Nodül çapı 4 – 5 cm’e ulaştığı halde hiçbir şikayeti olmayan çok hasta vardır. Nadiren nodül içine kanama olursa ağrı ve hassasiyete neden olur. Bu tür kanamalar nodülün kendiliğinden yok olmasına neden olabildiği gibi sıklıkla kist oluşumuna da neden olur.
Yapılan bilimsel çalışmalar, sigara içen kişilerin içmeyenlere göre, tiroid hastalığına %30 oranında daha çok yakalandığını bildiriyor.
Endokrin ve Tiroid Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata ile röportajımıza devam ediyoruz. Röportajımızın bu bölümünde tiroid biyopsisi konusuna değindik. Endokrin ve Tiroid Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata’ya bize ayırdığı değerli vaktinden ve verdiği değerli bilgilerden dolayı için çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Prof. Dr. Metin Özata
Gülşen: Tiroid nodülü ne gibi şikayetler yapar?
Prof. Dr. Metin Özata: Nodüllerin çoğu hiçbir belirti vermez ve şikayet yapmaz. Nodüller sıklıkla hasta veya doktor tarafından rasgele fark edilir ve nadiren yemede zorluk, nefes darlığı, ses kalınlaşması veya çatallaşma veya boyunda ağrı yapar. Ancak çoğunun hiçbir belirtisi yoktur. Nadiren nodül içine kanama olursa ağrı ve hassasiyete neden olur. Bu tür kanamalar nodülün kendiliğinden yok olmasına neden olabildiği gibi sıklıkla kist oluşumuna da neden olur. Bazen akciğer ve beyin tomografileri sırasında veya boyundaki damarların ultrason ile incelemesi sırasında da tesadüfen nodül olduğu fark edilir.
Nodül çapı 4 – 5cm ulaştığı halde hiçbir şikayeti olmayan çok hasta vardır.
Biyopsi yapılan pek çok hasta ameliyat olmaktan kurtuluyor
Tiroid Biyopsisi Nedir?
Tiroid iğne biyopsisi tiroid nodüllerinin tanı ve tedavisinde kullanılan en etkili ve en hassas tetkiktir. Bir nodülde kanser olup olmadığını anlamak için mutlaka iğne biyopsisi yapılması gerekir. Diğer tetkiklerle kanser olup olmadığı anlaşılamaz.
Tiroid nodülünün değerlendirilmesine ilk olarak biyopsi ile başlanmalıdır. Bu durum tek olsun çok olsun tüm nodüller için geçerlidir. Bir bezde birden fazla nodül varsa tüm nodüllerden ayrı ayrı biyopsi yapmak gerekir. Kuralımız erişilebilen tüm nodüllere biyopsi yapılmasıdır. Biyopsi yapılmayan bir nodülde kanser olmadığını hiçbir tetkik veya kişi garanti edemez. O nedenle palpasyonla (el ile) erişilemeyen nodüllere de ultrason altında mutlaka biyopsi yapılmalıdır.
İnce iğne aspirasyon biyopsisi sayesinde ameliyata verilen hasta sayısında % 50 oranında azalma olmuştur. Biyopsinin tecrübeli bir hekim tarafından yapılması ve yine deneyimli bir patolog tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Biyopsi ile alınan hücrelerin patolojik incelemesi sonucunda genellikle hastaların % 4’ünde kanser, % 10’unda kanser yönünden şüpheli, % 17’sinde yetersiz örnek (Biyopside parça gelmemesi) ve % 70’i iyi huylu nodül olarak rapor edilir.
Görüldüğü gibi nodüllerde kanser oranı azdır. Bununla birlikte iğne biyopsisinde bazen parça gelmez. Bu durumda biyopsiyi 2 veya 3 kez daha tekrar etmek gerekir. Tekrarlanan biyopsiler ile sonuç alma olanağı artar. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı kistik nodüllerdir. Bunlarda sıvı olduğu için hücre az gelir. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı ise küçük nodüllerdir.
Biyopsi ile papiller, medüller ve anaplastik kanser türleri patolog tarafından kolayca tanınır. Ancak folliküler kanser türü biyopsi ile teşhis edilemez. Patolog bu nedenle folliküler tümör olarak rapor yazar. Kanser, kanser şüphesi veya folliküler nodül diye patoloji raporu çıkanlarda ameliyat yapılır. İyi huylu çıkanlarda nodül çok büyük değilse ameliyat genellikle yapılmaz.
Biyopsi korkulacak bir şey değildir
Bir nodül yapılan ilk biyopside iyi huylu çıktığı halde gittikçe büyürse ve özellikle Levotiroksin ilacı alırken büyürse mutlaka tekrar biyopsi yapılır. Boyunda lenf bezleri şişmiş kişilerde de tekrar biyopsi yapılır.
