servis edilen binlerce fotoğraf var.

Demem o ki, şu an herkes sosyal medya hesaplarından çatı çatır bu şekilde resimler paylaşıyor. Kimse o resimdeki insanın, resimde yazan şekli ile o sözleri söyleyip, söylemediğini bilmiyor. Çoğu da resimdeki kişiyi tanımıyor. Sadece resimde, siyasi görüşü ile aynı istikamette bir şey yazılmışsa beğeniyor, paylaşıyor; yazılmamışsa, karşıt bir görüş yazıldıysa küfür, hakaret ediyor. Bu durumun cehalet veya okumuşlukla da ilgisi yok. Bu resimleri, cahili de paylaşıyor, doktora yapmışı da…

İşte ideolojinin, halkı getirdiği noktaya bakın!

Bunu AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi hepsi yapıyor. Siyasetçilere hiçbir şey olmuyor. Olan yine halka oluyor. Kutuplaştıkça kutuplaşıyor, aynı vatan toprağında birbirine düşman kesiliyor.

İnanlar için İslam dininde “Kul Hakkı” diye bir kavram vardır. Yüzde 99’u Müslüman olarak tabir edilen bir ülkenin mensupları bunu bilmiyor mu?

Başkaları tarafından hazırlanmış gerçekliği kanıtlanmamış bir resme ve üstünde yazanlara bakarak, insanları yargılayanlar, insanların arkasından gıybet edenler, küfür ve hakaret edenler yapmayın be güzel kardeşim yapmayın. Size sunulan her şeye kanmayın. Her gördüğünüze inanmayın. Kul Hakkı’na girmeyin!


Hangi siyasi partinin mensubu olursan ol, umurumda değil. Yeter ki gerçeğin peşinde koş. Kendi fikrin, kendi zikrin olsun. En önemlisi ahlakın olsun. Hep söylüyorum; “Küfrünle değil, fikrinle yen beni”

Ahlaksızlık ve ahlak nedir?