Homeopati başta Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere, Hindistan ve Yunanistan olmak üzere birçok ülkede uygulanıyor ve bu ülkelerin çoğunda Homeopati ile tedavi amaçlı hastaneler de mevcut. Homeopati tedavisi ve tanı yöntemlerini, alternatif tıp hekimliği yapan Ayşegül Zorlu’ya sorduk.
Homeopati’de tanı yöntemleri
Tedavi edilecek hastaların doktordan bir tanı alması gerekiyor mu? Yoksa bu tanıyı siz mi yapıyorsunuz? Eğer yapıyorsanız hangi yöntemleri izliyorsunuz?
Hastanın beraberinde tanı getirmesi mecbur değil, gerekirse Doktorlara hastamı kendim yönlendiriyorum.
Muayenehanemde uyguladığım Tanı Yöntemleri:
- Anemnez: En az 2-3 saat sürer, hastanın o anki durumunu, geçmişini, ailesi ile ilgili konuları, Anne karnında iken Annesinin hamileliğinin nasıl geçtiğini, hangi yiyeceklerden, renklerden, giyim tarzından hoşlandğını yada hoşlanmadığını, gelecekteki arzularını vs. İçerir.
- Çeşitli kan ve idrar tahlilleri
- Refleksoloji: Ayağımızın altında ve üstünde tüm organlarımıza ait sinirlerin yerleri vardır, belirli bir teknik ile istediğimiz organı ayaktan elimiz ile muayene ederiz, eğer organ hasta ise hassasiyetini muayenemiz sırasında ayaktaki ait olduğu bölümünde gösterir, ama bir organa ait birçok hastalık olabilir, ayaktan muayene ile organın hasta olduğu, ama hangi hastalık olduğu kesin olarak tespit edilemez.
- İris-diagnozesi: Gözden organları inceleyen bilim dalıdır. Göz içerisinde gördüğümüz çizgiler, pigmentler, şekiller bu bilim dalını bilenler için birer anlam taşırlar ve ayakta olduğu gibi gözde de tüm organlarımızın kendisine ait yerleri vardır, göz mikroskopu ile ya da özel dijital fotoğraf makinesi ile çekilen göz fotoğrafı, bilgisayarda incelenerek, organlardaki patolojik durumlar tespit edilebilir.
- Patho- Psycho- Physiognomik: Yüzden, fizikten, patolojik ve psikolojik durumları tanıyabilen bilim dalıdır.
Eğer daha da geniş çapta araştırmalar gerekli ise (Röntgen, Ultrason, büyük Laboratuar kontrolü gibi), genelde her doktorun yaptığı gibi ben de hastalarımı gereken yere sevk ediyorum.
Homeopati’de ilaç denemesi adında bir uygulama var, bunu anlatabilir misiniz?
Yukarıda da bahsettiğim gibi, Dr.Samuel Hahnemann, Chinarinde’nin (kınakına) sıtmaya iyi geldiğini öğrenmiş, ardından kendisinde uygulamış ve esasında sağlıklı olduğu halde aniden sıtmanın ateşlenme Semptomlarını yaşamıştır, daha sonra Chinarinde ile sıtma türü hastalıkları tedavi etmiştir. Ve bu olayı takiben ilaç keşiflerini gerek ailesinde, gerekse gönüllü öğrencilerinde (sağlıklı olan bireylerde) sürdürmüştür, bu teori günümüzde de çeşitli okullarda, üniversitelerde yetkisi olan kişiler tarafından devam ettirilmektedir.
Bu denemede hangi ilaçlar kullanılıyor?
Homeopatik ilaç haline getirilmesi uygun bulunan tüm maddeler kullanılabilir.
Homeopati’de kaç türlü tedavi yöntemi var?
İki tür tedavi yöntemi vardır;
Bir tanesi Klasik Homeopati’dir, maddeler tek başına kullanılır, kişiye özel tespit edilerek verilir. Amaç vücudu dengeleyerek soruna kökten çözüm getirmektir.
Diğeri, Komplex Homeopati‘dir, bir hastalığa iyi geldiği düşünülen birden fazla maddeler vardır, bu maddelerin başta gelenleri karıştırılarak elde edilir, karışımlar farklı etken meydana getirir, bu klasik Homeopati’nin kuralları dışındadır.
‘Homeopati’: Benzeri Benzer ile Tedavi Etmeli
Homeopatik tedavi nasıl uygulanıyor?
Hemopatik tedavi uygulaması hastalara ve hastalıklara göre değişir.
Tedavide kullanılan homeopatik ilaçlardan bahseder misiniz?
Homeopati’de ilaç çeşit sayımız 3 bin üzerindedir; bunlar bitkilerden, hayvanlardan (deniz canlıları, arı, yılan zehri vb.), minerallerden, madenlerden, hastalık dokularından, kısacası doğadaki birçok şeyden yapılabilir.
Peki, homeopatik ilaçlar nasıl üretiliyor?
