Yalnızca kitap istiyorlar. ‘Veren El Alan Elden Üstündür’ diyen bir ses vardı uzaklarda. Daha önce yüzünü hiç görmediğim, hatta varlığından bile haberdar olmadığım onlarca çocuk, yüzünü görmedikleri ama varlığını bildikleri Tuğba ablalarından tek birşey istiyordu. O da yalnızca kütüphane…
Görseniz, her birinin bana yazdığı mektupları, çizdiği resimleri. İçimde tarifi imkanı zor bir mutluluk ama bir diğer taraftan da korku… Korkuyordum… Ya verdiğim sözü tutamayıp, onların güvenini incitirsem eğer. Onlar bana öyle inanmışlar ve öyle güvenmişlerdi ki her günümü farklı farklı sürprizlerle doyurmaya başladılar.
Eğitim için; yalnızca kitap…
Kiminin ayağında ayakkabısı yok, kiminin sırtında paltosu. Ama onlar bu yokluğa aldırış etmeden yalnızca ama yalnızca okumak istiyordu. Fakat, ‘okumak için önce sağlık gerek’ diyerek etkinlik oluşturdum ve herkese seslendim:
‘Haydi herkes kendisine 1 çocuk seçsin’
Daha önceki etkinliklerimde herkes elini taşın altına koyar da muhakkak 1 çocuk için de olsa kenara ayırdığı bir hediyesi olurdu ama bu sefer istediğim gibi olmadı. Birkaç kişi dışında kimseden ses çıkmadı. Oysa şu ana kadar buna benzer nice etkinlikler yapmış ve ardımızda bize teşekkür eden on bine yakın çocuk ve yüzlerce insan bırakmıştık birlikte.
Allah’ıma dua ettim. Beni o güzel meleklere karşı mahcup etme diye… Öyle ki bir mucize mi, yoksa başka şey mi bilemem bir ses duydum uzaktan. ‘Kaç çocuğun ismi kaldıysa o çocukların hediyeleri benden’ diye. İnanın o an sevincimden oturup da ağladım. Çünkü ben o çocuklara söz vermiştim ve her ne kadar etkinliğimi dolduran insanlar durulmuş olsa da Mevlam onları sahipsiz bırakmamıştı.
Ağrı’nın Hamur ilçesindeki ortaokulun tüm çocuklarının her birine ayrı ayrı hediyeler gitti. Öğretmenleri anlatıyor bana. ‘Tuğba Hanım, Çocukların hediyelerini alırken gözlerindeki sevinci görseniz… Öyle ki Fatma diye bir öğrenci botlarını giymiş ertesi günü öğretmenine “öğretmenim ayakkabılarım su alıyordu ve çok üşüyordum ama şimdi üşümüyorum” diyebilmişti. Çocukların anneleri yardım eden dostlarım için Kuran bile okuyup, hiç tanımadıkları varlığımız için dua bile etmişlerdi. Hele de öğretmenin beni arayıp da telefonu hoperlore alıp, çocukların her bir ağızdan ‘seni çok seviyoruz Tuğba abla’ demeleri yok muydu…
Yalnızca kitap isteyen melekler
Evet, onların yoksun kalan bir yanı iyi kötü doymuş olsa da diğer yanı açtı… O da kütüphane…
Okullarına küçük de olsa bir kütüphane kuracağıma dair söz vermiştim onlara. Benden yalnızca kitap isteyen bu çocuklar için etkinlik yapıp herkes ile paylaştım. Hatta tüm yazar dostlarımıza bile bir duyuru hazırlayıp gönderdim de pek fazla verim alamadım. Her birinin imzalayacağı bir kitabı vardı ama çocuklar okusun diye elini taşın altına koyup da bağış yapacakları 1 kitabı yoktu sanırım. Kırıldım mı? Hayır… Yalnızca koca bir hayal kırıklığı…
İyi kötü birkaç dostun varlığıyla 300’e yakın yepyeni kitaplar toparlayabildik ama yeterli mi? Değil tabi. Hatta kütüphanenin tabelası bile hazır.
Şimdi, siz değerli okur dostlarıma sesleniyorum:
Ağrı’nın Hamur ilçesinde bizden yalnızca kitap isteyen meleklere vermiş olduğum sözde beni yalnız bırakmayın ve haydi gelin hep birlikte gönlümüzü koyalım bu projeye de okullarına güzel bir kütüphane kuralım.
Ne dersiniz? Hoş olmaz mı?
Etkinlik Sayfa Linki: www.facebook.com/haydigulumsevehaydigulumset