Hastaların biyopsi öncesi aspirin, Plavix veya romatizma ilaçları kullanmamaları veya biyopsiden birkaç gün önce kesmeleri gerekir. Bu ilaçlar kanamayı artırır. Ayrıca hemofili hastalığı gibi kan hastalığı olanlar veya Coumadin gibi kanı sulandıran ilaç kullananlar veya herhangi bir bitkisel ilaç alanlar bu ilaçlarını doktora söylemelidir. Biyopsi yapılırken aç veya tok olmanın bir önemi yoktur. Biyopsi yapılmadan önce randevu alınır ve randevu saatinde biyopsi yapılacak yere gidilir.
Tiroid iğne biyopsisi ultrason ile veya ultrasonsuz olmak üzere iki türlü yapılabilir. Büyük nodüllerde ultrasona gerek yoktur. Küçük nodüllerde ultrason yardımıyla nodülün yeri daha iyi saptanır. Tiroid biyopsisi genellikle hepinizin bildiği, kolunuzdan kan alınırken kullanılan, normal plastik enjektörlerle yapılır. Ayrı bir alet kullanılmadığı gibi ameliyat da yapılmaz.
Günlük pratikte bunun bir ameliyat olduğu korkusuyla biyopsiye gelmeyen hastalar olduğu gibi aşırı stres yapan, çok heyecanlanan hastalar olmaktadır. Biyopsi yapıldıktan sonra ise bu hastalar “Çok kolaymış, boşuna korkmuşum” diyerek evine gitmektedirler.
Hipotroidi ‘Kilo verme’yi engelliyor!
Biyopsi yapılacak hasta önce muayene masasına yatırılır ve başını biraz arkaya vermesi istenir. Böylece bez ve nodül daha iyi fark edilir. Hastaya biyopsi sırasında yutkunmaması söylenir. Biyopsi yapılacak nodülün yeri önce el ile iyice saptanır ve biyopsi yapılacak cilt bölgesi alkollü pamuk ile temizlenir. Daha sonra enjektör iğnesi batırılarak nodüle girilir ve enjektörün pistonu geri çekilerek dokunun veya nodül hücrelerinin gelmesi sağlanır.
Daha sonra iğne çıkarılır. İğne çekilir çekilmez biyopsi yapılan yere kanamayı durdurmak için bir pamukla 10 – 15 dakika basılır. Böylece kanama ve şişme önlenir. Biyopsi yapılan alana daha sonra ufak bant yapıştırılabilir. Eğer bu alanda daha sonra rahatsızlık hissi olursa buz uygulaması yapılabilirse de buna % 99 hastada pek gerek olmaz.
Şırınga içindeki biyopsi parçaları daha sonra lam denilen ufak cam parçalarına püskürtülür ve sonra yayılır. Bu camlar incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir. Biyopsi sırasında uyuşturma yapmaya gerek yoktur. Zaten ağrı da pek olmaz ve buna da gerek yoktur.
Biyopsi sonrası yavaşça yataktan kalkarak oturmanız istenir. Beş dakika kadar oturduktan sonra kalkarsınız ve işinize veya evinize gidebilirsiniz. Biyopsi yapılırken iğne batırıldığı için çok hafif bir ağrı olabilir. Bu ağrı kolunuzdan kan alınırken oluşan ağrının aynısıdır. Bu nedenle korkmanıza hiç gerek yoktur.
Biyopsi yaptırmazsanız ve nodülde kanser varsa tedavide gecikme olacağı için kanserin yayılmasına neden olacağınızı unutmayınız. Biyopsi ameliyat olacak nodülü olan hastalarda da ameliyat öncesi mutlaka yapılmalıdır. Ameliyat öncesi nodülün kanser olduğu anlaşılırsa ameliyat ona göre yapılır.
Tiroid hastalıkları tedavi ile yok olabilen bir hastalıktır
İlaçla tedavi yöntemi hangi tip tiroid hastalıklarına uygulanıyor? Hasta tamamen iyileşiyor mu?
Bütün tiroid hastalıklarında ilaç tedavisi ilk tedavi şeklidir. “İlaç tedavisiyle çoğu hastalık iyileşir”. Bunun için mutlaka bir “Endokrin Uzmanına” başvurmak gerekir. Endokrin uzmanı görmeden ameliyat olmayınız.
Hasta yapılan uyarılara uymazsa, tiroid hastalığının ilerleme olasılığı ne kadar? Hastalık kansere çevirebilir mi?
Hasta ilaçları düzenli kulanmazsa hastalık ilerler ve yaşamı tehlikeye girebilir. Hastalık kansere çevirmez. Kanser nodüllerde olur. Bu amaçla da mutlaka iğne biyopsisi yapılmalıdır.
Tiroid krizi nedir ve ciddi bir durum mudur? Bu durumda ne yapılması gerekir?
Tiroid krizi zehirli guatrı olan hastalarda oluşan bir durumdur. Bu hastalar bu hastalığı bilinmeden ameliyat olursa kriz olabilir. Çok nadir görülür. Hastanede tedavi yapılır.
Tiroid Hastalığı Nasıl Kilo Yapıyor?