Bölgesel yağlanıyor musunuz? Sorumlusu hormonlarınız olabilir

Neden vücudumuzun bazı bölümleri diğerlerine oranla daha yağlıdır yada neden bazı insanların vücudunda bölgesel yağlanma daha fazladır? İç hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya, bölgesel yağ fazlalığından genetik nedenlerin yanı sıra hormonlarında sorumlu olabileceğine dikkat çekiyor.

Bölgesel yağlanıyor musunuz?: Sorumlusu hormonlarınız olabilir

Bölgesel yağlanmanın sorumlusu hormonlarınız olabilir!

Yağ oranı yüzde 25’i geçince tehlike çanları çalmaya başlar

Yağ hücresi insan vücudu için çok önemli bir organdır. Tıpkı akciğerlerimiz, kalbimiz, beynimiz gibi. Vücudumuzda özellikle Vitamin A, D, E, K’nın depo yeridir. Vücut ısısını sağlar, dışarıdan gelen darbeleri çeker kemik kırılmalarını önler. Bazı hormonların sentez yeridir. O nedenle bir insanın vücudunda sıfır yağ olması yaşamla bağdaşmaz. Yağ dokusu mutlaka vücutta olmalıdır. Ama bu oran kadınlarda vücut ağırlığının %30’undan erkeklerde %25’inden fazla olursa başta kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, eklem hastalıkları ve birçok kanser türüne neden olabiliyor.


Yağ hücreleri bütün vücuda dağılır. Ancak bazı bölgelere daha fazla dağılır. Yağ hücrelerinin vücutta dağılımı ise genetik eğilimle belirlenir.

Bel çevresindeki yağlanma, basen çevresindeki yağlanmaya göre daha risklidir.

Genel olarak iki tür bölgesel yağlanmadan bahsedebiliriz. Bel çevresindeki yağlanma ve basen bölgesindeki yağlanma diye. Bel çevresindeki yağlanma sağlık açısından daha riskli bir yağlanmadır. Çünkü buradaki yağ hücreleri daha büyüktür ve iç organlara daha yakındır. O nedenle bel çevresi kalın olanlar basen çevresi kalın olanlara göre metabolik açıdan daha risklidir.

Hormonal düzensizlik yağlanmayı etkiler

Bölgesel yağlanmada genetiğin yanı sıra hormonal düzensizliğin de çok rolü vardır. Bel çevresi kalın olanlarda insülin hormon yüksekliği vardır. İnsülin bizim pankreasımızdan salgılanan ve yediğimiz yiyeceklerle vücudumuza giren şekeri hücre içine sokularak kullanılmasını sağlayan hormondur. Ancak bel çevresi kalınlaşmaya başladığı zaman insülin hormonu şekeri hücre içine koymakta zorlanır ve vücut insülini yükseltmeye başlar. Bu durumda iştah çok açılır ve yağlanma daha fazla olur. Yani şeker hastalığının da ayak sesleri ortaya çıkmaya başlar.

Bölgesel yağlanıyor musunuz?: Sorumlusu hormonlarınız olabilir

Basen çevresi genişse östrojene, üst gövde şişmansa kortizole dikkat!

Basen çevresi geniş olanlarda östrojen dengesizliği vardır. Östrojen büyük ölçüde yumurtalıklardan az miktarda da yağ hücrelerinden salgılanan kadınlık hormonudur. Bu duruma adet düzensizliği eşlik edebilir.


Ense ve üst gövde şişmanlığından sorumlu hormon ise böbrek üstü bezlerinden salgılanan kortizol hormon yüksekliği eşlik edebilir. Bu durumda yüzde yuvarlaklaşma ve kırmızılaşma, gövdede menekşe rengi çatlaklar ve tansiyon yüksekliği eşlik eder.

Bölgesel zayıflama sadece diyetle olmaz

Çoğu zaman göbek eriten, kalça eriten diyetler veya besin takviyeleri şeklinde rejim uygulamaları ortaya çıkabiliyor. Bir diyeti yaparak veya bir ürünü kullanarak, belli bir bölgeden daha fazla kilo verilmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Bölgesel zayıflamanın en iyi yolu doğru beslenmek ve beraberinde bölgeye göre egzersiz yapmaktır.

Yağları eriten mucize besinler

Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için dengeli beslenmek ve hareket etmek şart. Bununla birlikte bazı gıdalar kilo verme sürecinde gerek tokluğu arttırarak gerek metabolizmayı hızlandırarak bize yardımcı olabiliyor. Yoğurt, greyfurt ve yeşil çay bu konuda en çok araştırılan yiyeceklerin başında geliyor. Yoğurdun içindeki konjuge linoeik asit yağ yakımını hızlandırıyor. Aynı şekilde yeşil çay ve greyfurt da metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı oluyor. Son yıllarda yapılan bir araştırmada ana öğünlerden önce yarım greyfurt tüketmek 3 ayda diyet yapmaksızın 5 kilo verdiriyor. Bel çevresi kalın olanlarda bu yiyeceklerin daha çok etkili olduğu düşünülüyor. Ancak greyfurt ilaçların vücuttan atılmasını azaltarak ilaçların toksik etki göstermesine neden olabiliyor. Özellikle tansiyon ilaçları, antidepresanlar ve grip ilaçları üzerine etkisi oluyor.

Çabuk yağa dönen yiyeceklerden uzak durun.

İnsan yağ yiyerek yağlarından kurtulamaz. Dünyadaki en yüksek kalorili yiyecekler yağlı yiyeceklerdir. Fark etmeden tükettiğimiz yağlı yiyeceklere karşı dikkatli olmalıyız. Genel olarak yumuşak yiyecekler, ağızda dağılan yiyecekler ve elde yağ bırakan yiyecekler yağlıdır. Örneğin açmalar, poğaçalar, kruvasanlar, çerezler, cipsler, kurabiyeler…

Karbonhidratlı besinler yağ hücrelerini şişirir.


İkinci en önemli grup ise karbonhidratlardır. Her ne kadar vücudun temel enerjisini karbonhidratlar verse de, gereğinden fazla tüketilirse yağ hücrelerimizi şişirmede üstlerine yoktur. Pilav, makarna, börek, ekmek, çorba, pasta, patates, mısır, tatlı ve meyveler en çok tükettiğimiz karbonhidrat kaynaklarıdır. Geleneksel yeme şeklimiz göz önüne alındığında ne kadar karbonhidratlı yediğimizin farkına varabiliriz. Örneğin çorba, patatesli tavuk yanına pilav ve ekmek beraber yenir. O nedenle yemekteki karbonhidrat miktarını azaltıp, yoğurt, et, sebze, salata ve su ile yiyecek çeşitliliği yapmak daha iyi olur.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.