Homeopatik ilaç yapılacak maddelerin mutlaka potansiyelleştirilmesi gerekir, Homeopatik ilaç yapımını da Dr. S. Hahnemann icat etmiştir ve kendi yazmış olduğu, Homeopati’nin kurallarını maddeler halinde sıralayan “Organon” isimli kitabinda aciklamiştir. Homeopatik ilaç yapımında, ilaç sektörü Dr. S. Hahnemann’in kurallarını takip ederek üretimlerini sürdürüyorlar.
‘Homeopati’ ilaçlarının kullanımının öneminin farkında mıyız?
Potensial Homeopatik İlaç yapımının bir tanesini kısaca örnek verebilirim:
C-Potens (Centesimalpotenz): 1 gran (=0,06 Gram) bir çeşit ham madde (örneğin, maden, bitki, yilan zehiri vs.) ve 99 gran (=5,95 Gram) dinamizasyon için kullanılan saf süt şeker tozu, 6-7 dakika da bir değişen kariştirma tekniği ile kariştirilir, bu kariştirmada porselen türü kâse (havan), spatula ve pistil kullanılır, işlem 1 saat sürer, elde edilen potens (C1) dir.
Sonra bu karışımdan yalnızca 1 gran alınır ve yine 99 gran saf süt şeker tozu ile işlem 1 saat tekrarlanır, elde edilen potens (C2)’dir. Bu işlemlerin her tekrarlanmasında dereceler bir bir artar, C3 ten itibaren Homeopatik ilaç olarak geçerlidir. Normal tanıdığımız ilaçlarda numaraların artması dozajların artması ile tesirinin kuvvetlenmesi anlamına gelir, ama Homeopati’de tam tersi, kullanılan ham maddeyi ne kadar azaltırsak kuvvetini bir o kadar çoğaltmış oluyoruz.
Günümüzde C 100.000 potensinde dahi ilaç bulmamız mümkün. Ama tabi ki bunu el ile yapmak çok zahmetli olduğundan birçok ülkede C200’den sonrası makine ile üretiliyor. Homeopati okulundaki öğrencilik dönemimde ilaçları bilakis bizler de yaptık, üç saat boyunca sadece C3 meydana getirebilmek hem çok zevkli, hem de çok yorucu oluyor, C200’e kadar ilaç yapmayı ise denemedim. Tabi ki C-Potensin dışında “D” ve “Q / LM” Potensleri de vardır, onlar biraz daha farklı işlemlerden geçerek potansiyelleştirilirler.
Homeopatik tedavi gören bir hasta aynı zamanda diğer ilaçlarını da kullanabilir mi?
Kronik hastalığa sahip olup düzenli ilaç kullanan hastalarımızın homeopatik tedavi ile iyileştiğini fark etsek te, diğer ilaçları bırakmasına, aynı zamanda hastamıza tedaviyi uygulayan doktorunun laboratuar ve teknik kontroller doğrultusunda onaylaması, karar vermesi daha uygundur.
Kişiye özel uygulama yapılıyor mu?
Tabi ki insanlar farklı özelliklere sahip olduklarından, her kişiye uygulanan tedavide farklıdır.
Homeopati hangi ülkelerde uygulanıyor?
Homeopati başta Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere, Hindistan ve Yunanistan olmak üzere birçok ülkede uygulanıyor ve bu ülkelerin çoğunda Homeopati ile tedavi amaçlı hastaneler de mevcut. Ayrıca normal muayenehanelerde (özelliklede Diş doktorları diş tedavisinden sonra hastalarına çeşitli homeopatik ilaçlar veriyorlar) ve normal hastanelerin bazılarında da Homeopati uygulanıyor. Her ne kadar Homeopati’yi halen kabul etmek istemeyenler var ise de (eskiden de olduğu gibi), çoğunluk Homeopati’nin değerini biliyor ve tedavilerde tercih edenlerin şayisi her gün biraz daha artıyor.
Herkes homeopat olabilir mi?
Hayır! Almanya’da bizim tanıdığımız kanunlara göre olamaz, doktorların bu unvanı alma yetkileri vardır. Bu da ancak bir kaç yıl düzenli eğitim alıp (Homeopati okullarında iyi bir eğitim en az 350 saatten başlar, örneğin benim imtihanını başararak bitirdiğim Homeopati okulu 505 ders saati idi) daha sonra imtihana tabi tutulurlar, başarılı bir imtihan sonucunda “Homeopat” unvanına sahip olurlar. İmtihanı başaramayan doktorlar homeopat tedavi uygulayabilirler ama “Homeopat” diye hitap edilemezler.
Homeopati okullarına isteyen herkes gidebilir, ama hasta tedavi edebilme hakkı ya “Modern tıp doktorlarına” ya da “bizler gibi Alternatif tıp hekimlerine” verilir. Örneğin benim kendi muayenehanemde açmış olduğum, 450 – 750 ders saatlik Homeopati eğitimine kayıtlı olanlar, alternatif tıp hekimleri ve adayları, modern tıp doktoru, hemşire, eczacı ve de ev hanımı var.
Kısacası bu kendisine ait bir bilim dalıdır, eğitim herkese açıktır, bilgilerini değerlendirmekte kanunlar doğrultusundadır.